Eski Roma’daki gladyatörlerin, dönemin rock starları olduğu söylenir. Öyle ki, bu savaşçıların teri, afrodizyak etkisi olduğuna inanılarak şişelenmiş ve dönemin aristokratları tarafından talep görmüştür. Dövüş sporlarını savaş ya da savaşçılar üzerinden ele almamaya dikkat ederim fakat bu sporların tarihi köklerini ya da insanlık tarihinin bu sporlara olan etkilerini de görmezden gelmem.
MMA (Mixed Martial Arts-Karma Dövüş Sanatları) dövüşçülerini sadece fiziksel anlamda değil gösterdikleri mental cesaret sebebiyle de günümüz gladyatörlerine benzetiyorum. MMA, dünyadaki en zor ve karmaşık antrenman programlarından birisine sahip bir spor dalı. Güreşçi gibi güreşmeniz, boksör gibi boks yapmanız ve halterci gibi halter kaldırmanız gerekir. Antrenmanlarınızda seçici olmanız ve farklı dallara aynı özeni göstermeniz beklenir. Bu çeşitlilik, ihtiyaç ve zayıf noktalarınıza göre belirlenir.
Bugün birçok dövüşçünün hayalini gerçekleştirmeyi başarmış ve UFC’de (Ultimate Fighting Championship-Amerikan Karma Dövüş Sporları Şampiyonası) dövüşmeyi başarmış ilk Türk olan Alptekin Özkılıç’la birlikteyim. Kendi ifadesiyle, “buralara gelebilmek için otoparkta bile bir sporcu” o. Alp’in hikayesi çocukluk yıllarında başladığı ata sporumuz olan güreşe dayanıyor. Milli takım seviyesine kadar uzanan geçmişi Amerika’ya gittiği yıllarda üniversite takımına girmesine ve turnuvalarda birçok başarı elde etmesine yardımcı olmuş. UFC’ye girmeden önce TUF yani Ultimate Fighter’da güreş hocalığı yapan Özkılıç, o zamanlar UFC’de dövüşmeyi planlamıyormuş bile.
İşte o yumruk!
Çalışmamıza hem striking hem de grappling için önemli olan grip antrenmanıyla başlıyoruz. İlk hareketimiz, güreşçilerin de fazlasıyla kullandığı Bulgarian Bag hareketi. Elimizdeki torbayla sağa sola swing yapıyoruz ve core bölgemizden parmaklarımızın ucuna kadar her bölgemizi çalıştırıyoruz. Bu çalışmanın en büyük özelliği, fonksiyonel ve aynı maçtaki gibi birçok kas grubunu aynı anda çalıştırıyor olması.
İkinci antrenmanımız yine dövüşçülerin çok kullandığı girya, yani İngilizce adıyla kettlebell swing çalışması. Beli, bacakları ve kalçayı en çok kuvvetlendiren antrenmanlardan biri bu ve demir parçasını elimizle tuttuğumuz için pençe kuvvetimizi çok geliştiriyor. Bu çalışmaların CrossFit’te çok önemli yer tuttuğunu hatırlatmak isterim.
Sırada ellik vurma ve güreş var. Ellikleri önce ben giyiyorum ve Alp’in en sevdiği kombinasyonu yapıyoruz. Hammerfist dedikleri, yukarıdan aşağıya olan yumruk bu. Maçları izlerseniz Alp’in bu hareketi çok fazla kullandığını görürsünüz. Eldivenleri ben giydiğimde aynı kombinasyonu yapıyorum ve tabii ki onun hızına ve isabet yeteneğine yetişemiyorum. Alp bu yumruğu su içermiş gibi atıyor.
Yazının tamamı ve çok daha fazlası GQ Türkiye Ağustos sayısında ve GQ Türkiye Dijital edisyonunda...
