Kadınlar futboldan anlamaz mı? Ne münasebet!
Fitness

Kadınlar futboldan anlamaz mı? Ne münasebet!

Teknik direktör Ümit Özat'ın fitilini ateşlediği tartışmaya bir de dünyadan örneklerle göz atalım.

Ümit Özat kariyerine eskilerin deyimiyle sarkık libero olarak başlayıp, futbol değiştikçe kendini yenilemeyi başardı ve ön libero mevkiinin ustası oldu. Daum’un isteği ve takımın ihtiyacı doğrultusunda Fenerbahçe’deki kariyeri sol bek oynamakla geçti. Sol ayağını ve sağ ayağının dışını geliştirdi. Sağ açıklara hayatı zehir etti. Orta yapamadığı iki üç pozisyon yüzünden değeri bilinemedi belki, “Quaresma yapınca trivela biz yapınca tırıvırı” derken de çok şey anlatıyordu aslında. Sol bekte dünyanın gelmiş geçmiş en iyi sol beki Roberto Carlos’un verdiği katkıdan fazlasını vererek ayrıldı Fenerbahçe’den. Büyük topçuydu Ümit Özat...

Simge Fıstıkoğlu bir hegemonyayı yıktı, toplumun biçtiği rollerle dalga geçiyordu. Yaptığı onlarca röportaj, sadece futbolla değil sporun her alanıyla ilgilenmesi, büyük bir TV kanalında spor müdürü olması, sporu aşıp siyaset programı da yapması alıştığımız normları zorluyor, adeta ezber bozuyordu.

Özat'ın Fıstıkoğlu'na yönelik tavrının rahatsız ediciliği bir yana kadınların futboldan anlamadığı iddiası bu miti yeniden sorgulamaya da sebep oldu. Kadınlar futbol oyna(ya)madığı için mi futboldan anlamaz?

FUTBOL EN İYİ KUŞBAKIŞI İZLENİR
Türkiye’de futbol yorumculuğu deyince kimsenin tartışmayacağı birkaç isim var; Uğur Meleke, Mert Aydın, Mehmet Demirkol, Banu Yelkovan… Örnekler çoğaltılabilir elbet. Bu isimlerin hangisinin futbol kariyeri var? Futbol kariyerlerinin olması neyi değiştirirdi? Eski futbolcu olup teknik direktörlüğü beceremeyen, teknik direktörlüğü bırakın, sözü ağzında geveleyerek hiçbir şey anlatamayanlarla dolu ekran. Her şeyden önce futbol en iyi kuşbakışı izlenecek bir oyundur.

Sahanın içinde göremeyeceğiniz birçok şeyi sahanın dışından daha rahat fark edersiniz. Sadece futbol için değil hayatın herhangi bir yerinde, mevzunun dışında kalabildiğiniz kadar doğru yorum yaparsınız.





GÖZÜMÜZÜN ÖNÜNDE GÖRMEDİKLERİMİZ

Gözümüzün önünde Banu Yelkovan, Ebru Kılıçoğlu, Gülengül Altınsay gibi örnekler varken; dünyada Julie Welch, Jacqui Oatley, Shelley Alexander gibi isimler Britanya’da spor gündemini belirlerken, hatta Katar’da El-Cezire’nin en önemli spor programcılarından biri Leyla Samati iken bizim yaptığımız tartışma biraz ilkel kaçmıyor mu?

Erkeklerin herhangi bir konuyu kadınlardan daha iyi kavrayabilmesine neden olacak şey tam olarak nedir ki? Erkek DNA’sında futboldan anlama geni mi var? Küçüklüğümüzden beri muhtemelen baba desteği –ya da zorlaması- ile futbolla ilgilendiğimiz için otomatik olarak daha fazla mı bilgimiz oluyor? Bu yorumun doğruluğunu kabul edecek olursak, aynı şekilde büyüyen bir kadınla ne farkımız olabilir? Yoksa derdimiz zaten yeterince erkek egemen bir toplumda yaşamıyormuşuz gibi bu konudaki sözde üstünlüğümüze halel getirecek kadınlara engel olmak mı? Bizim futboldan anladığımız ne malum? Yoksa ciddi hislerimiz olan herhangi bir konuda farklı şeyler söyleyen kim varsa o konudan anlamamış mı oluyor?

NEYİN ÜSTÜNLÜĞÜ?
Oysa kadınlar bizimle oturup maç izlese, bizim yapacağımız yorumları yapsa, bizim hislerimizi paylaşsa, en azından futbol gibi güzel bir oyunu izlerken, kimseye daha üstün olduğumuzu kanıtlamaya çalışmasak?

Benim demeye çalıştığımı CNNTürk’te telefonla bağlandığı programda çok daha net anlatan Simge Fıstıkoğlu alsın o zaman sözü: "Sadece futboldan söz etmiyorum. Herhangi bir konudan anlamak için gereken tek organ beyindir, kadınlık ve erkeklik organlarının konuyla bir ilgisi yok diye düşünüyorum. Ümit Özat ile benim aramdaki tartışmaya konu olan bantta kadın taraftarların görüşlerine yer verilmişti. Ben de bandı çok beğendiğimi söylemiştim. Özat da ben kadın taraftarın görüşlerini ciddiye almam dedi. Erkekler kadar anlamazlar deyince ben de ne münasebet dedim ve tartışma başladı.”

Kıssadan hisse: "Ne münasebet!"

Aras Bayram

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası