Milli takımı kurtarmak
Fitness

Milli takımı kurtarmak

En ilgilimizden en ilgisizimize hepimizin milli takımı kurtaracak fikirleri var ama milli takımın asıl sorunu ne?


Yanlış şeyleri tartışıyoruz. Sürekli saha dışından bahsediyoruz. Altyapı eksikliği (Var ama çözümü çok uzun vadeli), futbolcuların kavga etmesi (O sahaya çıkıp maça başladığınız anda herkes takım arkadaşıdır, kimse ben şu oyuncuyla kavga ettim diye oynamazlık etmez), maçların Anadolu’da oynanması (Mantıklı, ancak statların milli maçlara çok önceden hazırlanması gerekir), milli takım taraftarı yaratılması (En enteresanı bu, tam olarak nasıl bir olgudan bahsediyoruz? Hangi takımı tuttuğunda “milli takım” cevabını verenler mi gitsin sadece maça? Ya da en iyi milli takım taraftarı yarışması mı yapmalı? -Bundan çok iyi reality show çıkar-) gibi konuları tartışırken önemli noktayı kaçırıyoruz.
 
Post-Hakan Şükür sendromu

Biz sorunun esas olduğu yere, saha içine dönelim. Ülke olarak tarihimizin en önemli futbol oyuncularından birinin, Hakan Şükür’ün futbolu bırakması sonrası planlamayı iyi yapamadık. Milli takımın uluslararası başarılarının hepsinde pay sahibi olan Şükür’ü eleştirmekten onun önemini kavrayamadık. Milli takım yıllardır top çıkartmakta zorlanan stoperlerden, hızlı ancak fiziki olarak yetersiz orta sahalardan, yetenekli kanat oyuncularından ve Hakan Şükür’den oluşuyordu. Baskı gören stoperlerin topu şişirmesi sonucu Hakan Şükür’ün etrafındaki hızlı orta saha oyuncularına topu indirmesiyle hücumda çoğalan, bir şeyler yaratan, hem de çokça bir şeyler yaratan bir takımımız vardı.

Bu yolda Fatih Terim’in İspanya maçındaki Batuhan ısrarı boşuna değildi. Milli takımımız hücum hattına kadar benzer oyunculardan kurulu ancak bir pivot santrforumuz yok. Garip olan, bunun önleminin daha önceden alınmamış olması. Şu anda bu boşluğu doldurabilecek bir adayın bile bulunmaması tartışılması gereken önemli noktalardan biri. Bu oyuncunun takımı, ismi cismi çok da önemli değil. Hakan Şükür de efsane olma yolunda sürekli kendisinde ısrar edilmesinin çok faydasını görmüştü. Forvetlerimiz Umut ve Burak kontra ataklarda çok önemli silahlar olmasına rağmen iyi kapanan savunmalar karşısında çok etkisiz kalıyorlar.
 


Formda Oyuncular
Bir başka sorun formda oyuncuların kendilerine ilk 11’de yer bulamamaları. Örneğin, kalitesi kimse tarafından tartışılmayacak olan ancak sakatlığı döneminde kilo aldığı açıkça belli Volkan’ın yerine müthiş formda Onur Kıvrak oynayamaz mıydı? Fenerbahçe’nin Gladbach ve Beşiktaş galibiyetlerinde büyük pay sahibi Caner’e Romanya maçında yer bulunamaz mıydı? Orta sahada oynarken harikalar yaratan Emre Çolak maç kurtarmak için son dakikalarda oyuna alınacağına forvet arkası oynatılıp Arda kanada çekilemez miydi? Eskişehir’in yıldızı Necati’ye, Orduspor’un Fransa menşeli sol beki Atila Turan’a, Gençlerbirliği’nin stoperi Aykut Demir’e şans verilemez miydi?
Kaliteli ve pres gücü yüksek orta sahamıza rağmen oyunun büyük bölümlerine yayılacak hücum presi de bir türlü sahaya koyamıyoruz. Oysa ki topu rakibe verip savunmalara uygulayacağımız şok baskı sonucu kazanılan toplarla gol aramak bu şekilde kurulan milli takım için daha etkili olmakla kalmayacak, Burak ve Umut’un performanslarını da ciddi derecede yükseltecektir. Ancak biz yüzde 60’lara ulaşan topa sahip olma yüzdemize rağmen sıkışık savunmaların içinde pozisyon bile yaratamıyoruz. Üstüne üstlük özellikle Selçuk’un eksikliğinde duran toptan gol de bulamıyoruz. Topsuz oyunu beceremediğimiz için Arda ve Emre’nin yaratıcılığı sonucu bulunacak pozisyonlardan başka umudumuz da kalmıyor.
 
Yeni Yapılanma
Kısa vadede başarı çabası ise bir başka sorun doğuruyor: Bir jenerasyonda ısrar edemememiz. Beşiktaş’ın bu sene, Galatasaray’ın iki sene önce yapamadığını milli takım da yapamıyor. Bir milli takım yetkilisi, “Yeni bir jenerasyon yaratmak adına değişik bir oluşuma gidiyoruz, hedef 2014 değil 2016 ve 2018” dese kim karşı çıkar? Avrupa’nın en iyi kanat oyuncularından Arda ve en iyi orta sahalarından Nuri Şahin’in etrafında genç, dinamik, birbiriyle oynamaya alışacak bir kadro kurulsa, Hamit Altıntop ve Emre Belözoğlu gibi yıldızlara veda edilse şu anki durumdan kötü olabilir mi?
 
Bütün bunlar spor medyamızın sansasyon yaratma çabası adına konuştukları konulardan çok daha net, çok daha dolaysız çözümler. Ancak bütün bunların başarılabilmesi için bu cesareti gösterecek, takımını daha iyi tanıyan bir hocaya, o hocaya sabır gösterecek bir federasyona ve saha içinde çok daha başarılı olacak takım uzun vadede oluşturulurken sabır gösterecek bir ülkeye ihtiyacımız olduğu da kaçınılmaz bir gerçek.

Aybars Aram 

İZLE
Hazırsak Başlayalım!
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası