Harvard'lı Bir Psikoloğa Göre Bu 8 Cümle İlişkinizi Kurtarabilir

Bu bir klasiktir ama ne yazık ki pek çok insan bunu söylemeyi unutur. Uzun süredir birliktesinizdir, rutininiz iyice yerleşmiştir, işiniz tüm zamanınızı alır ve artık partnerinize kalbinizin ona ait olduğunu söylemek için zaman bile ayırmazsınız. Üzücü ama birçok çift bunu yaşıyor. Sonuç, çoğu durumda, ihmal edilmişlik hissidir. Eğer bunu yeterince sık söylerseniz, aranızdaki alev neredeyse hiç sönmeyebilir.

İletişim ve dinleme kardeş başlıklardır. Anlaşmazlıklardan kaçınmak ya da en azından onları doğru bir şekilde tanımlamak için dinleme sabrına sahip olmanız gerekir. Psikoloğa göre, partneriniz için gururunuzu bir kenara bırakan biriyseniz, aslında her şeyi çözmüşsünüz demektir. "Konuştum, şimdi dinliyorum" ya da "Ne düşündüğünü bilmek istiyorum" cümleleri hayat kurtarır.

Dinlemek iyidir, anlamak daha iyidir. Bazı ayrıntıları anlamadıysanız veya bir tepkiyi tam olarak kavrayamadıysanız, anlamak için yardım isteyi. Birincisi,  kendi ilişkinizde neler olup bittiğini bilmeye hakkınız var. İkincisi, hepimiz farklı olduğumuz için, bazı şeyler bazı insanlara mantıklı gelirken diğerlerine gelmeyebilir. Hepimizin farklı yetiştirilme tarzları, farklı ilkeleri ve farklı düşünme biçimleri vardır. Bu yüzden anlayabilmek için bir açıklama istemeniz gerekir.

İnsan hata yapar, bu çok açık, ancak bazen özür dilemeniz ve hatalı olduğunuzu kabul etmeniz gerekir. Bunu zaten yaptıysanız, egonuzu nasıl alt edeceğinizi biliyorsunuz demektir. Ne yazık ki bu türün nesli tükenmek üzere gibi görünüyor... Aynı şekilde, "öyle tepki verdiğim için özür dilerim" ya da "kasıtlı değildi ama böyle hissettiysen özür dilerim" de diyebilirsiniz.

Harvard eğitimli psikolog, karşılıklı affetmeyi uygulayan çiftlerin en uzun ömürlü olanlar olduğunda ısrar ediyor. Alpert Tıp Fakültesi ve Florida Eyalet Üniversitesi tarafından yapılanlar da dahil olmak üzere çok sayıda araştırma da bu gerçeği doğruluyor. Hatta başka araştırmalara göre, 'koşulsuz affetme' pratiği yapan insanların daha uzun yaşama olasılığı bile var. Şaşırtıcı, değil mi?

Siz nasıl çabalarınızın fark edilmesini istiyorsanız, eşiniz de onun çabalarını takdir ettiğinizde mutlu olacaktır. Hatta bunu söylerseniz daha da mutlu olur. Birçok insan sürekli olumsuzluklara odaklanır, ancak en mutlu çiftler birbirlerine minnettarlıklarını ifade eden çiftlerdir. Bu yüzden bulaşıkları yıkadığı ya da çocukları okula götürdüğü için ona teşekkür etmeyi unutmayın.

Birçok insan bunu zamanla unutur, ancak eşiniz bir müttefiktir, düşman değil! Günlük koşuşturmalar, tartışmalar ve stres sizi her zaman geri planda kalmaya itebilir. Unutmayın: çift olmak bir seçimdir; diğer yarınız için bir destek, bir yardım, bir kaynak olmalısınız. İki kişi olduğunuzu ve her durumla birlikte yüzleşmeniz gerektiğini asla unutmayın. "Kolay olmasa da yanındayım" ve "Bunu birlikte atlatacağız çünkü hallolmasını istiyorum" da çiftin birlikteliğini güçlendirecek anahtar cümlelerdir.

Harvard mezunu psikolog bir kez daha, bir ilişkide olmanın sadece birlikte uyumak ve işi ağırdan almaktan ibaret olmadığını açıklıyor. Bazen işleri hafife almanız ve başlangıçta yaptığınız gibi birlikte zaman geçirmenin tadını çıkarmanız gerekir: ateşi bu şekilde canlı tutarsınız. Bu yüzden dışarı çıkın, açık hava etkinlikleri yapın, kendinizi yeniden keşfedin ve ilişkiniz daha da uzun sürsün.