25. İstanbul Tiyatro Festivali'nde Kaçırmamanız Gereken 8 Oyun

Toz

24 - 25 Kasım 20.00 / Alan Kadıköy

25. İstanbul Tiyatro Festivali'nde Zerrin Tekindor’un tek kişilik oyunu Toz da yer alıyor. Murat Mahmutyazıcıoğlu’nun keleminden çıkan ve Hira Tekindor’un yönettiği oyun, yetişkin bir kadın olan Handan’ın ve hafızasından çıkıp gelen annesi Feri’nin öyküsünü anlatıyor. 1960’lardan bugüne uzanan oyun, izleyen herkesin hikayesiyle bir noktada kesişiyor.

Irgat

25 & 26 Ekim 20.00 / Duru Ataşehir

“Shakespeare bugün yaşasa, insanlığın ve gezegenin çığırından çıkmış bugünkü haline dair ne söylerdi?” sorusuyla yola çıkan Irgat, günümüzden yıllar önce yazılmış dizelerle bu soruya cevap arıyor. Irmak Bahçeci’nin Shakespeare klasiklerinden alıntılarla oluşturduğu oyunda Emre Kınay’ı sahnede kurulmuş bir inşaat dekorunda inşaat işçisi olarak izleyeceğiz. Shakespeare klasiklerinin sıklıkla karşımıza çıkan ihanet, kıskançlık, şüphe, kanlı savaşlar, yanılsama, ateşli aşk ve intikam arzusu gibi ana temaları bu sefer günümüzün; iç savaş, grevler, intihar süsü verilen kadın cinayetleri, homofobi ve emek sömürüsü gibi güncel meseleleri iç içe geçiyor. 

Neşe

4 & 5 Kasım 20.00 / Zorlu PSM Turkcell Platinum Sahnesi

İtalyan oyuncu ve yönetmen Pippo Delbono, mutluluktan daha da derin bir duygu olan “neşe” duygusunu, oyunun merkezine 82 yaşındaki ölümüne kadar, 20 yılı aşkın bir süre Delbono’nun bütün çalışmalarında yer alan, okuma-yazma bilmeyen, sağır ve dilsiz başkahraman Bobò’nun kaybını alarak işliyor. Dans, müzik ve tiyatronun iç içe geçtiği gösteride sirk estetiği ve büyüsü de harmanlanıyor. Delbono, sadece kendisinin değil, her birimizin ölüm karşısında duyduğu acıyı, deliliğini, yaşam yolculuğunu sahneye taşıyor.

Oedipus (Perdede Gösterim)

6 Kasım 14.00 & 20.00 / Atlas 1948 Sineması

İngiliz tiyatrosunun “büyük umudu” olarak adlandırılan, klasik eserlere getirdiği yorumlarla yankı uyandıran ünlü İngiliz yönetmen Robert Icke, Sofokles’in klasiğini 21. yüzyıla uyarlıyor. Internationaal Theater Amsterdam sahnesine konuk olan oyunda Oedipus bu sefer karşımıza hayatının en büyük sırrını keşfeden bir politikacı olarak çıkıyor. İzleyicileri bir seçim gecesinin heyecanına ortak eden oyunun gösterimi, Atlas 1948 Sineması perdesinde gerçekleşecek.

Medea

17 & 18 Kasım 20.00 / Zorlu PSM Turkcell Sahnesi

1995’te sorunlu bir şekilde eşinden boşanan Amerikalı bir doktor, bu boşanma sonrasında iki çocuğunun da içinde olduğu evini ateşe veriyor… Antik tragedya yazarı Euripides’in neredeyse tarih boyunca sahnelenen Medea’sı, başarılı genç yönetmen Simon Stone’un yorumuyla sahneleniyor. Çok güçlü ve yakıcı bir intikam duygusunu işleyen tragedya, günümüzün diliyle ve gerçek bir olaydan esinlenilerek işleniyor. Belki de tiyatro sahnesinin en karanlık karakteri olan Medea bu sefer sıradan bir aileye bakmamızı söylüyor. Oyun, performansıyla eleştirmenlerden büyük övgüler alan Marieke Heebink’in canlandırdığı ana karaktere Altın Theo Ödülü’nü kazandırdı.

Güneşin Çocukları

22 Ekim – 20 Kasım

Gorki’nin 1905 Devrimi öncesi aydınlar ve halk arasındaki derin ayrışmayı çelişkileri ve uçurumuyla birlikte anlattığı, Olga Fedyanina’nın özgün kaynağından büyüleyici bir biçimde yeniden yazdığı, Timofei Kulyabin’in bu parlak uyarlamasında Stanford Üniversitesi’ndeki Rus biliminsanları ile Steve Jobs ve Elon Musk’ın konuşma metinlerinin iç içe geçmesine tanık oluyoruz. Son derece parlak bir dille yazılmış ve sonuna kadar soluksuz izlenen bu eserde Kulyabin, duyguları, duygularıyla yaşayan karakterlerin ve bu karakterler arasındaki ilişkilerin öyküsünü anlatıyor.

Bugün Yaratmak

22 Ekim – 20 Kasım

Paris Opera ve Balesi’nin dans direktörü Aurélie Dupont, günümüzün en önemli koreograflarına bir çağrı yapıyor: Bugün bu koşullarda, küresel salgının yeniden şekillendirdiği ve kısıtladığı dans alanında yaratma fikri sizin için ne ifade ediyor? Birbirinden yetenekli bu dört koreograf Opera Garnier’nin etkileyici koridorlarında, duvarlarında, sahnesinde, prova odalarında ve hatta mahzeninde bu sorunun yanıtını arıyorlar. Sidi Larbi Cherkaui Exposure isimli işinde Woodkid’in müzikleri ve Chanel’in kostümleri ile bizi yine kalpten yakalayan bir açılış yapıyor.

Açık Aile (Kulak Tiyatrosu)

22 Ekim – 20 Kasım

Dario Fo & Franca Rame’nin ‘Açık Aile’si Podacto yapımı olarak festivalde. İmza attıkları her işte muhalif, devrimci ve sarkastik bir ‘halk tiyatrosu’ örneği yaratan çiftin Açık Aile oyunu evlilik kurumundaki kadın-erkek eşitsizliğine cinsellik üzerinden bakan, eğlencesi ve iğnelemeleri bol bir oyun. Farkına varmadan kendilerini bir evliliğin içine hapseden kadınlara kendi hayatlarının kapılarını açmaları konusunda ilham verirken, erkeklere de  “açık ailenin iki taraftan da açık olunca cereyan yaptığını” anımsatıyor. Kulak tiyatrosunu Alican Yücesoy ve Esra Dermancıoğlu seslendiriyor.