Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul'un Tasarım Hikayesi
Travel

Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul'un Tasarım Hikayesi

Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul, dünyaca ünlü tasarım ofisi Tihany Design tarafından hayata geçirilen sofistike iç ve dış mekanlarıyla misafirlerini modernizmin, zarafetin ve kültürel estetiğin uyumuyla tanışmaya davet ediyor.

Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul, şehrin en popüler semtleri Bebek ve Etiler'in bitişiğinde Kuruçeşme’de Boğaz’ın Avrupa kıyısında yer alan özel konumuyla, Boğaz’ın iki eşsiz köprüsüne, Beylerbeyi Sarayı ve Kuleli Askeri Lisesi gibi şehrin önemli sembolik yapılarına kucak açıyor. Otel, aynı zamanda 200 metrelik özel boğaz cephesi ve çağdaş iç ve dış mekânları ile zamansız bir zarafeti, Asya sıcaklığıyla misafirlerine sunuyor.

New York & Roma merkezli dünyaca ünlü tasarım ofisi Tihany Design, Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul için çok nitelikli bir konsept oluşturdu. Bu büyüleyici zamansız tasarım, tarihte birçok imparatorluklara ve medeniyetlere ev sahipliği yapmış İstanbul’un zengin tarihini, kültürünü ve gizemini ön plana çıkarıyor. Ayrıca yalıların Boğaz'a bakan rafine yaşam tarzına da mükemmel bir şekilde uyum sağlıyor. Ünlü tasarımcı Adam D. Tihany ve ortağı Alessia Genova liderliğindeki tasarım ofisi, hareketliliği ve büyüleyici kültürel zenginlikleriyle dünyanın en popüler şehirleri arasında yer alan İstanbul’u ziyaret edenler için huzur vahası yarattıkları bir proje tasarlıyor. İstanbul’un kalbinde yemyeşil Naile Sultan Korusu ve Boğaz’ın ışıltılı mavi sularının buluştuğu bu benzersiz atmosferde yer alan Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul, iş ya da eğlence amaçlı İstanbul’u ziyaret eden seçkin misafirlerine özgün bir dünyanın kapılarını açıyor.

mandarin

Tihany Design ekibi, tasarım detayları, işçilik, detaylara gösterilen özen ve yüksek kaliteli malzeme seçimleriyle Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul'a rafine bir zarafetin hakim olduğu seçkin ve güçlü bir tasarım kimliği kazandırdı. Tüm dünyada kabul gören lüks yaşam tarzına ve otel dinamiklerine hakim tasarım ekibi, şehrin merkezinde doğa ile iç içe, Doğu’nun sıcaklığı ile Batı'nın lüksünün harmanlandığı, sakinliği ve dinamizmi içinde barındıran benzersiz bir atmosfer sunuyor. Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul, Avrupa ve Asya arasındaki önemli konumuyla yerli ve yabancı tüm ziyaretçileri için huzurlu ve keyifli anlar yaşatıyor. Misafirlerin sevdikleriyle buluştukları ve özel kutlamalar için tercih ettikleri Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul, prestijli şirketlerin iş toplantıları için de ideal bir seçim olmaya devam ediyor.

Boğaziçi’nin tarihi saraylarının, yalılarının ve konakların geleneğinden ilham alınarak Fransa ve Portekiz’den özel getirtilen krem ​​rengi Massengis taşıyla tasarlanan mermer kaplı cephesiyle büyüleyen Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul iç mekan tasarımlarıyla da kusursuz bir tasarım hikayesine ev sahipliği yapıyor. Etkileyici geniş lobisinden, klasik tasarımlı barına, gösterişli balo salonlarından, misafir oda ve süitlerine, mobilya tercihlerinden dekoratif malzemelerin ince detaylı unsurlarına kadar, tüm alanlarında kendine özgü bir tasarım hikayesi olduğuna dikkat çekiyor. Sıcak renklerin uyumu ile tamamlanan İstanbul’un simgesi lale motifleri, organik dokular ve desenler, metal ve deri detaylarla kusursuz bir şekilde birleşiyor. Bu unsurların tamamı İstanbul'un zengin tarihine ve renkli bugününe modern bir saygı duruşu niteliği taşıyor.

mandarin

Otelin ihtişamlı girişi, Belvedere mermeri ve otantik desenli bronz perdeler ile muazzam bir şıklık yaratırken, otel girişinde Fransa'dan gelen çarpıcı kristal avize misafirleri karşılıyor.

Zeminlerde özenle seçilen açık renk şık mermer yer alırken, hemen ileride, göze çarpan bir galeri koridoru ve davetkâr lobi dikkatleri üzerine çekiyor. Galerinin kendisi, lobi katının odak noktası ve otelin tasarım konseptinin temel taşı olarak tanımlanıyor. Merkezinde ise zanaatkârlığın mükemmelliğini yansıtan, zarif ve şık detaylar yer alıyor.  

Giriş atriumunda, Boğaz'ın dalgalarından esinlenerek, Afrika’dan özel olarak getirilen masif ağaç ahşabından yapılmış, sanat eseri niteliğindeki üç boyutlu ahşap paneller ise mekanın tasarımına ayrı bir değer katıyor. Özel tasarım vitrinlerde sergilenen seçkin markaların en özel parçaları ise misafirlerin gözlerini kamaştırarak hayranlık uyandırıyor.

Girişin solunda yer alan otel resepsiyonunda ise otelin genel tasarımında sık görülen dokuma motiflerinden ilham alınan desenler dikkat çekiyor. Lale Devri’ni yansıtan lale çizimleriyle dekoratif bronz metal plakalar da bu tasarımı tamamlıyor. Benzersiz bir metal ve cam meş panellerle çevrelenen yarı kapalı dairesel misafir karşılama alanı, boğaz manzarasıyla misafirlerini büyülüyor.  

Otelin zemin katında açık avluya bakan alanda misafirleri Novikov Lounge Bar karşılıyor. Bar, meşhur tarihi Osmanlı sanatkarlarının deri işçiliğini yansıtan, özel üretilmiş deri paneller ve metal dikişlerle çerçevelenmiş iç mekân tasarımıyla zamanda yolculuğa çıkarıyor. Cam sarkıt aydınlatma, yarı saydam bir etki yaratmak için barın tavanındaki siyah taşı aydınlatırken, tavanda ve barın ön cephesinde, 19. yüzyıl Türk tipografisinden ve tarihi haritalardaki illüstrasyonlarından ilham alan çağdaş bronz metal paneller, Boğaz'ın esintili dalgalarını simgeliyor. 

Novikov Lounge Bar’daki cam ve metal paneller tasarım bütünlüğünü sürdürmeye yardımcı olurken, ceviz parke, bar sandalyeleri ve yuvarlak banket masaları bar genelinde kullanılan bronz unsurları tamamlıyor. Peluş deri koltuklar, zemin katta rahat ve zarif bir bar atmosferi yaratıyor.

Londra’ki peyzaj mimarlık ofisi Scape, Osmanlı’nın zengin ve gösterişleri bahçelerinden aldığı  ilhamla Mandarin Oriental Bosphorus, İstanbul’un bahçelerini özenle tasarladı. Bu yaklaşım yeşil ve mavi ile çevrelenmiş açık havuz çevresinde açıkça ortaya konuyor. Otel misafirleri, Boğaz'ın ve antik kentin çeşitli panoramik manzarasının tadını çıkarırken aynı zamanda, asırlık, yemyeşil Naile Sultan Korusu ve Kuruçeşme sokaklarında gezebiliyor. Ayrıca misafirler deniz kenarında veya havuz başında yudumladıkları özel kokteyller eşliğinde Boğaz’ın keyfini çıkarıyorlar.  

Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul’un büyüleyici odaları, süitleri ve kral dairelerinin her birinde, organik dokular, metal, deri detaylar ve sofistike renklerin kullanılmasıyla birlikte çağdaş bir tasarımı geleneksel Osmanlı estetiğiyle birleştiriyor. Geniş ve ferah balkon ve teraslara sahip odalar ve süitler, Boğaz’ın ışıltılı suları üzerinde benzersiz bir ambiyans sunuyor.

mandarin

Misafir koridorları, Afrika’dan özel olarak getirilen sıcak sakız ağacı ahşap kaplamaları ve otelin imzası olan lale desenini taşıyan dokulu duvar kaplamaları ile lüks dokunuşları gözler önüne seriyor. Misafir koridorlarında bulunan Çeşm-i Bülbül sarkıt aydınlatma ve desenli bronz aynalar tüm oda ve süitlerin giriş kısmında yarattığı ışıltılar ile göz kamaştırıyor. 

Misafir odaları ve süitlerin organik dokuları ve desenleri, metal ve dikişli deri detayları ile doğal bir incelik sergiliyor. Dikdörtgen komodin aydınlatması; bir tarafta sarkıt ve diğer tarafta lale deseniyle buluşurken, banyoya açılan sürgülü duvar paneli üzerinde yer alan kumaşta ise Osmanlı sembolizminden ilham alan, özenle işlenen bir hayat ağacı simgesi yer alıyor. Banyolarda ise hamam ruhunu yansıtan, lale desenli Kemalpaşa mermeri kullanılırken, rafine mobilya ve aksesuarlar ile eski hamamların modernize edilmiş ruhu göze çarpıyor. Minibar dolabının Osmanlı esintili Çintemani iç kaplaması gibi benzersiz ve gizli detaylar, misafirleri tasarım dünyasının birçok nüansı keşfetmeye davet ediyor.

Zarif deri kaplı duvar panellerine sahip Presidential Süit ve Mandarin Bosphorus Süit, kusursuz renk paleti ile rafine bir tasarıma imza atıyor. Tüm süitler bu eşsiz tasarıma eşlik eden nefes kesen boğaz manzarasıyla birleşerek misafirlerine lüks yat ambiyansında eşsiz deneyimler yaşatıyor. 

mandarin

474 metrekare büyüklüğündeki Royal Bosphorus Süit misafirlere; çarpıcı oniks mermer girişi ile girift detaylı ahşap fuayeye, ana koridora ve buradan da dairesel oturma odasına geçiş olanağı sağlıyor. Lüks süitin oturma odası ise geniş bir terasa ve boğaza bakan kış bahçesine açılıyor. Süitte bronz duvar panelleri, mermer kaplı bir bar ve mutfak bulunuyor. Süitin çalışma odası, kabartmalı deri duvar kaplamaları ile ön plana çıkarken, başlı başına bir sanat eseri olan geniş ebeveyn banyosuna sahip Royal Bosphorus Süit’te lounge alanı, makyaj masası, tam boy giyinme odası, iki kişilik buhar duşu bulunuyor. Süit, mermer duvar ve döşemeleri, göz alıcı değerli taş vurgulu duvar panelleri ile lüks bir konaklama deneyimi yaşatıyor. Yedi geniş ve ferah balkon ve teraslarıyla İstanbul Boğazı’ nın suları üzerinde lüks mega yat keyfini yaşatıyor.

mandarin

322 metrekare büyüklüğündeki Naile Sultan Bosphorus Süit ise kapılarını, lavanta ve gül tonlarına eşlik eden sıcak ambiyansıyla samimi ve bir o kadar da lüks bir deneyime açıyor. Barın çevresindeki aynalı bronz ve metal tasarım, ferah döşeme ve süitin tamamındaki ışıltılı yüzeyler, göz kamaştırıyor. Naile Sultan Bosphorus Süit’in banyosu, dekoratif özel işlenmiş metal panellerin şekil ve desenini yansıtacak şekilde tasarlanmış oniks mermer ve zarif bronz çerçeveli oval aynalarıyla ayrıcalıklı hissettiriyor. Benzer bir ayna tasarımı, yatak odası dolaplarına özenle yansıtılırken oval çizgiler ve organik formlar, süitin tamamında feminen bir inceliği yansıtıyor. 

The Spa at Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul Zen bahçelerinden ilham alınan bir tasarıma ev sahipliği yapıyor. Misafirler, nötr malzeme, doğal ürünler ve dokular kullanılarak tasarlanan resepsiyondan, Gingko yaprağından ilham alan cam panellerle kaplı dairesel dış koridoruna geçiş sağlayabiliyor. The Spa at Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul 3.500 metrekarelik bir alanda bulunan spa, terapi odaları, soyunma odaları, fitness merkezi, hamam ve okaliptüs ahşabının sıcak tonlarını taşıyan kapalı havuzuyla Asya sıcaklığı ayrıcalığıyla bir deneyim yaşatıyor. Spa'nın oval yapısı, misafirlerin zaman algısını yavaşlatarak alanda geçirilen süreyi daha keyifli hale getiriyor.

The Spa at Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul’un gün ışığına hakim oturma alanları ile çevrili sakin kapalı havuzu, Türk manzaralarından esinlenerek, arkadan aydınlatmalı koyu bir oniks tavan olarak görülüyor. Geleneksel Osmanlı hamamından esinlenen katmanlı geometrik tavan koylarına sahip üç ayrı hamama ulaşmak için, geometrik desenlerle işlenmiş ahşap bir koridor bulunuyor. The Spa at Mandarin Oriental Bosphorus, Istanbul, gün ışığına ve bol oksijene sahip, aydınlık spor salonuyla misafirlerine keyifli bir egzersiz yapma olanağı tanırken, spor sonrası şöminenin etrafındaki oturma alanlarıyla keyifle dinlenmelerine olanak sağlıyor.

Tasarımı ve son teknoloji modern ekipmanları ile Avrupa’nın en lüks ve iddialı Fitness Merkezi’ne sahip olan Mandarin Oriental Bosphorus, İstanbul, açık ve rahat bir ortamda egzersiz yapmak ve zinde kalmak için mükemmel bir ortam sunuyor. Otelin sağlıklı yaşam olanaklarının kusursuz bir uzantısı olan mekan, tasarımının merkezinde yer alan yemyeşil peyzajlı bir avluya sahip olup, gün ışığını ve doğanın varlığını hissettirmektedir. 

 

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası