Alpha Bridge. Askeri bir kod adı ya da gizli bir görev talimatı gibi kulağa geliyor. Oysa bu protokol sizi savaşa değil uykuya götürüyor. Hızlı ve kaliteli uyku. Yirmi birinci yüzyılın en büyük lükslerinden biri. Her yerde karşımıza çıkan ekranlar, günlük stres ve aşırı hızlanmış bir yaşam temposu yüzünden pek çok kişi uykuya dalmakta zorlanıyor. Kimileri papatya çaylarını ardı ardına içiyor ya da ASMR videolarına sarılıyor fakat yine de sonuç alamıyor. Tam da bu noktada Amerikan deniz kuvvetlerinden gelen bir yöntem geceleri adeta kurtarıcı olabilir. Bir zamanlar yalnızca askerî pilotlara ayrılmış Alpha Bridge tekniği TikTok sayesinde son günlerin mucize çözümü olarak ün kazandı.
Alpha Bridge bu kadar konuşuluyorsa bunun nedeni uykuya bilimsel bir yaklaşıma dayanması. İlk olarak her dakikalık uykuyu en üst seviyede tutmak zorunda olan pilotlar ve askerler için geliştirilen bu yöntem beynin uykuya geçişte ürettiği alfa dalgalarına dayanıyor. Hedef. Tıpkı uyku öncesi evrede olduğu gibi bu durumu yapay olarak yeniden üretmek ve bunu basit adımlarla yapmak.
Rahat bir pozisyon alın. Uzandığınız ya da yarı oturduğunuz bir pozisyon olabilir. Gözlerinizi kapatın ve sadece rakamlara odaklanarak otuz’a kadar sayın. Gözlerinizi hafifçe aralayın ve beş’e kadar sayın. Bu geçiş uyanıklık ile uyku arasındaki çizgiyi bilinçli şekilde kırmak için yeterlidir. Bu döngüyü bir ya da iki kez tekrarlayın ve ardından nefesinizin ritim kazanmasına izin verin.
Amaç, beyin faaliyetinin giderek yavaşlaması ve REM uykusuna yakın yarı bilinçli bir evreye ulaşılmasıdır. Açıkça söylemek gerekirse. Beyni kandırarak zaten uykuya geçmek üzere olduğu hissini yaratmak.
Uyku karmaşık bir olgu ancak bu tekniğin etkili olmasının birkaç nedeni var. Öncelikle stresi zihnin odağından uzaklaştırıyor. Tekrarlanan bir göreve yoğunlaşarak uykuya engel olan kaygı verici düşünceler susturulmuş oluyor. Yani zihinsel bir meşguliyet sağlanıyor.
Aynı zamanda aktif bir meditasyon işlevi görüyor. Farkındalık teknikleri gibi anı yaşamaya ve zihni boşaltmaya yardımcı oluyor.
Ayrıca doğal bir süreci taklit ediyor. Gözlerin kısa süreli açılıp kapanması uykuya gidişin ilk evrelerinde beynin kendiliğinden yaptığı bir davranış. Uyku uzmanlarından Dr. Loris Alexandre Mazelin Alpha Bridge’in aslında bilinen yöntemlerden çok farklı olmadığını belirtiyor. Koyun saymak veya kontrollü nefes egzersizleri yapmak ile benzer bir mantığa sahip. Ancak en büyük avantajı. Her yerde ve her an uygulanabilmesi.
Kabul edelim. Bazı yerlerde uyumak neredeyse olimpik bir mücadele gerektiriyor. Gürültülü bir uçakta ağlayan bir bebek ile kolçağa sığmayan bir yolcunun arasında.
Yastığı evdeki gibi olmayan bir otel odasında.
Zihnin bir türlü susmadığı yoğun stres dönemlerinde.
Alpha Bridge tüm bu durumlar için ideal bir çözüm olabilir. Bu tekniği rutininize dahil ederseniz uyku ilaçlarına ya da yağmur sesi podcastlerine olan ihtiyacınız bile azalabilir.
Her ne kadar etkili olsa da Alpha Bridge herkese uyan mucizevi bir çözüm değil. Uyku yalnızca uykuya dalma becerisinden ibaret değildir. Uykunun kalitesi, gece uyanmaları ve biriken yorgunluk da önemli rol oynar. Onarıcı bir uyku için fizyolojik, çevresel ve duygusal koşullar da gerekir. Bunların hiçbirini tek başına bir teknik tamamen çözemez.
Uzun süredir devam eden kronik uykusuzluk problemi olanlar için bu yöntem yeterli olmayabilir. Ancak stresli bir günün ardından gevşemekte zorlanan ya da alışılmadık ortamlarda çabuk uykuya dalmak isteyenler için Alpha Bridge son derece değerli bir yardımcı olabilir. Tabii ki onu iyi bir uyku rutininin parçası haline getirirseniz.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ FRANSA WEB SİTESİNDE YAYINLAMIŞTIR.
