Cannes Reklam Festivali’nin 60’ıncı yılı nedeniyle açılan Game Changers sergisinde, bu sürede sektörü en çok etkilemiş, oyunun kurallarını değiştirmiş en iyi reklamlara yer veriliyor. Bu ay Türkiye’ye de getirilen ve Kanyon’da ziyarete açılan serginin, içinde bulunduğumuz son dönemi şekillendiren işlere yer verilen bölümü The Art of the Possible (İmkanlar Sanatı) başlığını taşıyor.
Bu harika başlık, son dönemde yapılan reklamların en ayırt edici özelliğini de net bir şekilde ortaya koyuyor. Bugünün en başarılı ve en etkili projeleri televizyon, gazete, dergi, sinema, açıkhava panosu, radyo ve internet gibi belli bir ortama özel yapılmaktan ziyade, bu iletişim kanallarının olanaklarını bir arada değerlendirerek veya akla gelmeyecek bambaşka imkanlar keşfederek insanlara erişmenin yeni yollarını bulmaya çalışıyor.
O yüzden televizyonda yayınlanan birçok reklam, bizi sosyal medyada bir şeyler keşfetmeye veya oyun oynayıp bir şeyler kazanmaya çağırabiliyor. Dergilerde ve gazetelerde sesten ve hatta videodan yararlanılan ilanlarla karşılaşabiliyoruz. Önünden geçtiğimiz bir açıkhava reklam panosu telefonumuza mesajlar ve şarkılar gönderebiliyor. Bir AVM’nin otoparkına girince bir anda radyo yayınımız kesilip devreye giren otopark radyosuyla bize o sırada indirimde olan mağazalar hakkında bilgi verilebiliyor. Veya bir otomobil markası klasik 30 saniyelik reklamlar yerine, ünlü yönetmenlere içinde bol bol araba kovalamaca sahneleri olan kısa aksiyon filmleri çektirip bunları internetten ücretsiz bir şekilde insanların dikkatine sunabiliyor.
Kısacası, artık marka mesajlarını insanlara ulaştırmak için, mevcut kanalların tüm imkanları çapraz bir şekilde döllenerek çözümler üretiliyor; bunun da ötesinde daha önce hiç denenmemiş yollar keşfediliyor. Mümkünün ve muhtemelin sınırları sonuna kadar zorlanıyor. Bu yıl sekizincisi düzenlenen prestijli reklam yarışması Felis Ödülleri’nde derece alan çalışmalar bunun kanıtı...
Park değil, duvar sensörü
Bir otomobile standart olarak park sensörü konmuşsa, bu avantajı otomobilinde böyle bir özellik olmayan sürücülere nasıl anlatabilirsiniz? Test sürüşüyle mi? Belki ama bu, sürücüler açısından zaman ayırması zor, marka için de yüksek maliyetli bir yol olur. TBWA\İstanbul ajansı, bu özelliği standart olarak sunan BMW 1 serisi için, park sensörü olmayan otomobil kullananların bu deneyimi kendi araçlarında yaşayabilmeleri amacıyla basit ama çok etkili bir fikir geliştirdi. İstanbul’un en popüler beş AVM’sinin otoparklarında duvarlara park mesafe sensörleri yerleştirildi. Böylece kısa sürede ve düşük bir maliyetle 7 binden fazla sürücünün bu özelliği tecrübe etmesi sağlandı. Böyle bir deneyim yaşasaydınız bunu kaç kişiye anlatacağınızı hesaplayın, bu basit fikrin ulaşabildiği hedef kitlenin büyüklüğünü tahmin edersiniz. Felis’te büyük ödüle erişen işlerden biri işte buydu.
Tarık Mengüç soruyor: Rock’n Coke’ta ben niye yokum?
Coca-Cola, iki yılda bir düzenlediği Rock’n Coke için bu yıl da yine çok önemli grup ve yıldızları Türkiye’ye getirdi ancak bu isimleri duyurmak için rock’la ve Rock’n Coke’la ilişkilendirilmesi zor bir isim olan Tarık Mengüç’ün desteğine başvurdu. C-Section tarafından geliştirilen yaratıcı fikirle, Tarık Mengüç’ün festivale davet edilmediği için sitemde bulunduğu bir şarkı hazırlandı. Bu şıkır şıkır şarkı internette yayılmaya başladığında bunun bir marka virali olduğu, birçok kişi tarafından anlaşılmadı. İki hafta içinde internette 2 milyondan fazla kez izlenen video, sosyal medyada “Bu adam da Rock’n Coke’ta olmalı” kampanyası başlattı, ünlü isimler Twitter’dan Tarık Mengüç’e destek verdi. Bu arada mesele büyüdü; gazetelere, çeşitli televizyon programlarına ve haber bültenlerine yansıdı. Sonunda Tarık Mengüç festival sahnesine çıkmayı “başardı”, kampanya da C-Section ajansının Felis’te “Yılın dijital ajansı” seçilmesini sağlayan işlerden biri oldu.
Cevapları önceden bilinemeyen sorular
Kim Milyoner Olmak İster’e telefon jokeri olarak katılanlar bile, o kısacık 30 saniyede bir yolunu bulup internete bakarak cevap verebiliyor artık. Böyle bir zamanda New York’ta beş gün sürecek bir partiye katılmak gibi cazip bir hediye sunan bir teste herkesin doğru cevap vermesi de kesindir neredeyse. Buna rağmen internette bir bilgi yarışması düzenleyip insanların Google yardımı olmadan cevap vermesini nasıl sağlayabilirsiniz? Elbette cevabı önceden bilinmesi imkansız sorularla. Kompüter ajansı, internette başlattığı bilgi testinde katılımcılara, “İki dakika içinde Twitter’da en çok hangi kelimeler paylaşılacak?”, “İki dakika içinde en çok hangi ünlünün Twitter kullanıcı sayısında en büyük değişim olacak?”, “İki dakika içinde ilk tweet’i hangi ünlü atacak?” gibi, bilgiden çok kehanet isteyen sorular sordu. Cevabı önceden bilinemeyen bu sorular ajansı Felis’te büyük ödüle taşıdı.
Oyunculara klasik müzik şakası
Felis Ödülleri’nde bu yıl “Yaratıcılık” kategorisinin ödül kazanan reklamları ilginç bir yöntemle belirlendi. Yarışan projeler, klasik yarışmalarda olduğu gibi jüri tarafından değil, reklamı izleyenlerin beyin aktivitelerinin, kafalarına takılan EEG cihazlarıyla izlendiği yeni bir yöntemle değerlendirildi. Ölçümlere göre 2013’te izleyicilerin en çok dikkat kesildiği, en çok heyecanlandığı, en güçlü duygusal bağlar kurduğu reklamlardan biri, TBWA\İstanbul tarafından Anadolu Efes takımının oyuncuları için tasarlanan muhteşem klasik müzik şakası oldu. İzleyin, siz de heyecanlanmadan, marşa eşlik etmeden duramayacaksınız.
Son teknoloji anneler
Nasıl Kent’in her yıl geleneksel olarak beklenen bayram reklamları varsa, Profilo’nun da her anneler gününde ne yapacağı merak edilir. Bu yıl da öyle oldu.
Ancak bu başarılı çalışma başka bir anneler günü reklamının gölgesinde kaldı. 41? 29! ajansı tarafından hazırlanan ve Felis’te “En büyük viral etki yaratan iş” seçilen bu reklamı izledikten sonra annenizi aramamak için kendinizi zor tutacaksınız.
