İnanılmaz İllüzyonist Ben Earl
Popüler

İnanılmaz İllüzyonist Ben Earl

İllüzyon ustası Ben Earl, sihirbazlığın suç, sanat, para ve bilimle olan yakın ilişkilerini televizyon ekranına taşıyor. Sihrin yeni efendisi sırlarla dolu dünyasının kapılarını GQ Türkiye için araladı.

Ben Earl etraftayken gördüklerinize inanamayacaksınız. Doğal yeteneğini, yıllar boyu süren eğitim ve pratikle pekiştiren, hatta New York sokaklarında kapkaççılarla, Las Vegas'ta kumarbazlarla ve dünyanın dört köşesinde dallarında uzaman bilim insanlarıyla zaman geçirerek ustalaşan Ben Earl, akıl almaz numaralarıyla kendini izleyenleri kelimenin tam anlamıyla büyüleyen bir illüzyon ustası.

İnanılmaz yeteneklerini dünyayı ele geçirmek yerine bilim için kullanmayı seçen Ben Earl sihirbazlığın suç, sanat, para ve bilimle olan yakın ilişkilerine odaklanan dört bölümlük özel bir belgesel dizisiyle televizyon ekranına konuk oluyor.

İllüsyonist Ben Earl, şovunun 25 Eylül Çarşamba gecesi Discovery Channel'daki ilk gösterimi öncesinde GQ Türkiye'nin sorularını yanıtladı.

Nasıl ve neden “hile sanatçısı” olmaya karar verdin?

Aslında bir şov yaratmalıydık ve başlığını düşündüğümüzde, bana sihirbaz mı, illüzyonist mi ya da performansçı mı demelerini istiyoruz diye kendimize sorduk. Birini tanımlamak oldukça güçtür, ama esasen ben hile numaraları ve illüzyon yapıyorum. Yaptıklarımın çoğu sanat dünyasından ya da en azından kafamdaki  sanatsal fikirlerden doğuyor. Bundan dolayı “hile” ve “sanat” hayatımın çok büyük bir parçası. Bu yüzden programın adının Hile Sanatçısı (Trick Artist) İllüzyonist Ben Earl olması benim kim olduğumu anlatmanın bir yoluydu.

Sihir okulda öğrenilebilecek bir şey değil. Kendini nasıl eğittin?

Çok gençken bir kitap buldum ve bu kitabı okumaya ve içindeki herşeyi öğrenmeye başladım. Ama biliyorsunuz çoğunlukla bu yeterli olmuyor; kendi kendinize düşünebilmek, geliştirebilmek, keşfetmek ve yaratmak zorundasınız. Aslında, bu diğer konular içinde aynı, size nasıl çizim yapacağınızı öğreten bir kitap alabilirsiniz ama bu size nasıl bir sanatçı olacağınızı ya da dünyadaki herşeyi nasıl çizeceğinizi öğretemez. Dolayısıyla benimde küçükken aldığım temel sihir kitapları bana küçük hileler öğretti ama asıl yaptığı benim hayal gücümü harekete geçirmek ve daha fazlasını öğrenmeyi istememi sağlamaktı. Yıllarca kendi kendime yaratarak, yeni teknikler geliştirerek, farklı fikirler deneyerek ve insanların önünde bunları sergilemeye çalışarak geçirdim. Böylece zamanla kendi kendime herkesin yapamayacağı ama bazı insanların yapabileceklerini öğrettim. Oldukça zor bir şey. Sadece kitaptan öğrenebileceğiniz bir şey de değil. Aslında bana sen kitaptan öğrenmişsin diyebilirsiniz ama bunu yapmak çok çok uzun yıllarımı aldı. Hiç kolay değil; zaten kolay olsaydı yapmaya değer olmazdı bence.

Yeni programının suç, sanat, para ve bilimle ilgili... Neler izleyeceğiz?

Seyirciler oldukça etkileyici bulduğum, sadece beni değil ama bütünüyle toplumu etkilediğini düşündüğüm dört konuyu izleyecek. Sanat dünyası gerçekten beni ve yaptığım numaraları çok etkiliyor. Bence tüm toplumu da etkiliyor. Hepimiz televizyonu tüketiyoruz, hepimiz müziği tüketiyoruz. Biliyorsunuz ki medya ve bütün sanatsal ifade dünyası ve kültürel sanat hepimizi her gün etkiliyor. Bu yüzden programlardan birinde bu fikrin bir kısmını sunmak benim için önemliydi.

Sonra aynısını bilim için de yaptım. Bence bilim ve teknoloji hepimizin hergün tükettiği bir şey. Bilim aynı zamanda son derece ilham verici bulduğum bir şey. Dolayısıyla bütün numaraların esasında bu temadan esinlendiği, etkilediği ya da bu tema tarafından yönetildiği bir program yaptık.

Para ve suç biraz farklı. Para açıkça gezegendeki her şeyi her gün etkileyen bir şey ve parayla ilgili bir sürü numara biliyorum. Programın özellikle güncel konjonktürde ilgi çekici olacağını düşündük.

Son olarak suç. Suç aslında bir şekilde sihir, el marifeti ve illüzyon temelli, sihrin tarihi bir şekilde suç girişimine dayanıyor. Sokaktaki yankesicilerden, Orta Çağ’da yapılan panayırlarda insanlardan bir şeyler çalan sihirbazlara kadar hepsi aslında sihir ve yanlış yönlendirme tekniklerini kullanmışlar. Bu yüzden tamamen suçun etrafında temellenen bir program yapmayı düşündük.

En sevdiğin ve en büyük numaran hangileri?

Benim en sevdiğim diyebileceğim bir numara yok. Bunun bir müzisyene en sevdiği şarkıyı sormak gibi bir şey olduğunu düşünüyorum. Cevap vermesi çok zor ama sevdiğim numaralarım var diyelim. El çabukluğu ve başka birini bire bir içeren numaralardan gerçekten keyif alıyorum. Birinin elinin içinde olan numaralarıda seviyorum. Numaranın bir unsurunun ya da bir durumunun birilerinin bir şeyler düşünmesini gerektirmesini seviyorum. Böylelikle zihinsel bir tercih yapmak zorunda kalıyorlar. Bunlar bana göre oldukça güzel şeyler, bir de numaralarım bir şekilde sanat dünyasından etkilenebildiklerinde onları daha güzel buluyorum. Bunlar günlük bazda değişiyorlar.

En büyük numarama gelince, buna da cevap vermek zor ama konuya ölçeksel olarak bakarsak bir tane en büyük numaram var. Programın para ile ilgili bölümünde, bir binadan atladığım bir numaram var, muhtemelen en büyük numaram bu. Haftalarca bir binadan atlama antremanı yaptım. Bu çok fazla zaman, çaba ve enerji gerektirdi. Ama evet kim bilir? Bu değişebilir. Bu gelecek hafta bile değişebilir.

Seni şaşırtmak oldukça zor olmalı. Başka bir sihirbazda gördüğün ve seni etkileyen bir numara oldu mu?

Evet, kesinlikle. Her zaman. Yani aslında yaşamak için ben bu mesleği yapıyorum, dolayısıyla doğam gereği herşeyi çok çabuk görmeye ve fark etmeye yatkınım, açıkçası bu o kadar da sık olmuyor. Beni şaşırtmayı başaranlar sizin televizyondan tanıyacağınız sihirbazlar değiller. Onlar benim arkadaşım olan, birlikte oldukça fazla zaman geçirdiğim ve oldukça sık beni kandıran sihirbazlar.

Her türden şahane şey görüyorum. Bir arkadaşım hayatımda şu ana kadar gördüğüm en iyi numaralardan birini gösterdi. Numara şekerlerle ilgiliydi. Anlatması çok zor. Ama kolaylıkla söyleyebilirim ki ateşle ilgili ya da kocaman bir dekorun kullanıldığı bir şey değildi. Sadece küçük çocukların şekerleriyle ilgiliydi. Asla beynim ne olduğunu çıkaramadı.

Evet, yani olabiliyor. Ve olduğunda da hoşuma gidiyor. Kelimenin tam anlamıyla çok heyecanlanıyorum. Kandırıldığımda ya da çözemediğim bir numara gördüğümde bu bütün gün boyunca başıma gelebilecek en iyi şey oluyor. Bunu seviyorum çünkü bu hissi çok sık yaşamıyorum. Bunu yaşadığım zamanlarsa inanılmaz oluyor. Çoğu zaman sihri sadece seyircilerim vasıtasıyla, onların tepkilerini izleyerek tecrübe ediyorum. Onu gerçekten deneyimlememin tek yolu bu iken aynısı bana olduğunda inanılmaz oluyor. Bu yüzden evet, etrafımı iyi sihirbazlarla doldurmaya çalışıyorum ve arada sırada şaşırtıcı bir şeyler görüyorum.

Sence bir insanın sihirbaz olabilmesi için hangi temel yeteneklere ihtiyacı var?

Bu çok çok iyi bir soru. Bazı nispeten karmaşık yetenekler var. Temel yeteneklerden ilki, insanlar arası ve sosyal ilişkilerinizde çok çok iyi olmak. Herhangi biriyle herhangi bir zamanda herhangi şeyi konuşabilmede çok iyi olmalısınız. O insanla çok hızlı bir şekilde iyi bir ilişki yaratabilmede çok iyi olmalısınız. Yani iyi insanlar arası ve sosyal yetenekleriniz olması kesinlikle çok önemli.

Öteki çok önemli yetenek ise içgüdü. Bunu nasıl tanımlayacağımı bilmiyorum ama çoğu zaman insanlara bakıp kimi, neden ve ne yolla kullanacağınızı içgüdüsel bir karar alarak belirlemeniz gereken durumlarda kalabilirsiniz. Bu çok çok değerli bir yetenek. Aynı zamanda yaratıcı bir şekilde düşünebilme bunun bir parçası olmak zorunda. Sorunların çözümlerini düşünebilmelisiniz. Bu bazen oldukça fazla yaratıcı düşünme gerektiriyor.

Sonuncu ise bence risk alabilmek ve cesur olmak. İlla büyük ve fiziksel bir şey yapmayı kast etmiyorum. Sık sık, süreçlerle birlikte risk almanız gerekiyor çünkü bazı şeylerin yapana kadar işe yarayıp yaramayacağını bilmiyorsunuz. Yani risk alabilmeniz ve biriyle ya da bir grup insanla bir şeyi denemeniz gerekiyor. Yani bunların hepsini bir araya koyduğumuzda bir şeyleri riske etmeniz gerekiyor, doğal olarak yaratıcı olmak ve yeni bir şeyler denemek gerekiyor. Bu doğru insanı seçmeniz gerektiği anlamına da geliyor. Normalde o insan grubunun sizden hoşlanmasını sağlamanız gerektiği anlamına da geliyor. Sonuç olarak insanlarla rahatça ilişki kurabilmeniz, iç güdünüz, yaratıcılığınız, birazcık cesaretiniz ve keşfetmeye istekli olmanız gerekli derim ben.

İnsanların inanılmaza inanmasını sağlıyorsun ve inanılmaz şeyleri mümkün kılıyorsun. Senin imkansız olarak gördüğünüz şey nedir?

Ben geçimimi imkansız şeyler yaparak sağlıyorum. Benim için imkansız olan nedir? Bu çok çok iyi bir soru. Bazen bir sihirbazın yapmaması gereken şeyler olduğunu düşünüyorum. Örneğin çok imkansız bir şey. Çünkü eğer bir şey çok imkansızsa çok da inandırıcı değildir. Biliyorsunuz, sihir dünyası olasılık sınırında olma durumunda var olabilir. Tam da orada. Eğer parmaklarımı şıklatırsam ve sana ayın ortadan kaybolduğunu söylersem ikimizde ayın kaybolmadığını biliriz. Yani iddia ya da illüzyon ne kadar ilgi uyandırıcı olursa olsun biz aslında onun sadece bir numara olduğunu biliriz. Bununla birlikte eğer zihnini okuyacaksam ya da ellerindeki bir şeyi kaybedeceksem, imkansız olduğunu hissetsen de sırf inanılabilirliğin sınırında olduğu için ve o gri alanda olduğu için aslında sihir bu kadar güçlüdür.

Yani sıklıkla, benim en imkansız olanın ne olduğunu düşünmem dışında yaptığım şey sizin için yeterince inanılır olabilen en imkansız şeyi düşünmeye çalışmak ki ilgi çekici bulabilin. Bu oldukça garip bir yetenek ve aslında yaptığım bu. Size imkansız gelen ama keyif alabileceğiniz kadar da inanılabilir bir tecrübe yaratmak için yetenek ve hayal gücü kullanmalıyım.

İllüsyonist Ben Earl, ilk bölümüyle 25 Eylül Çarşamba gecesi 21:30'da Discovery Channel'da.


 

İZLE
İnanılmaz İllüzyonist Ben Earl
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası