Futbolun kalbinin durduğu an
Fitness

Futbolun kalbinin durduğu an

96 kişinin stattaki kaos sırasında ezilerek can verdiği Hillsborough Faciası çeyrek asır sonra yeniden gündemde.

19 Nisan 1989’da Milan ile Real Madrid arasında oynanan Şampiyon Kulüpler Kupası yarı final maçının 6'ıncı dakikasında oyun maçın hakemi tarafından durdurulur ve bir dakikalık saygı duruşu esnasında, aynı marşın 2005’te İstanbul’da canlarını çok acıtacağını bilmeyen Milan taraftarı, maçtan önce dağıtılan sözlere bakarak tüm futbol sevdalılarının ezbere bildiği Liverpool Marşı You Will Never Walk Alone’u söylemeye başlar. Çünkü 4 gün önce Liverpool-Nottingham Forest maçını izlemeye giden 96 kişi stattaki kaos sırasında ezilerek can vermiş ve orada futbolun kalbi durmuştur. Milan, Real Madrid’e 5 gol atsa da maç hafızalara bu anla kazınır.

Şu anda bildiğimiz bir şey var ki o an 'bir şeyi sevmek'le ilgiliydi. O an Liverpool taraftarının deplasman için Sheffield'a gitmesiydi. O an küreselleşmeden önceki küreselleşmeydi. O an futbol sevdalılarının yasıydı.


BİR FACİANIN ANATOMİSİ: 15 NİSAN 1989
15 Nisan 1989 günü Liverpool FA Kupası yarı finalinde Nottingham Forestla karşılaşmak için maçın oynanacağı Sheffield kentine gitti. Sheffielddaki Hillsborough Stadı'nda oynanacak karşılaşmaya 20 bin Liverpool taraftarı geç de olsa varmayı başardı. Maçın bir dakikasını bile kaçırmak istemeyen, maçtan önce You Will Never Walk Alone’u söylemeden rahat edemeyen grup, polisin engellemesiyle maça geç kaldı. En sonunda tribüne girmeyi başaran taraftarın polisle tartışması ve tribündeki yığılma sonucu tarihe Hillsborough Faciası olarak geçen olayda 96 kişi hayatını kaybetti.

Tek derdi takımını desteklemek ve bir ağızdan aynı marşı söylemek olan 96 kişi... Britanya’nın pek de muteber sayılmayan bulvar gazetesi The Sun maçtan sonra “The Truth” (Gerçek) manşetini atarken herkesin dillendiremediği şeyi soruyordu belki de: Onlar taraftar mıydı holigan mı? Bir şeylere isyan ettikleri için mi bu gelmişti başlarına?

Haberde öldükleri için Liverpool taraftarını suçlayan The Sun’ın bilmediği, bir takımı sevmenin özünün 'isyan' olduğuydu. Ve The Sun’ın bilmediği bir gün gerçeklerin ortaya çıkacağıydı.

GERÇEK
Hillsborough Faciası'ndan sonra kurbanların ailelerinin polisler aleyhine açtığı davada mahkeme, polisleri suçsuz bulmuş, gerekçeli karar olarak da stadın yapısının bu felakete yol açtığını öne sürmüştü. Ama gerçek 23 yıl sonra gün ışığına çıktı.

Bu ayın 12'sinde İngiltere Başbakanı David Cameron, Hillsbrough Faciası soruşturmasında polislerin bazı delilleri kararttığını ve olayın bir numaralı sorumlusunun polis teşkilatı olduğunu açıkladı ve mağdur ailelerden özür diledi. Olayın incelenmesi için kurulan bağımsız komisyon, can kayıplarında ambulans servislerinin ve polisin ihmali olduğuna, zamanında müdahale edilseydi belki de 41 kişinin kurtarılmış olabileceği sonucuna vardı.

96 KIRMIZI BALON
Kenny Dalglish’li, Ian Rush’lı, John Barnes’lı kadrosuyla Liverpool hiçbir zaman toparlanamadı belki ama taraftar denince hemen akla gelen Kop Tribünü o günü hala unutmadı. Hala The Sun, diğer şehirlerde hatırı sayılır bir kitleye ulaşırken Liverpool’da en düşük tirajı alıyor. Hala o günle ilgili, forumlarda, programlarda, taraftar sohbetlerinde tek bir kelime söyleniyor: Adalet.

Her 15 Nisan günü Nottingham ve Liverpool’da 21 gram ağırlığında 96 tane kırmızı balon göğe yükseliyor. Ve eğer aklınıza gelirse, yolunuz düşerse, dudağınızda Pink Floyd’un Fearless’ı, siz de göğe bakıp bir selam çakın 96 korkusuz futbol sevdalısına.

Aras Bayram

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası