Demir Demirkan'ın olmazsa olmazları

Kafasının ne kadar meşgul olsa da o asla durmayı sevmeyen biri. Olgunluk çağının keyfini çıkaran rock yıldızı Demir Demirkan hayatında ve sanatında vazgeçemediklerini GQ Türkiye'ye anlattı.

Bu özel yapım bir gitar. Ekrem Özkarpat yaptı. Tasarımına beraber karar verdik. Dört senedir bende. Bir markası yok, bir ismi var ama söylemeyeceğim. Bende kalsın, zaten kimse bilmiyor, içimden sesleniyorum.

Elim ayağım gibi... Başka söze gerek yok.

Spor yaparken kettlebell ile çalışıyorum. Dumbbell ile çalışmıyorum çünkü trend olan şeyleri sevmiyorum. Orada bir pazarlama oyunu var gibi geliyor bana. Bir kere daha kolay bir şey dumbbell. Kettlebell ise bir gülleye sap takılmış gibi, zor bir alet. Osmanlı ve Rus İmparatorluğu’nda askerlerin kullandığı bir şey. Belki daha ilkel ama ben bunu seviyorum. Vücudu zorluyor. Sporun da amacı bu zaten.

Tam bir kahve tutkunuyum. Özellikle latteye bayılıyorum. Evin her yerinde bir kahve makinesi var.

Sürekli yanımda. Kindle’dan devamlı kitap okuyorum. Spor yaparken de kullanıyorum. Benim için egzersiz programı yapan uygulamalar var. Bu arada müzik çalıyorum. Sosyal medyada, özellikle Twitter’da geziniyorum. Bizzat ben yazıyorum tweetlerimi. twitter.com/ddemirkan

Yerel yemeklerle çok ilgiliyim. Hint mutfağındaki masala fikrini seviyorum. Baharatlar kenarda dizili, o günkü ruh haline göre alıp karıştırıyorsun. Sonra bunu yağda ya da suda kızdırıp aromasını yaptığın yemeğe katıyorsun. Ve insanlar, sevgilin ya da dostların senin ruh halinle ilişkili bir yemek yiyorlar. Çok güzel bir fikir. Ben de evde böyle yemekler yapıyorum. İşlenmemiş gıdalarla sağlıklı ve lezzetli şeyler ortaya çıkarmak çok güzel. Sağlıklı yemek lezzetli olmaz diye düşünüyor insanlar ama gayet oluyor.

Bağdaş kurup gözleri kapatmaktan farklı bir şey bu. Egoya bakmakla ilgili. “Ben ben olmasam bu dünyaya nasıl bakardım?” gibi ilginç sorular var meditasyonda ve bunu seviyorum. İnsan acı çekiyor, mutlu oluyor, gülüyor, seviniyor, üzülüyor ama bütün bunları gerçekten neden yapıyor, işte bu soruları düşünmek için meditasyon gerekli. Sanatla ilgiliysen hele…

Kırmızı şarabı çok seviyorum. Çünkü büyülü. Meyve fermente olup başka bir şeye dönüşüyor, tuhaf. Ayrıca bütün şaraplar farklıdır. Aynı üzümden farklı iki şarap yapabilirsiniz. Tıpkı müzik gibi. İki adam gitar çalar ama aynı gitarı çalsalar bile farklı ses çıkar. Şarap hayat gibidir bir de. Onu tatmayı öğrendikten sonra, içinde neler olduğunu daha iyi anlarsın. Öğrenmek, bilmek gerektiğini kavrarsın. Hayatı da öğrendikçe daha iyi anlarsın. Atları bilirsen at yarışı izlerken daha çok heyecanlanırsın.

Cannondale Left’im var bir tane. Bodrum’da dağda kullanıyorum. Şehirde zor.

Deniz ve tekne tutkunuyum. Kuzeyli balıkçı teknelerine benzer bir teknem var; Trawler tipi. George Clooney’nin Perfect Storm filmdeki teknenin aynısı. Yazın dört beş ay üzerindeyiz. Kışın Finike’de duruyor. Çok seviyorum teknede yaşamı.