Giorgio Armani, İtalyan stilinin vaftiz babası ve yarım yüzyıldır erkek giyiminin belirleyici gücü, 91 yaşında hayatını kaybetti.
Herkesin “Bay Armani” olarak bildiği tasarımcı, adını taşıyan şirketin yaptığı açıklamaya göre, sevdiklerinin yanında huzur içinde hayata gözlerini yumdu. Açıklamada, çalışkan tasarımcının son ana kadar işinin başında olduğu da belirtildi: “Bu şirkette her zaman bir aile gibi hissettik. Bugün, derin bir duyguyla, bu aileyi vizyon, tutku ve adanmışlıkla kuran ve besleyen kişinin ardından kalan boşluğu hissediyoruz.”
Armani’nin vefatı moda için büyük bir kayıp anlamına geliyor. Özellikle erkek giyiminin tarihi Armani öncesi ve sonrası dönemlere ayrılabilir. Piacenza’lı eski bir tıp öğrencisi ve vitrin tasarımcısı olan Armani, 1975’te kendi markasını kurdu ve dönemin köşeli iş takımlarındaki sertliği hızla ortadan kaldırdı; vatkaları kaldırdı ve silueti rahat, dökümlü bir dolgunlukla yeniden şekillendirdi. Armani tarzı bir devrimdi: şık ve zarif, ama aynı zamanda rahat ve doğal bir hava taşıyan. Takımları güç yansıtmak yerine içsel bir sofistikeliğe sesleniyordu. Bedende canlı duran kıyafetler tasarladı.
Giorgio Armani
Sonraki 50 yıl boyunca Bay Armani, modanın en istikrarlı ve etkili seslerinden biri oldu. Tasarımcı kişisel olarak içine kapanık olsa da, çalışmaları Hollywood’un vazgeçilmezi haline geldi. Bir sinema tutkunu olan Armani, Richard Gere’i 1980 yapımı American Gigolo filminde giydirdi ve bu, onun ABD’de tanınan bir isim olmasına yardımcı oldu. Ayrıca kırmızı halının yükselen önemini erkenden fark etti ve adı, neredeyse 90’ların film yıldızı görünümüyle eş anlamlı hale geldi.
Son yıllarda Armani’nin erkek giyimdeki konumu yalnızca güçlendi; yeni nesil tasarımcılar, klasik giyimdeki duyusallık mirasından ilham almaya devam etti.
Armani Grubu’nun açıklamasına göre, bu hafta sonu markanın Milano’daki merkezinde halka açık bir taziye düzenlenecek, ardından özel bir cenaze töreni yapılacak.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ US WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.
