Bir sokağında tarihine hayran bırakırken, diğerinde eğlence mekanlarıyla başınızı döndürebilir. Hatta her güne bir festival düşüyor desek hiç de yalan olmaz. Deliler gibi eğlenip, stres atmak için en doğru adrese bilet aldınız…
Gezi açılışınıza dünyaca ünlü sanatçı Van Gogh’un en büyük koleksiyonuna sahip Van Gogh Müzesi’nden 200+ tablo, 500 çizim ile büyülenerek ne de güzel başlanır!
Ardından, Arendsnest Dutch Beer Bar’da bol köpüklü 52 çeşit biranız ve ikramlar sizi beklemekte. Tabii önce bisikletinizi bırakıp yürüyerek keşfettiğiniz De Dam sokaklarıyla büyülenirken susayacağınız mini bir tur sonrası.
Bira insanı kurt gibi acıktırıyor, şöyle çıtır çıtır kızarmış Bitterballen da mutlaka size bir yerden sırıtacaktır. Şehre has bu müthiş köfteleri tattıktan sonra gece hayatına bir “Hallo!” demeden dönmek olur mu?
Red Light District, seyahat tutkunlarının en merak ettiği yerler arasında, iç içe geçmiş kanallar ve birbirinden renkli sokaklarında gezerken mutlaka bir kutlama veya kıyafet partisine denk gelip kendinizi o kafileye takılmış çılgınca eğlenirken buluverirsiniz.
Bu şehirde durmak ne mümkün! Müziğin doğasına kapılmadan önünden geçemeyeceğiniz Escape’deyiz şimdi de. Sadece Amsterdam değil Hollanda’nın da önde gelen eğlence mekanlarından olan Escape’in elektro, tekno ve ünlü dj performanslarıyla, bu şehre tekrar geleceğiniz tarihleri şöyle bir gözden geçirmenizi sağlayacağından hiç şüphemiz yok...