Luke Meier içinden geçtiğimiz karmaşık zamanları kolajlarla anlatıyor. 'Karmaşık olmasına rağmen yine bir şey değişmiyor, içinden geçtiğimiz her şey sürekli dönüşüyor' diyor. Bu sezon kimse ona Robert Rauschenberg ve suluboyalardan daha fazla yardım edemezdi. Bir de siyah genelde her yere uyum sağlar.
Evdeymişcesine rahat. 'Eğer evinde pijamalarınla oturuyorsan herhangi bir pijama istemezsin, seni en çok rahat ettiren o en iyi pijamalarını giymek istersin' diyor Marant. 'İnsan bir kere rahatını bulunca geriye dönmesi zordur' şeklinde ekliyor. Isabel Marant yeni koleksiyonu konforu kutluyor. Tabii markanın DNA'sında işli sadeliği hep bir öncelik tutarken.
70'ler, 80'ler, uzay çağı, füturizm, biraz konfor. Hepsini karıştırırsan sana Eli Russell Linnetz'in üçüncü sezonunun tasarımlarını verecek. Arkasında Dover Street Market'ın desteği olan Linnetz endüstride dikkatleri üzerine toplamaya devam ediyor.
Sanatsız olmaz. Kim Jones'un referansları hiçbir zaman sanatçıları yalnız bırakmadı. Bu sefer de ressam Peter Doig ona ilham veriyor. Doig'in turuncu tonları, Jones'un haute couture'den aldığı ilhamla buluşuyor. Jones kesimler ve işçilik ile Monsieur Dior'a selam vermeyi de unutmuyor.
Baskılar, desenler ve de yumuşaklık. Casablanca'nın yeni sezonunu bu şekilde tanımlayabiliriz. Tasarımcı Charaf Tajer maskülenlik konusunu da koleksiyonun ortasına koyuyor: 'Gerçekten erkek kıyafeti dediğimiz şey nedir ki?' Ayrıca anneanne kazakları güzeldir.
Üzerine çok çalışılmış materyaller, üst düzey işçilik ve de kesimlerde yenilik. Véronique Nichanian bir Masterclass açacak olsaydı adı şöyle olurdu: 'Benzer materyallerle çeşitlendirme sanatı' zira o gittikçe gençleşen beyefendiler için her sezon benzer renk paletleri ve kumaşlardan birbirine hiç benzemeyen kombinasyonlar yaratıyor.
Belki o da açık açık söylemeye çekiniyor ama Jonathan Anderson COVID-19'un moda endüstrisine yaptığı etkiden oldukça memnuna benziyor. 'Endüstri durduğu yerin farkına vardı, kendi gerçekliğiyle yüzleşti' şeklinde ekliyor. Bu sürecin sektöre bir özgürlük getirdiğinin ve yaratılıcığın daha rahat bir şekilde ortaya çıkmasına olanak sağladığını söylüyor. İşte bu koleksiyon bütün bunların özeti.
80'lerde Oxford veya Cambridge'de okusaydın nasıl giyinirdin? Tamam Wales Bonner koleksiyonu tam olarak bu sorunun aynası değil ama çıkış noktası bu şekilde. Onun Jamaika'ya uzanan köklerini ve romantikliğini de sahneye getirirsek 80'lerde o okullara giden çocukların portresini çıkarabiliriz.
Turist misin purist mi? Seyahat Louis Vuitton erkeğinin kodlarından biri ancak Virgil Abloh bu sefer yolculuğu coğrafyalar üzerine değil de düşünceler üzerine kuruyor. Irk meselesinden tutun, varoluşsal soruları LV çantalarının içine koyuyor. Abloh şöyle ekliyor: 'Anlatım biçimlerini yok et, yeni alanlar yarat'. Bu seyahat sence nereye?
Dries Van Noten bu sezon şaşırttı. Kumaşta şiir yazan beyefendi bu sezon form, biçim ve şekil üzerine yoğunlaşmış. Yeni kumaşları da bu keşfinin bir parçası yapmış. 'Dokunabilseydiniz görürdünüz, deri gibi gözüküyor ama sakız gibi elastik' şeklinde tanımlıyor kullandığı kumaşları. Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir mi demek lazım?
Bu sezon Paris'te işbirlikleri her zamankinden daha çok gündemde. Zor zamanları beraber atlatmak için belki de. Undercover kendi DNA'sına uygun bir marka seçiyor. Eastpak işbirliği markanın tekniğe ve pratiğe yaptığı vurguyu yineliyor.
Kris Van Assche en inovatif kumaşları en klasik silüetlerde birleştirmekte bir usta. Bu ustalık rustik ile modernin de en iyi nasıl bir araya gelebileceğine dair de ipuçları vermekten geri kalmıyor. En iddalı renkleri en mütevazi formlarla dengelemeyi ihmal etmiyor.
'Olay kıyafetler değil aslında, bakış açısı' diyor Jonathan Anderson. Ve bu bakış açısını oluşturan birçok unsur var. Yeni Loewe koleksiyonu bakış açısının oluştuğu süreci özetliyor diyebiliriz. Hummalı, birçok etmeni barındıran yoğun bir süreç. Ne istersen koyabilirsin, bu senin bakış açın.
Rick Owens bu sezon herkesi şaşırttı. Bu sefer sahnede tanımlanamayacak gariplikte yaratıklar veya canavarları andıran kostümler yoktu. Sanırım o da COVID-19'un yaptığı etki yüzünden birazcık daha mütevazi davranmak istedi. Biraz karanlık ama kesinklikle kompakt bir yaklaşım Owens'ı tarif ederken derilerin farklı kullanım biçimleri ve gotik referanlar koleksiyonun dilini desteklemeye devam ediyor. Bu ceketle eldivenleri birleştirme fikri de çok iyiymiş, bu sezon bir eldiven takımı daha kaybolmasın.
Serhat Işık ve Benjamin Alexander Huseby Berlin gecelerini özlemiş belli. Işık 'tekrar dans edeceğiz' şeklinde ekliyor. GMBH yeni koleksiyonu tekrar dışarı çıkabilmek için ihtiyacınız olacak bütün detayları içeriyor. Deriler, fantazi ve 80'ler GMBH'yi yine yalnız bırakmıyor.
Hem birbiri üzerine katlanan hem de katlanırken aşağıya doğru dökülen. Issey Miyake hareket kanunu bu sezon da yeni renklerle anlatıyor. 'Hiçbir zaman değişme' mottosundan belki de hala öğreneceklerimiz vardır, değişim iyidir ama çalışan şeyleri niye değiştiresin ki?
Hem şık hem spor. Beyefendilikten ödün vermez ama kendini rahat ettirecek yolları da her zaman bulur. Gerek kumaş kullanımıyla gerek kesimlerdeki seçimlerde. Paul Smith'in silüeti karantinadan çıkmaya hazır diyebiliriz.
Silüete vurgu. Çizgilerdeki detay. Kendine koruma dürtüsü. Jil Sander bu üçünden hiçbir zaman vazgeçmeyecek. Kendini koruma dürtüsü bu sezon Jil Sander erkeğine fazlasıyla yardımcı oluyor. En başta onu sert bir kıştan koruyacak.
Vetements her zaman her şeyi sorguladı. Renklerin uyumundan, kombinasyonların birbirine dokunuşuna. Demna Gvasalia bu sezon bu soruları karanlık bir yerden soruyor, bazıları orayı çoktan cehennem olarak tanımladı. Gvasalia bir şeyden emin; üst üste gelen kumaşlar onun en büyük yardımcısı.
Performans White Mountaineering'in DNA'sında var. Sanki markanın müşterilerinin en rahat edebileceği senaryoları araştırdığı bir departmanı var. Bu sezon 'Özüne sadık ol' mottosunu koleksiyona altın harflerle yazan marka evde ya da dışarıda fark etmez sportif erkeğin kendisi için doğru olan alanları araştırmasını istiyor. Sen en çok hangi kıyafetle rahat edersin?