PAZARTESİ // LE TAKIM
Haftayı Le Takım’la açıyoruz. Kris Van Assche, Dior Homme sezon koleksiyonu için modaevinin arşivlerinde 70 yıl öncesine, Mösyö Dior’un The New Look’u (Yeni Görünüm) sunduğu 1947 yılına gitti. Yatay bir dikişle vurgulanan bel hattının vücuda olabildiğince yakınlaştığı The Bar Jacket, görünümün yıldızıydı. Van Assche, modeli erkek ceketlerine başarıyla uygulamak için, kadın atölyesinden bir zanaatkarla çalıştı. Moda kritiği Sarah Mower’a “Takım ceketlerini mümkün olduğunca dar tasarladım” dedi. “Zira sokak modasının etkisiyle her şey öylesine gevşedi ki…” Tişörtlerin üzerinde Le New Look yazan defilede ceketlerin bel hattı, yatay kısa beyaz dikişlerle vurgulandı, klapalar daraldı; üç düğmeye, kruvaze ceket kapamasına benzer, dikdörtgen oluşturan dört düğme daha eklendi. Bu defileden birkaç ay sonra Van Assche’ın Berluti’ye geçtiği haberi geldi. Dior Homme’da şimdi Kim Jones var.
Defile kredisi: DIOR HOMME
SALI // BALIKÇI YAKA TRİKO
Az önce Dior Homme’un yeni artistik direktörü olarak andığımız Kim Jones’un Louis Vuitton’a veda koleksiyonu bu. (Louis Vuitton’un yeni artistik direktörü, Off-White’ın kurucusu Virgil Abloh oldu.) Defile sonunda konukları, Kate Moss ve Naomi Campbell’la el ele selamlayan Jones, son koleksiyonunu markanın özündeki seyahat temasına ithafen “sonsuz keşif ve bitmeyen yolculuk” üzerine kurdu. Metalik ceketler ve jakarlı ipek üstlerle salon davetlerine de hitap etse de; lav desenleri, tırmanış botları, parkalar ve kalın kazaklarla esasen açık hava için yaratılmış bir koleksiyon bu. Balıkçı yaka trikonuzu –1968 yapımı Bullitt’taki rolüyle Steve Mcqueen’den beri bir erkek giyimi klasiği– nasıl alırsınız sorusunun yanıtı, şimdi Kim Jones sayesinde güncellendi. İnce merinodan düz siyah ya da lacivert değil; neon renklerde, kalın ve fitilli, yetmedi asimetrik olsun!
Defile kredisi: LOUIS VUITTON
ÇARŞAMBA // DERİ HIRKA
Gelin, bu Çarşamba doğruları konuşalım; kaçınız hırkayı hakkını vererek kullanıyor hatta kaçınız hırka giyiyor? Gardırobunda kolejli görünümünü benimseyenler dışında, erkeklerin çoğu bu parçayı “dede işi” buluyor ve giymekten kaçınıyor. Bu tavrın antidotu Paris’te, 17. yüzyıldan kalma bir manastırda karşımıza çıktı. Fonda şömine alevleri, havada odunsu bir parfüm ve sıcak şarap servisi eşliğinde gerçekleşen Hermes defilesinde öne çıkan genç ve centilmen, çok varlıklı ve bohem erkek, lüks materyallerden kesilmiş klasik parçalar giydi: Kaşmirden palto, kuzu derisinden sweatshirt, deriden hırka. Markanın erkek koleksiyonları artistik direktörü Véronique Nichanian, yaka şekli, büyük kemik düğmeleri ve ribana örgü detaylarıyla klasik hırka modelini bu sonbahar deriden servis etti. Saks mavisi dik yaka üst ve İtalyan yaka gömlek üzerine giyilen hırka-mont hibriti, klas Fransız işi.
Defile kredisi: HERMES
PERŞEMBE // DEVETÜYÜ
Sonbahar ve kış gardırobunun en klasik renklerindendir devetüyü. Şıktır, ağırbaşlıdır. Sarah Burton’ın yorumu ise rengin alıştığımız vakur duruşuna, dinamik bir kombinasyonla milenyal usulü yenilikçi bir yaklaşım. Alexander McQueen’in sezon temasını “İngiliz maskülenliğinin keşfi” olarak özetliyor Burton ve bunun için en doğru mevsimi seçtiğini vurguluyor. “Klasik İngiliz gardırobunu yeniden yorumlarken, fazlasıyla McQueen bir üslupla fantastik bir yolculuktan çok, ayakları yere basan bir gerçekçiliği temel aldık” diyor. Ve modada gerçekçi tavır, sokak giyimine çıkıyor. Burton, Lee Alexander McQueen’in kişisel favorilerinden olduğunu söylediği devetüyü ceketi, lüks dokulardan eşofman altı ve sneaker’larla servis ediyor. Perşembe’yi, bele trençkot bağlamanın sezonun popüler stil alışkanlıklarından birine dönüşeceği notuyla uğurluyoruz.
Defile kredisi: ALEXANDER MCQUEEN
CUMA // WESTERN
Western, sezonun dominant akımlarından biri. Sonbahar/Kış koleksiyonlarında Amerikan kovboy stilini temsil eden botlar, denim üzeri denim kombinasyonlar ve püskül detaylarıyla öne çıkan parçalar da var; Dries Van Noten gibi klasik western anlayışını rafine üslupla çağdaş yorumlayanlar da. Cuma’yı karşıladığımız bu görünümün yapı taşlarından kirli beyaz bomber ceket, yaka, göğüs ve cep dikişlerindeki kontrast biyelerle Batılı sulara çekilmiş. Gömlek, zıt renk kullanımı ve zarif nakışıyla akıma paralel. Düğmeli cep ve kemer atkılarıyla incelikle fark yaratan klasik kesim yün pantolon ve taba deri ayakkabılarsa görünümü olgunlaştıran parçalar. Belçikalı Van Noten’in Paris’in Canal Saint-Martin bölgesindeki muazzam bir garajda sunduğu bu koleksiyon, İngiliz ekoseleriyle buluşan neoklasik western görünümler için de doğru adres.
Defile kredisi: DRIES VAN NOTEN
CUMARTESİ // PARKA!
Cumartesi gününü açık hava aktivitelerine ve doğayı keşfe ayıranlar için Balenciaga’dan geliyor. Ve evet, bu parka ünlemi hak ediyor! Estra geniş kalıbıyla içine en kalın kazağınızı giyseniz bile sizi daraltmayacak, bilumum ihtiyacınızı ceplerine doldurabileceğinizden çantaya gerek bırakmayacak bu tasarım doğada ne kadar işlevsel ise şehirde de o kadar havalı. Hatta parka, sportif stiline tat katacak şekilde, balıkçı yaka trikolar ve terzilik görmüş pantolonlarla şahane poz veriyor. Demna Gvasalia’nın Balenciaga podyumuna gönderdiği oversize dış giyim grubundaki parkalar arasında farklı modeller var: Kimi, fermuar ve yaka hattında –denim ceketten oduncu gömleğine– üst üste giyilmiş görünümü veren farklı katmanlarla katmer katmer duruyor; kimi, bu tasarım oyunundan bağımsız, hafifliğini koruyor.
Defile kredisi: BALENCIAGA
PAZAR // EKOSE
Erkek giyiminin klasik deseni ekose, 2018 sonbaharında çeşitliliğiyle gündemde. Bu görünümde geleneksel tavrından uzak, gençlik aşılanmış ve enerji yüklenmiş olarak karşımızda. Silvia Venturini Fendi’nin, misafirlerini havaalanına davet ettiği defilede, sahnede FND uçuşuyla varış noktasına inmiş uluslararası yolcular vardı. Tekerlekli kanvas çantaları, metalik kabin bagajları ve üzerlerinde taşıdıkları farklı boyutta çantaları sayesinde çoğu bagaj beklemekle vakit kaybetmeyen, konforlu ama karakterli stilleriyle havaalanından sonra diledikleri yere özgüvenle giden bu yolcular, renk ve desen tutkularıyla kalabalıktan sıyrıldılar. Ekoselerin sweatshirt’te ve berede limon sarısı ve beyazla, paltoda fındık rengi, çantada acı kahveyle yorumlandığı bu kombinasyon, bir pazar günü seyahatten eve dönerken giymek için, tatil bitse de ruh halini korumak için iyi başlangıç.
Defile kredisi: FENDI