-Miami’de doğmuş, Buenos Aires’te büyümüş. Tam ismi Anya Josephine Marie Taylor-Joy. 6 Kardeşten en genci. Annesi Afrikalı-İspanyol-İngiliz, babası ise İskoç-Arjantinalı, uluslararası bir bankacı.
-İlkokul çağında Londra’ya taşınana kadar sadece İspanyolca konuşuyor. Tabii sonra da gelsin o güzel İngiliz aksanı.
-16 yaşında okulu bırakıp oyuncu olmak istediğini ailesine bir ‘makale’ ile açıklıyor.
-Keşif hikayesi modern zamanlar için biraz ürkütücü, ama adeta bir Hollywood hikayesi: Kate Moss ve Cara Delevinge gibi isimlerin kariyerinde önemli rol oynayan Sarah Doukas Anya’yı bir mağaza önünde köpeğini gezdirirken görüyor ve arabasını kenara çektirip camdan kartını uzatıyor.
-Taylor-Joy’un uzun bir modellik kariyeri yok, bu alanda birkaç iş yapıyor.
Geçen yıl bir de önemli bir markanın parfümü için poz veriyor.
-Poz vermek demişken, erkek arkadaşı, fotoğrafçı, Ben Seed ile Mayıs ayında çekilmiş fotoğraflarına rastladım daha fazlası da yok gibi. Ne gizliyorlar ne de izleyici ile bu durumu çok paylaşıyorlar. Birlikte yer aldıkları işler yok değil.
-Biraz ‘bu dünyadan değil, apayrı bir havası var’ konsepti dahilinde her saç rengi ile farklı bir kadın gibi.
-The Queen’s Gambit onun hak ettiği spot ışığı. Şimdiye kadar yaptıkları ise tanıştığı her izleyiciyi kendine bağlayacak sağlam bir filmografi.
-Minyon hatları ile 24 yaşında olmasına rağmen rahatlıkla 15 yaşında görünebiliyor. Ve stalk esnasında rastladığım birkaç fotoğrafında kötü bir makyaj artistinin bu güzelliğe yaptıklarını şaşkınlıkla izleyip söz konusu pencereleri kapatıyorum.
-Tüm işlerini izleyenler The Queen’s Gambit performansını çok övüyor. Dizide bir iki sekansta dönemin ruhundan çıkıp 2020’de yaşayan bir genç kadın mimikleri yakalıyorum ama o kadarı da olur deyip Anya Taylor-Joy’u keyifle izliyorum.
-2015 tarihli korku filmi ‘The Witch’ Anya’ya bir çıkış fırsatı yaratıyor. Hatta yönetmen Robert Eggers, oyuncu seçimi netleştikten sonra rolü Anya için tekrar yazıyor. Hatta bu film 2015 Filmekimi’nde gösterilmişti ve dikkatli Türk izleyiciler oyuncuyu takibe almıştı bile. Sundance Film Festivali'ndeki övgüler ününü camiada ilerletti.
-2016 tarihli Split filminde de James McAvoy ile birlikte oynuyordu.
-2019 yapımı Jame Austen drama-komedisi Emma’da Bill Nighty ile oynuyor. Ve şimdiye kadar çizdiği hafif ürkütücü imajdan daha fazlasını canlandırabileceğini gösteriyor.
-2019 onun yılı ama az kişinin haberi var. M.Night Shymalan’ın filmi Glass için yıldız dolu bir oyuncu kadrosunda yer alıyor.
-Aynı yıl yeteneğini gösterdiği fakrlı bir alan daha var, Hozier’nin Dinner & Diatribes klibi.
-Klip deneyimi bununla da sınırlı değil Skrillex’in 2016 tarihli Red Lips videosunda da oyuncunun etkileyiciliği hissetmek mümkün.
-O zamana dek Peaky Blinders’da Gina Grey, Throuhbreds’de Lily’yi oynuyor. Aslında bu kadınların hepsi farklı açılardan korkutucu.