Med Cezir’de canlandırdığı Mira karakteriyle memlekette infial yaratan, GQ Türkiye’nin 2014'te Yılın Kadını seçtiği Serenay Sarıkaya’nın 25 yaşında olduğuna bakmayın: O erken kalkıp yol alanlardan.
Med Cezir’de canlandırdığı Mira karakteriyle memlekette infial yaratan, GQ Türkiye’nin 2014'te Yılın Kadını seçtiği Serenay Sarıkaya’nın 25 yaşında olduğuna bakmayın: O erken kalkıp yol alanlardan.
1 / 7
Serenay Sarıkaya uzun zamandır hayatımızın içinde. Erken kalkıp yol alanlardan. Profesyonel hayata adım atışı, 15 yaşına tekabül ediyor; ordan hesap edin.
2 / 7
Ankara, Seyranbağları doğumlu, kendi tabiriyle tam bir yaz çocuğu. Doğum günü kutlamalarına çok da meraklı değil ama doğduğu güne meftun: “1 Temmuz; daha güzel bir tarih olabilir mi?”
3 / 7
Annesiyle babasının o henüz yedi yaşındayken boşanmış olmalarının herhangi bir travmaya sebep olmadığı, tatlı bir çocukluk geçirmiş: “Annemle babam ayrıldıktan sonra annemle çok fazla ev değiştirdik, çok taşındık ama geriye baktığımda hiç öyle travmatik, kötü şeyler hatırlamıyorum. Annem de, babam da beni çok seven ve sevgisini gösteren insanlar, mümkün mertebe bana zaman ayırmaya çalışırlardı. Annem belli bir zamandan sonra evin hem annesi hem babası olarak bütün görevlerini fazlasıyla yerine getirdi. Çok okuyan, kendini geliştiren, benim de geliştirmem için her şeyi yapan bir insan. Hayatımda hep spor vardı. Voleybolla uzun süre uğraştım, bir dönem basketbol oldu sonra. Annem benim kısa kalacağımdan korktu, kendisi 1.85 m boyunda olunca... Ben ailenin en kısasıyım. Tenisle uğraştım bir dönem, uzun bir süre de Latin danslarıyla... Benim çok sevdiğim alanlardan biridir Latin dansı. Oyunculuktan sonra en haz aldığım şey.”
4 / 7
Ankaralıdan ziyade Antalyalı olarak bilindiğini söylüyor. Ortaokula başladığı sene, annesiyle göçtükleri Antalya, ergenliğini geçirdiği, hayatında daha çok izi olan şehir: “Yaşam kalitesi olarak da çok yüksek bir yerdir” diyor; hâlâ her fırsatta özleyip gittiği, eski arkadaşlarıyla görüştüğü Antalya için.
5 / 7
Dans okuluna devam ettiği dönemde, Çek Cumhuriyeti’nde düzenlenen bir gençlik güzellik yarışmasından bahsedip gitmeye niyetli kimse var mı diye sormaları, hayatının önemli makaslarından biri olmuş. “İpini koparıp” kendini Miss Europe and World Junior yarışmasında bulduğu yaş, 15. Lisan yok, yanında eşlik eden tek bir kişi yok, yarışma mahallinde ondan başka tek bir Türk yok: “Atladım gittim tek başıma. Çok da hoşuma gitti. Çok korkusuzdum. Benim hayatımda çok enteresan bir tecrübe olmuştur özgüvenden yana. Bir buçuk ay geçirdik orada. Tunus’a götürdüler bizi, Prag’a götürdüler; böyle gezmeli de bir şeydi. Şimdi dönüp bakınca, Antalya’da yaşayan kendi halinde bir kız için çok ekstrem geliyor ama çok güzel bir dönemdi. Şu anda yapabilir misin desen, asla; ne öyle bir cesaretim, ne öyle bir enerjim var ama o an kafam atmış, gidebilmişim.
6 / 7
Oradan dereceyle gelince, o da ikinci bir şok oldu bize. Yaşım çok küçük olduğu için öyle birincilik, ikincilik gibi bir derece değildi ama Gelecek Vaat Eden seçildim. Yarışma 18 yaş altı olduğu halde, 22 yaşında filandı katılımcılar hep. Birinci olan, 24 yaşında, çok tatlı bir kızdı mesela. Daha önce bir Türk hiç derece almamış orada, benim başarım Antalya’da büyük hadise oldu.”
7 / 7
O sırada Sinan Çetin’in yapımcısı olduğu, Murat Şeker’in yönettiği, Antalya’da çekilen Plajda filminde şansını denemesi için de motivasyon olmuş bu “büyük hadise”. Onu hazırlayıp, süsleyip, paketleyip gönderdiklerini söylüyor gülerek: “Orada da çok iyi davrandılar bana, bu işi yapmam gerektiğine inandırdılar beni. Çok küçük bir rolüm vardı, daha fazla rol yazdılar. Galası için İstanbul’a çağırdıklarında hayatımda ufak ufak bir şeyler değişmeye başladı.”