D MARIS BAY:
Yaz tatilinizi lüks ve konfor anlayışını bir üst seviyeye taşıyan saklı bir cennette geçirmek isterseniz, Datça Yarımadası’nda kurulu D Maris Bay aradığınız lokasyon olabilir. Ege ve Akdeniz’in kavuştuğu noktada konumlanan tesis, dünya standartlarında servis veren birbirinden farklı restoranları, gün içi aktiviteleri, modern odaları, dinlendirici spa’sı ve turkuaz sularıyla unutulmaz bir tatilin kapılarını aralamanıza olanak veriyor. Birbirinden farklı gastronomik deneyimleri aynı bünyede harmanlayan D Maris Bay, geleneksel tatları ve yıldız şefleri bir araya getirdiği restoran seçkisiyle de iddialı. İlhamını izakaya tarzı Japon mutfağından alan ödüllü restoran konsepti Zuma, Türk mutfağından ve uluslararası mutfaklardan bistro ve ızgara seçenekleri sunan, açık Show mutfağına sahip yeni Maris Kitchen veya Yunan tarzı bir akşam yemeği için Manos tercih listenizdeki isimlerden sadece birkaçı. Cannes ve St. Barths’daki şubelerinden sonra Türkiye’de D Maris Bay’de açılan La Guérite ise Akdeniz lezzetlerini damağınızda birer gastronomik deneyime dönüştürüyor.
ORTUNÇ:
Senelerdir sakinlik ve huzur arayanların uğrak destinasyonu olan Cunda Adası’nın en lüks butik otellerinden Ortunç, kafa dinlemek ve en iyi servisle ağırlanmak isteyenlerin değişmez favorisi. Sessizlik ve konforu önceliklerinin başına koyan otelin minimalist konsepti, dingin ortamı, doğal ürünlerden hazırlanan mutfağı ve bu güzelliklere eşlik eden müzikleri bağımlılık yapabilecek kadar başarılı.
ADATEPE IDA BLUE:
Kaz Dağları son yıllarda inzivaya çekilmek ve tatilinde doğanın tadını çıkartarak zaman geçirmek isteyenlerin gözde durağı. Dört bin yıllık mirası, zeytin ağaçlarıyla dolu bahçeleri ve tarihi güzellikleriyle dikkat çeken bu dağların batı yamacında yer alan Adatepe Ida Blue ise sakin tatilcilerin tercihi. Her biri kendine özel bir hikaye anlatan 9 odası, yerel malzemelerle hazırlanan yemekleri, isteğe göre organize edilen doğa yürüyüşleri ve dingin atmosferiyle Ida Blue, misafirlerini bir yaz masalına davet ediyor.
BARAKA HİSARÖNÜ:
Fethiye’ye bağlı Hisarönü mevkiinde ıssız denilebilecek kadar bakir bir koyda konumlanan Baraka Hisarönü, samimi, huzurlu ve doğayla dolu bir tatil arayanların adresi. Geniş kumsalı, berrak denizi, birbirinden lezzetli sağlıklı yemekleri ve kendinizi evinizde gibi hissettirecek ortamıyla Baraka, şehre dönmeden önce yapabileceğiniz en iyi yaz detoksunu vaat ediyor.
THE STAY WAREHOUSE:
Çeşme’nin kalabalığından uzakta, dinlenmeniz ve yenilenmeniz için kurgulandığını her detayında hissettiğiniz bir vaha. Kapısından girdiğiniz anda bir daha hiç çıkmak istemeyeceğiniz bir otel. 24 odası, yemyeşil bahçesi, deniz suyu ile dolu havuzu, barbekü partileri, sakin müzikleri, misafirlerine özel plajı ve her daim güler yüzlü personeliyle The Stay Alaçatı sadece yazın değil her mevsim yaşamaya değer bir deneyimin adresi.
SIMURG INN:
Adını zümrüdü anka kuşundan, felsefesini Mevlana’dan alan Simurg Inn doğayla iç içe konumu, eşsiz manzarası ve huzurlu ortamıyla tatilde kendine dönmek isteyenlere benzersiz bir opsiyon sunuyor. Zeytin ağaçlarının altında kurulan büyük masalarda yeni yüzlerle tanıştığınız, gözünüzü yeşil ve maviye açtığınız bu ekolojik otel Ayvacık’ın Ege Denizi kıyısındaki Ahmetçe Köyü’nde sakinlik arayanları bekliyor.
ALAVYA:
Alaçatı’nın kalbinde ruhunuzu ve bedeninizi dinlendirmeniz için tasarlanmış bir vaha Alavya. Geniş bir avlunun etrafında, ufak bahçelerle çevrili, sakız, dut, zeytin ve hünnap ağaçlarının arasında bulunan çok özel altı taş evde yer alan 25 farklı odasıyla misafirlerine huzur deposu olmak için kurgulanmış otel yogadan pilatese, spa terapilerinden gün içinde gezintiye çıkabileceğiniz scooter ve bisikletlerine kadar her detayına özenle dokunulmuş bir cennet.
KOZLUYALI GLAMPING:
Her yaz farklı bir otel de olsa otelde kalmaktan sıkıldıysanız ve inzivaya çekilmek istediğiniz tatilinizde değişik bir deneyim arayışındaysanız sizi Assos’un yeniden keşfedilmeyi bekleyen noktalarından biri olan Kozlu köyü ve Kozluyalı ile tanıştıralım. Otel konforunu sadelikle harmanlayarak huzurlu bir alan yaratılan Kozluyalı Glamping’de hepsi ince detaylara dikkat edilerek hazırlanan özel çadırlarda konaklamak mümkün. Zeytin ağaçlarının gölgesinde, bahçeden toplanan mahsullerle yapılan yemekler yerken dinlenmek isterseniz burayı listenize not etmelisiniz.
SABRINAS HAUS:
35 yıl önce alman bir maceraperest olan Sabrina Hanım’ın eşiyle çıktığı yolculukta Bozburun’a aşık olup burada bir pansiyon açmasıyla başlayan hikaye, bayrağı devralan Semra - Mesut Gümüştaş çiftiyle dünyaya açılan lüks bir butik otel halini almış. Minik sokakları, meydanları, hepsi birbirinden farklı 17 premium odası ve harika denizi ile Sabrinas Haus, misafirlerine doğayla iç içe, karmaşadan uzak ve tamamı dinlenerek geçecek bir deneyim yaşatmakta iddialı.