En İyi Erkek Oyuncu, her zaman sahibi en çok merak edilen ödüllerden biri olmuştur. Bu senenin göze çarpan adayları (daha doğrusu aday adayları) seçimi zorlaştırıyor ancak bir yandan da seyir zevkimizi katlıyor. Şu an için öne çıkan 4 ismi değerlendirdik.
Beautiful Boy filminin önce afişiyle havaya girdik, ardından gelen fragmanıyla emin olduk: Bu yılın yürekleri dağlayacak filmi belli olmuştu. Temelinde bir baba oğul hikayesini anlatan filmde Steve Carell bir kez daha her rolün oyuncusu olduğunu gösteriyor. 2015’te Foxcatcher ile gelen adaylığının ardından bu yıl da bir adaylık gelmesi son derece olası.
Filmin ikinci aday adayı, Call Me By Your Name ile düştüğü gündemden asla çıkmayan Chalamet. Carell ile uyumları fragmandan dahi anlaşılan genç oyuncu, üst üste ikinci adaylığını alıp belki bu kez heykelciğe bile uzanabilir.
Bu yıl onun yılı oldu ya da olabilir, her ikisi de mümkün ancak A Star Is Born’un Cooper yorumu adını şimdiden silinmeyecek şekilde hafızalara kazıdı. Yazıp yönetip bir de oynadığı filmle, bugüne kadar 4 Oscar adaylığı bulunan ve Leonardo DiCaprio’nun rekorunun peşinde olan Cooper’ın şeytanın bacağını kırabileceği en azından 3 kategori mevcut.
At Eternity’s Gate, adını şimdiye kadar her gün duyduğumuz bir film olmasa da Dafoe’nun van Gogh performansını çokça konuşacağız. İlginç bir bilgi de 37 yaşında ölen ressamı canlandıran Dafoe’nun 63 yaşında olması. Bu konuya Dafoe, “19. yüzyıldaki ortalama yaşam süresini inceledim. O zamanlarda 40 olan süre şimdi 70. Yani kısacası bugünün 70’i, o zamanın 40’ı ediyor.” diyerek son noktayı koyuyor. Ortadaki performansı izleyince biz de adaylıktan başka bir sonuç beklemiyoruz.