Suicide Squad'ı İzlemeden Önce Bilmedikleriniz ve Bilmeniz Gerekenler

Bilmeyenleriniz için Suicide Squad Amanda Waller’ın komutası altında suçla savaşmak üzere kurulmuş bir süper kötü topluluğu. İzlediğimiz ekip, liderliğini ise eski bir komutan olan Rick Flag’in yaptığı ikinci nesil bir ekip. (İlk nesil ekip, Rick Flag'in babasının liderliğini yaptığı gizli bir örgüt ve ekip üyelerinin hiçbirinin süper gücü yok).

Bu ekip ölüm tehlikesinin yüksek olduğu, çok gizli görevlerle ilgilenir ve ekip üyelerinin boyunlarına mikro-bombalar yerleştirilir. Eğer komutlara itaat etmezlerse, bu bombalar patlatılacaktır. Yani anlayacağınız, ekip için verilen görevlere gitmek adeta intihar etmeye benziyor çünkü kaçsalar da savaşsalar da ölebilirler.

Filmde Will Smith'in canlandırdığı ve asıl adı Floyd Walton olan Deadshot'ın herhangi bir süper gücü yok. O bir suikastçı ve DC evreninin en iyi keskin nişancısı. Deadshot için önemli olan, yapmak için para aldığı işi en az kurşunla tamamlamak, asla hedefini kaçırmamak ve sadece hedefini vurmak.

Başarılı kariyerinin ortasında Kara Şövalye (evet, bizim Batman) tarafından alt edildiğinde işlediği sayısız cinayetten dolayı ömür boyu hapis cezası alır ve kurtulmak için yapabileceği tek şey İntihar Timi'ne katılmaktır.

Lafın gelişi değil, gerçekten aşkından deliye dönen, aşkı için Arkham Deliler Hastanesi'ndeki başarılı bir psikiyatristken kariyerini bırakıp elinde beyzbol sopası ve ağzında sakızıyla terör estiren etkileyici süper kötü kahraman. Bu rolün Margot Robbie'ye direkt olarak Oscar yolunu açacak olan rol olduğu söylentisi uzun zamandır konuşuluyor ve biz de Margot’yu daha fazla görmemizi sağlayacak her fikre varız.

Gerçek adı Dr. Harleen Quinzel olan Harley Quinn, Joker'le tanıştıktan sonra ona saplantı derecesinde aşık olmuş ve Joker de bunu kendi lehine çevirip onu kontrol edebilmek adına delirtmiş. Aşkı için ölümü göze almış olan Harley'nin artık tek bir amacı var; hayatının aşkını gülümsetebilmek ve bunun için (gerçekten) yapmayacağı şey yok.

Cesur, sezgileri güçlü, savaş yetenekleri kendi gibi süper olan biri… Evet tüm bu özellikler bir askerde bulunması gereken özellikler ve bir savaş pilotu olan Rick Flag bu özelliklerin tümünü taşıyor.

Babasının izinden giden Rick, Amanda Waller'in timin başına geçmesi için yaptığı teklifi kabul eder. Timin diğer üyeleri gibi karanlık bir geçmişe ve süper güçlere sahip olmayan Rick'in silahları, askeri becerileri ve babasından ona miras kalmış olan liderlik yeteneği.

Cara Delevingne'in oyunculuk kariyerinde emin adımlarla ilerlemesine yardımcı olan bu rol adeta altın değerinde. Asıl adı June Moone olan Enchantress, yanlışlıkla Dzamor isimli iblisle tanışır ve güçlerini ondan alır. Telepati ve şekil değiştirme gibi güçlere sahip olan June, en başlarda Enchantress'in güçlerini kötülerle savaşmak için kullansa da sonralarda Enchantress'in karakteri daha baskın olur.

Her ne kadar süper güçlerinin olması mükemmel gözükse de aslında Enchantress June'un bedeninde yaşayan onu ele geçirmeye çalışan bir tehlikedir ve bu, onu June'u kendi en büyük düşmanı haline getirir.

İntihar Timi'nin sinir bozucu ve sevilmeyen süper kötü kahramanı Captain Boomerang gerçek ismiyle George “Digger” Harkness filmde Jai Courtney tarafından canlandırılıyor. Avustralyalı olan ve küçüklüğünden beri boomeranglara ilgisi olan, onlara yeni özellikler ekleyerek bu hobisini bir işe çeviren George Harkness beklediği ilgiyi görmeyip aksine onunla alay edildiğini gördüğünde intikamını bir katile dönüşerek almaya karar verir.

Özgürlüğüne kavuşmak için katıldığı İntihar Timi'nde de takım arkadaşları tarafından pek sevilmeyen ve yararsız görülen Captain Boomerang güvenilmez bir karaktere sahip.

Oynadığı her filmde performansıyla göz dolduran ve beklentiyi göklere çıkaran Jared Leto fragmandan da anlayabileceğimiz üzere Joker'e kendine has bir yorumla hayat veriyor. Yeşil saçları, deli gülümsemesi, Batman'e olan düşmanlığı ve stiliyle akıllara yer edinmiş olan Joker'in geçmişiyle alakalı net bir bilgi bulunmamakla birlikte hakkında net olarak bildiğimiz şeyler tahmin edilemez ve aşırı tehlikeli, terör saçan bir süper kötü kahraman olduğu.

Kendisini eğlendirmek için insanlara işkence eden, onları öldürüp bundan büyük bir zevk alan Joker süper kahramanların korkulu rüyası ve DC evreninin en tehlikeli süper kötü kahramanı.

Viola Davis'in usta oyunculuğuyla izlediğimiz DC evreninin kötü işleriyle ilgilenen Amanda Waller, İntihar Timi'nin kurucusu ve başındaki isim. Kötü ve kirli işlerle ilgilenmekten olsa gerek oldukça sert bir yapıya sahip Amanda'nın lakabı "Duvar".

Kurduğu timin üyelerinin canlarını hiçe sayarak onları birbirinden tehlikeli görevlere gönderiyor, üstüne üstlük bunu onların boyunlarına patlayıcı enjekte ettikten sonra yapıyor. Grup üyelerinin ona itaat etmeleri en önemsediği şey, aksi taktirde basacağı tek bir düğmeyle onları öldürmek mümkün.

Killer Croc, Batman'in baş düşmanlarından biri. Asıl adı Waylon Jones olan Killer Croc doğuştan avatizmli, yani bu süper kötü kahramanımızın içinde doğduğundan beri insan yerine sürüngen DNA’larına sahip olması anlamına geliyor. Büyüdükçe yavaş yavaş timsaha benzemeye başlayan Waylon'ın yüzü, dişleri, elleri ve bedeni bir timsaha benziyor.

İnsanların ondan korkması ve kötü davranmasıyla zaman içinde psikolojik olarak içinden çıkılmaz bir duruma sürüklenen Waylon bir süre sirkte çalıştıktan sonra seri bir katil olarak karşımıza çıkıyor. Killer Croc'un çocukluğundan kalma yumuşak bir yanı da var ve bunu filmde de göreceğe benziyoruz.

Katana hakkında dikkat çekici en önemli özellik elbette ki kılıcı.

"Ruh Alıcı" adı verilen kılıcıyla birçok zorlu görevde yer almış olan Katana'nın en büyük amacıysa mistik kılıcının içinde hapsolmuş başta eşi olmak üzere birçok ölünün ruhunu serbest bırakmak.

Alevler içindeki bu adamın yaşadıklarının, Enchantress'in yaşadıklarına olan benzerliği kayda değer: her ikisi de içlerinde yaşayan ve bedenlerini ele geçirmeye çalışan kötü ruhlara karşı mücadele veriyor ve zaman zaman başarısız olup her şeyi mahvediyorlar. Süper kötü kahramanımızın asıl adı Chato Santana. Yaralanıp yarı ölü şekilde hastaneye kaldırıldığında ruhlar dünyasında dolaşırken El Diablo laneti ona geçer.

Bu lanet ona, yaralanmalara karşı direnç, insanların ruhlarındaki günahları görebilme ve çok uzaktaki ruhlarla iletişim kurabilme gibi yetenekler kazandırsa da içten içe onu tüketir. Peşine düştüğü bir çetenin evini süper gücüyle ateşe verir fakat yanlışlıkla masum bir kadın ve çocuğu öldürürdüğünde bu onu derinden etkiler. Kendini hapiste bulan El Diablo, Amanda Waller'in daveti üzerine İntihar Timi'ne katılır.