Cenevre Watch Days 2025’te Görülen En Güzel 5 Saat: Tag Heuer, Bvlgari, Ulysse Nardin…

Bu küçük harikayı keşfetmek için Tag Heuer’in laboratuvarında birkaç saat geçirme şansı bulduk. İsviçreli markanın Ar-Ge ekibi, karbon yaylı bir mekanizmayı saate entegre etmek için neredeyse on yıl çalıştı. Amaç, spiral yayı manyetizmaya ve darbelere karşı daha dayanıklı hale getirmek ve aynı zamanda saate çok hafif bir yapı kazandırmaktı. TH-Carbonspring adlı bu ev yapımı sistemin hedefi buydu. 2019’da bir deneme yapılmıştı ancak çıkan modeller beklentileri karşılamadı ve karbon konsepti rafa kaldırıldı. Altı yıl sonra sonuç gerçekten etkileyici oldu.

Tag Heuer Monaco Flyback Chronograph TH-Carbonspring modelinde üç sayaç (3’te dakika, 6’da saniye, 9’da saat) siyah altın ibrelerle hareket ediyor. Yakından bakıldığında kadrana spiral şeklinde bir gravür işlendiğini görebiliyorsunuz. Düğmeler ve kurma kolu da karbon malzemeden yapılmış. Bu yeni Tag Heuer, aralık ayından itibaren 17.700 avro fiyatla, yalnızca 50 adetlik sınırlı üretimle satışa çıkacak.

Saatçiliğin dünyasında güzellik bazen neredeyse hiçlikten doğar. Burada kelimenin gerçek anlamı değil, saf ve lekesiz sadelik kastediliyor. Bu Bvlgari saati, kadranında neredeyse hiçbir şey olmadan güzelliğin özü: saat ve dakika ibresi, 7 yönünde küçük saniye göstergesi ve gri tonlardan oluşan bir geçiş. Güney Kore kökenli ve Japonya’da yaşayan sanatçı Lee Ufan’ın ilhamıyla tasarlanan bu kadran, adeta bir ayna gibi düşünülmüş. Ressam, heykeltıraş, şair ve filozof olan Lee Ufan’ın tasarımında “hareketsiz ve sınırlı bir taş ile bir aynanın sonsuz yansımaları arasındaki karşıtlık” fikri var.

Sadece 5,5 mm kalınlığında olan bu Octo Finissimo, 40 mm titanyum kasasıyla klasik ve gösterişsiz şıklığın adeta bir övgüsü. Çok seviyoruz (22.000 avroya mal olsa bile).

Ulysse Nardin, Freak modelini “şimdiye kadar yapılmış en karmaşık saat” olarak tanımladığında bazıları bunun saat okumayı zorlaştıran bir model olduğunu düşünebilir. Yanılmıyorlar. Çünkü ortada ibre yok ve kadran da yok. Saat, doğrudan mekanizmanın kendisiyle okunuyor. 2001’de tanıtılan bu Freak modeli, saf yaratıcılığın bir ürünüydü.

2025’te Ulysse Nardin, Crystalium versiyonuyla bu saate art deco dokunuşu ekliyor. Crystalium, platinden on kat daha nadir olan rutenyum adlı platin grubuna ait bir metalden yapılmış, sağlamlığı ve parlaklığıyla öne çıkan bir malzeme. Crystalium disk kadran görevi görüyor, rengi ise siyah tonlarla karışan pembe. Hem gizemli hem de çok şık. Fiyatı 42.700 avro.

Nedense bu saate baktığımızda Patek Philippe’in Golden Ellipse modeli akla geliyor. Belki de Gérald Genta markasının ismi yüzünden çünkü Genta, Nautilus gibi efsanevi Patek tasarımlarının da yaratıcısı olan ünlü bir İsviçreli tasarımcı.

40 mm’lik bu ince (9,6 mm kalınlığında) sarı altın saat tam yuvarlak olmayan bir formda ve son derece klasik görünüyor. Ancak asıl sırrı içinde: minute repeater komplikasyonu. Saat başı, küçük çekiçler ve ziller aracılığıyla verilen tınılarla duyuruluyor. Bu sesler elde ve kulakla akort ediliyor, oldukça rahatlatıcı bir detay. Tasarımcı Matthieu Hegi bu model için, “Amacım Bay Genta’nın sezgisel dehasını ve içgüdüsel yeteneğini yakalamaktı” diyor. Ve gerçekten başarılı olmuş.

Fiyat: yaklaşık 350.000 avro.

Geneva Watch Days’in en güzel saatleri arasındaki bu seçkide en uygun fiyatlı model Frédérique Constant’tan geliyor. Bu yeni model 10.000 avronun altında, tam olarak 9.995 avro.

Classic Perpetual Calendar Manufacture modeli 40 mm çelik kasaya sahip, bu da fiyatını önceki modellere göre daha erişilebilir kılıyor. Mavi kadranı özellikle ilgi çekici. Kadranda dört alt gösterge bulunuyor: 3 yönünde gün sayısı, 6 yönünde ay fazı, 9 yönünde haftanın günleri, 12 yönünde ay göstergesi. Bu sürekli takvim, markanın kendi üretimi olan FC-776 kalibreyle çalışıyor, 72 saatlik güç rezervi sunuyor. Mavi timsah derisi kayış ve katlanır toka ile model tamamlanıyor.