Saat tasarımcıları birbirleriyle çekişmeli rekabetlere bayılır. Saat tasarımındaki ilk iş ve belki de en can alıcı nokta ise bir saat parçasını maksimum fonksiyonla ya da komplikasyonlarla yarışa hazırlamak. Son zamanlarda saat tasarımında çığır açan atılımıyla Vacheron Constantin, Referans 57260 adlı tasarımıyla 2015’te 57 komplikasyona sahip bir saati satışa sundu. O zamanlar saatlerin su geçirmezliği ve derin suya dayanıklılığı gündemdeydi. Bu yılın başlarında ise dalış saatleri arasında Omega 6000 metre Seamaster Planet Ocean Ultra Deep piyasadakilerin hepsinden üstün görülüyordu.
Şimdi ise ilgi saatlerin inceliğinde. Dünyanın en ince mekanik saati unvanı Piaget’in Altiplano Ultimate Concept tasarımına ait. Yeni tekniklerin birleşimi ve mikron düzeydeki bileşenlerin hassas imalatıyla birlikte saatin tümü sadece iki mm incelikte. En etkileyici yanı ise balans çarkının ortadan kalkması ve direkt olarak hareketin arka kasada oluşturulması. Fakat küçük ölçümler, büyük problemler yaratabilir. Üretimi bir yılda 10’u geçmeyen Altiplano 2018’de sunularak 2020’de üretime gitti. Tasarımı uçaktaki kabin basıncından kaynaklanan dakika sapmaları ayarlamalarını içeren ciddi derecede mühendislik becerileriyle donatılmıştı. Böylece saatin kristali elle temas etmeyecek ve hareketin işlevini kesmeyecekti.
Bu yıl Mart ayının sonlarına doğru ise Bulgari 1.8 mm Octo Finissimo Ultra ile dünyanın en ince saati unvanını kazandı. İnce olmasının arkasındaki temel mantık, daha az yer kaplamak için daha fazla çark yapmaktı. İlginç bir şekilde saati, dakikayı ve saniyeyi ayrı kadranda gösterirken, balans çarkını bükerek saat kasasından yer kazanıyor. Zemberek ve ayarlamalar için bir tepe parçası yerine kasada birleştirilmiş iki dişli bir çark bulunuyor. Octo Finissimo gerçek anlamıyla 21. yüzyılın ikonik olma potansiyeli taşıyan saatlerinden biri olarak estetiğini koruyor. Bu sayede, İtalyan mücevherci üst düzey saat tasarımıyla ününe ün katıyor.
Bulgari’nin yeni tasarımı üç ayda en çok satılan saat oldu. Temmuz ayında ise Richard Mille ve Ferrari güçlerini çok daha ince bir saat tasarlamak için birleştirdi. Tıpkı bir kredi kartı gibi görünen RM UP-01 sadece 1.75 mm ve hayrete düşüren bir ustalığa sahip. İstatistikler bu saatin hikayesini anlatmak için yetersiz kalıyor. Saatin bileşenleri her zamanki istifinden çıkarılarak düzlemsel biçimde geniş bir alana yayılıp yeniden düzenlendi ve normalde ayrık bileşenler olan akrep ile yelkovan direkt olarak çarklara monte edildi. İnanılması güç ama, Piaget’in ve Bulgari’nin ince tasarımlarının aksine Richard Mille balans çarkının geleneksel bir kasada olmasını tercih ediyor. Ferrari’nin ortaklığıyla saatin iç aksamı bugüne kadar en görünür şekilde sergileniyor. Tasarımı, markanın ilişkilendirildiği ve bizlerin de tanıdık olduğu yüksek teknolojili dikdörtgen kasalardan farklı. Fakat saatin çerçeve kısmındaki çivilerin işlenmesinde bazı alışılmış Mille dokunuşlarını da görmek mümkün.
