Öncelikle İskoçların kullandığı İngilizceyle başlayalım. İskoç İngilizcesi sandığımız gibi sadece farklı ve sert bir aksan ile konuşulmuyor. Aynı zamanda kendine has kelimeleri de içinde barındırıyor. 1603 yılında İngiliz ve İskoç krallıklarının birleşmesinden sonra İngilizce kelimeler İskoç üst sınıfı tarafından kullanılmaya başlanmış sonrasında İskoç dili yavaş yavaş daha az kullanılır hale gelmiş. Özellikle 18.yüzyıldan beri İngilizce İskoç topraklarına hakim. Dolayısıyla Edinburgh veya Glasgow sokaklarında dolaşırken “Ben bu dili neden anlamıyorum?” diye düşünürseniz, üzülmeyin. Sadece farklı bir şive değil, aynı zamanda İskoçlara has kelime ve deyimler de İskoç İngilizcesine dahil.
Şimdi İskoçların yaşam stilini etkileyen en önemli unsurların birinden, iklimden bahsedelim. Britanya’nın kuzeyinde yani İskoçya’da çok değişken bir iklim var. Bu durum, bir İskoç deyimi olan “Kötü hava yoktur, yanlış kıyafet vardır.” lafını doğurmuş. İskoçya’da dört mevsim de yaşanıyor. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi bu topraklarda iklim gün içerisinde bile değişebiliyor. İskoçya’nın kuzeyde olmasının bir başka etkisi de yaz aylarında hissediliyor. Günler uzuyor. Ülkenin kuzeyi, yazın Londra’ya göre dört saat daha fazla aydınlıkta kalıyor. Böylece gece yarısı yeşil bir parkın tadını çıkartabiliyor ya da golf oynayabiliyorsunuz.
Peki “İskoçlar neden yağmuru seviyor?” diye sorarsanız, cevabımız hazır. Eski İskoç deyiminin de dile getirdiği üzere “bugünün yağmuru, yarının viskisi.” İskoçya bu kadar yağış almasaydı, birbirinden güzel şelalelere ve hızla akan nehirlere sahip olmazdı. Bu nehirler de saf ve leziz sularıyla dünyanın en iyi viskilerine tat veremezdi.