American Primeval, ülkenin tehlikelerle dolu olduğu ve özellikle kadınların savunmasız olduğu bir dönemde, oğluyla birlikte Amerikan topraklarında seyahat eden bir kadını izlediğimiz karanlık ve şiddetli bir hayatta kalma hikayesi.
Dizi, Yellowstone'dan çok daha karanlık, İç Savaş'ın patlak vermesinden hemen önce ve hem filmler hem de tarih kitapları tarafından büyük ölçüde göz ardı edilmiş bir dönemde geçen güçlü bir western.
Mark L. Smith (The Revenant) ve Peter Berg (The Leftovers) tarafından yazılıp yönetilen bu 6 bölümlük mini dizi, Betty Gilpin'in Sara Rowell adında bir kadını canlandırdığı, yeni bir hayata başlamak için sınırlara, vaat ve olasılıklarla dolu topraklara doğru bir yolculuğa çıkması gereken, ancak yolun düşündüğünden çok daha tehlikeli olduğu ortaya çıkan ve böylece yolculuğun kendisinin ve ailesinin hayatta kalmasının tehlikede olduğu bir tür destansı maceraya dönüşmesini anlatıyor.
American Primeval, karakterlerin kendi çıkarlarının olduğu ve ülkenin kaderinin belirlenebileceği gerilimli bir gerilim. Sara dehşete, güç mücadelesine, ideolojiler ve dinler arasındaki savaşa, insanlığın yıkıcı potansiyeline ve aynı zamanda kaos zamanlarında ortaya çıkabilecek direnç ve iyiliğe tanık oluyor.
Hikâye, oğlu Devin ile birlikte Philadelphia'dan ABD sınırına, oraya çoktan yerleşmiş olan ve onları yeni evlerinde bekleyen kocasına katılmak için seyahat eden Sara Rowell'ı takip ediyor.
Sara da karanlık ve korkutucu bir geçmişten kaçmaktadır ve yeni bir hayat kurmaya kararlıdır, ancak yol, yalnız seyahat eden bir kadın ve çocuk için özellikle tehlikelidir, bu yüzden yolculuğu tamamlamak için yabancıların yardımına güvenmek zorundadır.
Yol boyunca Sara ve Devin, Isaac Reed (Taylor Kitsch tarafından canlandırılan) adında, kendi sırları olan bir yabancıyla tanışır; bu adam tek başına gitmek istemesine rağmen, yolculuk sırasında ailenin yoldaşı ve koruyucusu olur ve aralarında bir bağ oluşmaya başlar.
Bu aynı zamanda din ve farklı inançlar arasındaki çatışma hakkında da bir hikaye, çünkü Salt Lake City bölgesine seyahat eden bir grup Mormon'un hikayesini anlatırken, dini grup aynı bölge için savaşan ve daha iyi bir yaşam arayışıyla kaçmak zorunda kalan yerel Kızılderili kabileleriyle çatışma halinde.
Western dizi bir kurgu, ancak hikayesinde Mormon topluluğu ve onun şiddet ve çok eşlilik geçmişi, yerleşimciler ve yerel kabileler arasındaki çatışmalar ve Sara ve oğlunun kaçmayı başardığı kanlı bir olay olan Mountain Meadows Katliamı gibi birçok gerçek olay vardır.
Mountain Meadows Katliamı, 1800'lerin ortalarındaki Mormon Savaşları ile bağlantılıdır ve Mormonların lideri Bingham Young ile ABD hükümeti arasında artan çatışmalar nedeniyle meydana gelmiştir.
“Mormonlar 1847'de Salt Lake bölgesine ilk geldiklerinde burası Meksika topraklarıydı, ancak Meksika-Amerika Savaşı'ndan sonra ABD kısa süre içinde topraklara sahip çıktı. 1850 Uzlaşması Utah'ı ABD toprağı haline getirdi. Brigham Young 1850'de ilk bölge valisi olarak atandı ve 1854'te yeniden seçildi, ancak kısa süre sonra teokrasisi ile federal hükümet tarafından bölgeye gönderilen birkaç Mormon olmayan yetkili arasında çatışma çıktı. Bu yetkililer Young'a karşı gözdağı verme ve hükümet belgelerini tahrip etme suçlamalarında bulundular. James Buchanan, başkanlığının başından itibaren Utah'ta federal üstünlüğü sağlamak için güç kullanmayı gerekli gördü. Buchanan 1857 baharında bölgeyi “isyan” halinde ilan etti ve tüm ABD Ordusunun yüzde 20'sini temsil eden askerler o yaz batıya doğru yürümeye başladı. PBS.org, “Mormonlar için yaklaşan bu güç, geçmişteki ‘imha emirlerinin’ ve kendilerine karşı devlet onaylı şiddetin hayaletini canlandırdı ve Young'ın takipçileri savaşa hazırlandı” diyor.
Young'ın planı orduya malzeme taşıyan trenlere saldırmaktı, ayrıca bölgedeki yolları kapatmaya karar verdi ve topluluğunun göçmenlere bir şeyler satmasını yasakladı ve bu süre zarfında Mormonlar bölgede seyahat eden ve Facher Partisi olarak bilinen bir gruba saldırmaya karar verdi. Grup uzun yolculuklarının ardından biraz dinlenmek için bir kamp kurmuştu ve tam o sırada Paiute Kızılderililerinin de yardımıyla Mormonların saldırısına uğradılar.
Grubun üyeleri saldırının arkasında Mormonların olduğunu görebiliyordu, bu yüzden konuşmalarını engellemek için 7 yaşın üzerindeki tüm erkek, kadın ve çocukları öldürmeye karar verdiler ve toplam 120 can aldılar.
PBS “Milisler daha sonra sessizlik yemini ettiler ve olayın örtbas edilmesi süreci başladı. Saldırıdan tamamen Paiutlar sorumlu tutuldu ve gerçek tüm Kilise hiyerarşisinden gizlendi. Brigham Young'ın kendisi de bu olayda bir rol oynadı,” diyor.
Dizi, Glow'dan Betty Gilpin ve John Carter'dan Taylor Kitsch'in yanı sıra bu hikayede hikayeleri kesişen çeşitli gruplardaki karakterleri canlandıran Dane DeHaan, Saura Lightfoot-Leon ve Shawnee Pourier'in başını çektiği inanılmaz bir oyuncu kadrosuna sahip.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ MEXICO Y LATINOAMERICA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.
