Bu içerik Blink Twice filmiyle ilgili spoiler içermektedir.
Blink Twice'ın sonu bizi pek çok cevapsız soruyla baş başa bıraktı ama Zoë Kravitz'e göre amaç da bu zaten.
Kravitz'in ilk yönetmenlik denemesi olan yeni film, teknoloji milyarderi Slater King (Channing Tatum) ve kokteyl garsonu Frida'nın (Naomi Ackie), King'in özel adasında rüya gibi görünen bir tatil geçirmelerini, ancak işlerin hızla tersine dönmesini konu alıyor.
Kravitz'e göre bu belirsizlik kasıtlıydı. Bir röportajında şöyle dedi: “Konuşmalara yol açmasını umduğum pek çok açık uçlu soru var. Bu bir şeyin başlangıcı mı yoksa bir şeyin sonu mu? Bir şeyin devamı mı? Bence bunların hepsi tartışmaya açık ve bunun insanlara ne hissettirdiğini merak ediyorum.”
Hala daha anlaşılır bir açıklama mı arıyorsunuz? İşte Blink Twice'ın sonunda neler olduğu.
Arkadaşlar Frida (Naomi Ackie) ve Jess (Alia Shawkat), üst düzey bir yardım etkinliğinde garson olarak çalışırken milyarder teknoloji kralı Slater King ile tanışır. Slater ile iyi anlaşmalarından sonra, milyarder ikiliyi özel adasına bir yolculuğa davet eder. Harika, değil mi?
Ancak yavaş yavaş, bu durumun ilk izlenimimizdeki kadar iyi olmadığını ve bir gariplik olduğunu anlarız.
Şöyle ki, Jess hafızasında boşluklar fark eder, Frida kendisine 'Kırmızı Tavşan' diye hitap eden bir hizmetçiyle birkaç tuhaf an yaşar, adadaki yerlilerin hepsinde aynı yılan dövmesi vardır. Anladınız işte, tuhaflıklar ortaya çıkmaya başlar.
Sonunda Jess gerçekten kaybolur ve bunu fark eden tek kişi Frida'dır; Frida bir şeylerin yolunda gitmediğini çabucak anlar.
Frida ve Sarah başlangıçta Slater'ın dikkatini çekmek için çatışsalar da, sonunda ikisi bir araya gelerek olayları iş birliği yaparak çözmeye çalışırlar. İkili, hediye edilen parfümün, Slater’ın arkadaşları ve iş ortaklarının kadınlara cinsel saldırıda bulunmasından sonra her gece hafızalarını silmek için ilaçlandığını fark eder. Ancak telefonlarına Slater'ın asistanı tarafından el konulmuştur ve ıssız bir adada bulundukları için kaçmaları mümkün değildir.
Frida, yemeklerinde ve parfümlerinde anıları silebilen yerli bir çiçek olduğunu fark ettikten sonra, kısa süre içinde çiçeğin etkilerine karşı panzehirin yılan zehri olduğunu anlar ve Sarah'yı neler olduğuna ikna ederek zehri içmesi için cesaretlendirir. İkili daha sonra adadaki diğer kadınları da zehri içmeleri ve hafızalarını geri kazanmaları için kandırır.
Frida Slater'ın ofisinde çalınan telefonunu ararken, adaya getirilen tüm kadınların polaroidlerinden bulunduğu bir kutuya rastlar. Bunların arasında daha sonra kendisine ait bir tane bulur.
Frida yavaş yavaş bunun adaya ilk ziyareti olmadığını fark eder; yüzündeki yara izi daha önceki bir kaçış girişiminden kaynaklanmaktadır; bu girişimde toprakta sürüklenirken tırnaklarıyla yeri tırmalarken görülür ve tırnaklarında... evet, kırmızı tavşanlar vardır. Frida'nın bu travmayı çoktan geçirmiş olduğunun ortaya çıkması her şeyi daha da unutulmaz kılar.
Akşam yemeğinde Frida ve Sarah endişeyle zehrin diğer kadınlar üzerindeki etkisini göstermesini beklerken, maruz kaldıkları korkunç istismarı hatırlamaya başladıklarında karşı koymak için ayağa kalkarlar. Yol boyunca birkaç kayıp olsa da Frida ve Sarah hayatta kalır.
Frida'nın Slater'ı öldürme şansı varken, Sarah'nın şaşkınlığına rağmen bunu yapmamayı seçer. Bir süre sonra Frida'nın, Slater'ın filmin başında katıldığı galadan farklı olmayan bir galada onurlandırıldığını görürüz. Frida'nın artık Slater ile evli olduğu ve Slater'ın eski CEO'luk görevini üstlendiği ortaya çıkar.
Bu noktada onun, Slater’ın hafızasını silmek için kullandığı aynı çiçekle elektronik sigarasını ilaçladığını öğreniriz; bu da onu, inanılmaz ve ürkütücü bir ters köşeyle imparatorluğunun kontrolünü ele geçirmesini sağlar. Filmin başında Frida’nın Jess’e söylediği 'Başarı en iyi intikamdır' sözünü hatırlamadan edemiyoruz. Aynen öyle Frida!
Blink Twice'ın jenerik sonrası sahnesi ile ilgili daha fazla cevap bekliyorsanız, filmin ek bir sahne içermediğini söyleyebiliriz.
Filmin sonu bu.
BU İÇERİK İLK OLARAK GLAMOUR UK WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.