Dünyanın en pahalı saatiyle ya da tüm zamanların en yüksek fiyatlı saatleriyle ilgilenmek için illa bir rapçi ya da milyarder olmanıza gerek yok. Banka hesabımızda ne kadar para olursa olsun, hepimiz hayalimizdeki saate sahip olduğumuzu bir kez olsun düşündük. Para sorun olmasa en çok hangi modeli isteyeceğimizi hepimiz kendimize sormuşuzdur, değil mi? Ama zaman (bazen), çok büyük bir para demek!
2014 yılında Graff markası, “Hallucination” adını verdiği, değerli taşlarla süslenmiş bir saat tanıttı. 55 milyon dolarlık fiyat etiketiyle bu saat, şimdiye kadar üretilmiş en pahalı saat olarak kabul edildi. Tabii bir de açık artırmaları unutmamak gerek; saat fiyatlarının modern ve çağdaş sanat satışlarını bile kıskandıracak düzeye ulaştığı oluyor. Örneğin, 2024 yılında Christie’s müzayede evinde saat satışlarından elde edilen toplam gelir 200 milyon doları aştı. Bu satışlar arasında 1955 yılına ait bir model olan, 18 ayar altın kaplama Patek Philippe World Time ref. 2523J “North America” da vardı; kadranında Kuzey Amerika haritası bulunan bu emaye saat 8 milyon dolardan fazla bir fiyata satıldı.
© Graff
Dünyanın en pahalı saatinin fiyatı 55 milyon euro olarak belirlenmiş durumda. Ancak gerçek şu ki, harcayacak 100 milyon euronuz bile olsa, dünyanın bir yerlerinde sizin için büyük bir keyifle özel saat üretecek bir saat ustası mutlaka bulunur. Fakat siz bu kadar büyük bir servet biriktirene kadar, ortalama bir “lüks saat” fiyatını adeta sudan ucuz gösteren yirmiden fazla modeli burada bulabilirsiniz. Bu liste, teknik anlamda dünyanın en pahalı saatleri sıralaması değil; daha çok bizi hayallere sürükleyen, çoğumuzun ulaşamayacağı fiyatlara sahip lüks saat modelleriyle yapılmış küçük bir yolculuk.
2019 yılında, Duchenne kas distrofisi hastalığına karşı araştırmalara destek amacıyla düzenlenen yardım açık artırması Only Watch’un 8. edisyonunda rekor kıran satışlar gerçekleşti. Luc Pettavino’nun fikriyle özel olarak bu etkinlik için tasarlanan 50 benzersiz saatten oluşan koleksiyonun satışı, toplamda 35 milyon eurodan fazla gelir sağladı. Gösterinin en dikkat çekici parçası olan çelik kasalı Patek Philippe Grande Sonnerie, tahmini başlangıç fiyatı olan 2 milyon euronun tam 14 katına, yani 28 milyon euroya alıcı bularak açık artırmayla satılan en pahalı saat unvanını kazandı. Bu satış, daha önce Rolex’e ait olan açık artırma rekorunu geride bıraktı. 2017 yılında, Aurel Bacs tarafından New York’ta satılan Paul Newman’a ait Rolex Daytona, 17 milyon euroya alıcı bulmuştu.
Ayrıca, geçen yıl düzenlenen Only Watch’un 10. edisyonunda, başka bir benzersiz Patek Philippe saati 15,7 milyon euro gibi dudak uçuklatan bir fiyata satıldı. Bu saat, çelik kasalı bir "Répétition Minutes Sonnerie" modeliydi.
© Patek Philippe
2024 yılında Fransa’da kırılan saat açık artırma rekoru da dikkat çekici: 9 Aralık’ta Aguttes müzayede evinde, nadir bir Rolex modeli tam 705.399 euroya satıldı. Söz konusu saat, yalnızca 1970-1971 yılları arasında üretilen Rolex Daytona “Paul Newman” Ref. 6262 “Dark Chocolate Dial” modeliydi. Saat, dönemin orijinal kutusu, garanti belgesi ve iki adet yedek Oyster bilezik halkası ile birlikte satışa sunuldu, bu da parçanın değerini daha da artırdı.
Öte yandan, Fransa’nın Besançon kentinde kurulan LIP markasına ait tarihi bir saat de beklentilerin ötesinde bir fiyata satıldı: General Charles de Gaulle’e ait Lip R27 referanslı saat, 537.920 euroya alıcı bularak şaşırtıcı bir rekora imza attı.
© LIP
İpucu zaten adında gizli. Yani yalnızca zenginler (örneğin Rick Ross) Jacob Arabo’nun en pahalı modeli olan bu saate sahip olabilir. Zaman zaman “gösterişli” olarak nitelendirilen yıldızlara saat sağlayan Jacob & Co.’nun bu modeli, 482 adet Asscher kesim, sarı renkte pırlanta ile baştan sona taşlanmış durumda; toplamda 216,9 karat. Sadece tourbillon mekanizması bile 57 karat taş taşıyor.
Louis Vuitton’un saat üretim bölümü “La Fabrique du Temps” ile ünlü mimar Frank Gehry arasında gerçekleşen olağanüstü bir işbirliğinin ürünü olan bu yüksek saatçilik eseri, Paris’teki Louis Vuitton Vakfı ve Seul’deki Louis Vuitton Maison’dan ilham alan eşsiz bir tasarıma sahip. Tamamen şeffaf olan bu saat, Frank Gehry’nin mimari anlayışını yansıtan çarpıcı bir yapı sunuyor.
İçindeki uçan tourbillon kalibresi, Louis Vuitton’un saat atölyesinde üretildi ve “Poinçon de Genève” mührüyle onaylandı. Saatin kristal berraklığındaki yüzeyi, 200 kiloluk yekpare bir safir bloktan oyularak üretildi. Saatin kasası, kadranı, tepesi, kulakları ve akrep-yelkovanı bu materyalden yapıldı; ki bu, sertlik açısından dünyada elmasın hemen ardından geliyor.
Saatçilik performansının ötesinde, bu parçayı sınırlı sayıda (sadece 8 adet üretildi) nadir ve güzel kılan şey, safir kullanımının ta kendisi. 45 mm’lik safir kasası, adeta bir röntgen gibi saatin yapısını ortaya koyarak montaj sürecini anlamayı kolaylaştırıyor ve izleyicinin bakışını doğrudan saatin kalbine, yani mekanizmasına yönlendiriyor. Benzersiz bir saatin ruhunu gözler önüne serdiği için ortaya adeta büyülü bir görüntü çıkıyor. Bu yüzden etkileyici olduğu çok net anlaşılıyor…
2024 yılında marka, ikonik yarış saatiyle biraz eğlenmeye karar verdi. Sonuç olarak karşımıza, 40 mm çapında, 18 ayar Everose altından yapılmış, üç kronograf alt kadranı ve pırlanta taşlı detaylarıyla ton sür ton Sundust kadrana sahip göz alıcı bir model çıkıyor. Aynı pırlanta süslemeleri, saatin bezel kısmında ve boynuzlarında da görüyoruz. Pembe altın Oyster bilezikle tamamlanan bu model, şu anda Rolex kataloğundaki en pahalı saat konumunda. 2023’te tanıtılan ve sadece yeni Cosmograph Daytona versiyonlarına özel olarak geliştirilen Calibre 4131 ile çalışıyor. Bu tamamen Rolex tarafından üretilmiş kronograf mekanizması, 72 saatlik güç rezervi sunuyor. Yani pistte birkaç tur atmak için fazlasıyla yeterli!
Saksonya merkezli marka, özellikle 1994’te çıkan ikonik Lange 1 modeli gibi yuvarlak, son derece lüks ve sofistike saatleriyle tanınır. Ancak 2008 yılında A. Lange & Söhne, alışılmadık şekilde dikdörtgen formda bir model tanıttı: Cabaret. Bu, markanın tourbillon mekanizmasını durdurmak için V şeklinde durdurma yayı kullandığı ilk saat oldu ve bu sayede bir saniyelik hassasiyetle ayarlanabilir hale geldi. 2021 yılında A. Lange & Söhne, yalnızca 30 adet üretilen ultra ince erkek saati Cabaret Tourbillon Handwerkskunst ile saat dünyasını bir kez daha şaşırttı.
“Handwerkskunst” Almanca'da “zanaatkârlık” anlamına geliyor.
Platin kasalı bu model, kadranı ve mekanizmasındaki el işçiliğiyle öne çıkıyor. Üç parçalı masif beyaz altın kadranın iç kısmı, el ile oyulmuş elmas desenli motiflerle süslenmiş. Yarı şeffaf bir mine katmanı ise bu oyma desene derinlik kazandırıyor ve farklı gri metalik tonlarını vurguluyor. Kadran neredeyse üç boyutlu bir görünüm kazanıyor. Saatin içinde, çift namlulu L042.1 elle kurmalı mekanizma yer alıyor ve bu sistem 120 saatlik güç rezervi sunuyor.
Bir saatin mekanik bir sanat eseri olabileceğinden hiç şüphe ettiyseniz, muhtemelen bu Breguet modellerinden birini görmemişsinizdir. Platin kasaya sahip Classique Grande Complication Ref. 5349, saatçiliği teknik anlamda bir adım daha ileriye taşıyor: Döner bir platform üzerine yerleştirilmiş iki tourbillon ile donatılmış. Bu yapı, kronometrik doğruluğu önemli ölçüde artırıyor; çünkü her bir tourbillon kendi ekseni etrafında dönerken, ikisi birden dönen bir disk üzerinde birlikte dönüyor. Böylece her mekanizmanın tek başına yapabileceğinden iki kat fazla pozisyon işlenmiş oluyor. Gerçekten nefes kesici!
2022 yılında Richard Mille, Ferrari ekipleriyle A’dan Z’ye birlikte geliştirilen şaşırtıcı bir modeli tanıttı. Bu saat dünyasının UFO’su sayılabilecek parça, sadece 1,75 mm kalınlığında bir kasaya sahip. Yani, bir müzik CD’si kalınlığında! Bu, markanın 20 yılı aşkın süredir ulaştığı en ince rekor. RM UP-01 Ferrari, yalnızca 150 adet üretildi ve sadece 30 gram ağırlığında. İçinde yer alan RMUP-01 elle kurmalı ultra ince mekanizma, Audemars Piguet – Renaud et Papi işbirliğiyle geliştirildi. Mekanizma sadece 1,18 mm kalınlığında ve 2,82 gram ağırlığında olmasına rağmen 45 saatlik güç rezervi sunuyor.
Reverso modelinin bu en ileri versiyonu, saatin gövdesinin her iki yüzünde, onu taşıyan beşiğinde ve kasanın arka kısmında olmak üzere toplam dört işlevsel ekran sunuyor. Bu, şimdiye kadar üretilmiş en karmaşık Reverso modeli. Aynı zamanda, dört “işlevsel yüzeye” sahip ilk saat ve tutulmalar gibi astronomik olayları tahmin edebilen tek saat olduğu iddia ediliyor. Sadece on adet üretilecek, yani elinizi çabuk tutmanızda fayda var.
Bu model, Code 11.59 koleksiyonunun modern çizgileri içinde yer alan, ilk ultra-komplikasyonlu otomatik kol saati (RD#4) olma özelliğini taşıyor. Bu olağanüstü parça, Audemars Piguet'nin tüm ustalığını tek bir mekanizmada bir araya getiriyor: otomatik kurmalı Calibre 1000, tam 1.100’den fazla parçadan oluşuyor. Saat toplamda 40 fonksiyona sahip; bunların 23’ü komplikasyon. Bunlar arasında Grande Sonnerie Supersonnerie, Répétition Minutes (dakika tekrarlayıcı), Sonsuz Takvim, Flyback özellikli rattrapante kronograf ve uçan tourbillon gibi üst düzey komplikasyonlar bulunuyor.
Çok paranız mı var? Eğer dünyanın en karmaşık kol saatini satın almak istiyorsanız, buna ihtiyacınız olacak. Franck Muller’in Aeternitas Mega modeli, tam 1.483 farklı parçadan oluşuyor ve 36 işlev sunuyor. Bu işlevler arasında, 1000 yıllık yenilenebilir döngüye sahip bir sonsuz takvim de yer alıyor.
Kısa süre önce iflasını açıklayan Purnell markası, dünyanın en pahalı saatlerinden bazılarını üretmişti. Örneğin, PSG için üretilen 390.000 euroluk saat bunlardan biri. Markanın şu anki yıldız modeli olan Escape II, 48 mm çapında kırmızı safir kristal kasasıyla “dünyanın en hızlı üç eksenli tourbillon” mekanizmasını barındırıyor. “Hancock Red” ismi, saatin kristal renginin, aynı adı taşıyan ünlü kırmızı elmasın rengine benzetilerek tasarlanmasından geliyor.
Blancpain markasının mevcut koleksiyonları arasında en pahalı saat olan bu modelin fiyatını haklı çıkaran, içindeki yüksek komplikasyon düzeyidir. Blancpain Villeret modelinde yer alan Carrousel Répétition Minutes, saatçilik tarihinde ilk kez bir dakikalık uçan karusel ile katedral zili ses sistemine sahip bir dakika tekrarlayıcıyı bir araya getiriyor. Yerçekiminin saat doğruluğu üzerindeki etkilerini telafi etmek üzere tasarlanan karusel, son derece teknik ve nadir bir komplikasyon. Blancpain, bu yeniliği ilk kez kırmızı altından yapılmış 45,7 mm’lik kasa içinde, mine işçiliğiyle üretilmiş fildişi rengi bir kadran ve pırlanta süslemelerle kol saatine entegre etti. Saatin kalbinde ise elle kurmalı, 7,4 mm kalınlığında, 387 parçadan oluşan ve 65 saatlik güç rezervi sunan Calibre 233 yer alıyor. Gerçekten büyüleyici.
2021 yılında Hublot, tamamen safirden üretilmiş ilk Big Bang modelini tanıttı. Bu tamamen şeffaf versiyonu önce mavi safirden yapılan bir model izledi, ardından da cesur bir mor versiyon geldi. Malzeme füzyonu konusundaki uzmanlığıyla bilinen Hublot, bu safir kristalleri aylar süren bir süreçle kendi laboratuvarlarında “yetiştiriyor” ve ardından işliyor. Kristalin hem üretiminin uzun sürmesi hem de işlenmesinin son derece zor olması, 550.000 euro gibi yüksek bir fiyat etiketini açıklıyor. Aynı sebepten dolayı, bu Big Bang Integrated Tourbillon Purple Sapphire modelinden yalnızca on adet üretildi.
2024 yılında Bvlgari, incelik rekorlarında dokuzuncu kez dünya çapında bir başarıya imza attı. Son harikası mı? Octo Finissimo Ultra COSC, yani şimdiye kadar üretilmiş en ince mekanik saat ve dünyanın en ince kronometresi. Sadece 1,70 mm kalınlığında olan bu model, 0,10 euro’luk madeni paradan bile daha ince. Bu saat, ultra ince saatçilik yarışında bir dönüm noktası olabilir—tabii başka üreticiler ya da Bvlgari, 2025’te bizi başka sürprizlerle şaşırtmazsa… 2022'deki Ultra modelinden bugünkü Ultra COSC’ye geçişte yalnızca onda bir milimetrelik farkı yakalayabilmek için Bvlgari kasa tasarımını tamamen yeniden ele aldı. Dişlilerden safir cama kadar her ayrıntıda, ustalar mikron düzeyinde kazançlar sağlayarak bu yeni rekoru mümkün kıldı. 40 mm çapındaki kumlanmış titanyum kasanın arka kısmı, doğrudan mekanizmanın ana plakası olarak kullanıldı ve bu plakanın üzerine yerleştirilen 170 parçalık mekanizma, sadece 1,5 mm kalınlığında. Elle kurmalı bu kalibre, 50 saatlik güç rezervi sunuyor. Bu mekanik şaheser sadece 20 adetle sınırlı.
Geçtiğimiz yıl Watches and Wonders fuarında Piaget, saatçilik dehasının sınırlarını bir kez daha zorlayarak dünyanın en ince tourbillon mekanizmasını tanıttı. Kalınlığı mı? Sadece 2 mm. Belki sizin için küçük bir ayrıntı olabilir ama yüksek saatçilik tutkunları için bu, çok şey ifade ediyor. Markanın karşılaştığı en büyük zorluk, zaten son derece sınırlı olan alana tourbillon'u yerleştirmekti. Toplamda Piaget, yaklaşık 70 farklı tourbillon kafesi ve 15’ten fazla çatal (ankraj) versiyonunu test etti. Tourbillon’un, çevresel olarak bilyalı rulmanlarla yönlendirilmesi nedeniyle bu komplikasyonu koruyabilmek için markanın üstte 0,2 mm kalınlığında özel bir cam, altta ise sadece 0,16 mm (iki saç teli kalınlığında) safir kristal kullandığını belirtelim. Tasarım açısından AUC, 41,5 mm çapında, PVD mavi kaplamalı kobalt alaşımı bir kasa ve ton sür ton dana derisi kayışla sunuluyor. Saat, elle kurmalı bir mekanizma ile çalışıyor ve 35 saatlik güç rezervi sunuyor. Kurma işlemi için Piaget, 3 yönünde yer alan sonsuz vida prensibine dayalı, teleskopik ve düz taç tasarımını korumuş. Son olarak, AUC Tourbillon’un sınırlı üretim bir model olmadığını da belirtelim; yalnızca özel siparişle üretiliyor.
Bu “saatçilik UFO’su”, Omega’nın şimdiye kadar ürettiği en karmaşık model olarak kabul ediliyor ve şu anda Bienne merkezli markanın kataloğundaki en pahalı saat konumunda. Grand Feu mine işçiliğiyle yapılmış, lacivert aventurin kadran; 18 ayar Sedna™ altın çerçeve ve sayaçlarla çevrelenmiş. Bunlar, Olimpiyat Oyunları’na adanmış özel “akustik dalga” desenleriyle süslenmiş. Saat ve dakika ibreleri, pırlanta kesimli 18 ayar Sedna™ altından yapılmış. Sayaç ibreleri CVD yöntemiyle maviye çevrilmişken, kırmızı uçlu merkezi ibre saatin genel havasına ekstra bir dinamizm katıyor. 45 mm çapındaki bu Speedmaster, 18 ayar Sedna™ altın kasaya sahip. Saatin kalbinde ise Omega’nın bugüne dek geliştirdiği en karmaşık mekanizma yer alıyor: Co-Axial Master Chronometer 1932. Bu mekanizma, kronograf ve dakika tekrarlayıcı (répétition minutes) işlevlerini tamamen entegre bir şekilde bir araya getirerek, geçen zamanı sesli olarak duyurabiliyor.
2022 yılında Grand Seiko, ilk mekanik harikasını tanıttı: Kodo Constant-force Tourbillon. Bu devrim niteliğindeki saat, saatçilik tarihinde ilk kez bir tourbillon ile sabit güç mekanizmasını (constant-force) tek bir yapı içinde ve aynı eksende dönecek şekilde bir araya getirdi. Japonca “kalp atışı” anlamına gelen Kodo, Grand Seiko’nun tarihinde önemli bir dönüm noktası olarak görülüyor. Uluslararası saatçilik camiası da bu yeniliği takdirle karşıladı; saat, Cenevre Saatçilik Ödülleri'nde (GPHG) Kronometri Ödülü’ne layık görüldü. Markanın en pahalı modeli olan bu yeni Kodo, sabahın ilk ışıklarıyla gökyüzünün aydınlanmaya başladığı o hassas anı simgeliyor. Saatin iç kasası 950 ayar platinden yapılmışken, dış kısmı, paslanmaz çelikten iki kat daha sert ve çizilmelere son derece dayanıklı Brilliant Hard Titanium alaşımından üretilmiş. Kasanın bazı bölümleri, yansımaları bozmadan ayna gibi parlayan bir yüzey elde etmek için Zaratsu polisaj tekniğiyle, bazı bölümleri ise saten fırçalama tekniğiyle işlenmiş. Tüm bu süreçler, Grand Seiko’nun usta zanaatkârları Takumi’ler tarafından elle gerçekleştirilmiş.
2022 yılında Tag Heuer’in öncü teknolojisi Diamant d’Avant-Garde, İsviçreli lüks saat markasına ilk kez bir saat kasasında, kurma kolunda, kadranında ve kronograf indekslerinde sentetik elmas kullanma imkânı sundu. Bir yıl sonra, Cenevre'deki Watches and Wonders fuarında marka bu teknolojisini bir adım ileri taşıdı: CVD yöntemine (Chemical Vapor Deposition) dayalı bu yenilikçi yaklaşım, saatin çerçevesine ve alüminyum bileziğine yaratıcı şekillerde sentetik elmaslar entegre ederek saat endüstrisini dönüştürmeyi amaçladı. Yeni Carrera Plasma d’Avant-Garde Chronographe Tourbillon, ikonik Carrera’nın alametifarikası olan sportif görünümü, kolay okunabilir çift alt kadranlı tasarımı ve fasetli detayları koruyor. 44 mm çapında siyah kumlanmış anotlanmış alüminyum kasaya, çerçeveye ve bileziğe sahip bu modelin yüzeyinin tamamı çeşitli şekillerde kesilmiş sentetik elmaslarla süslenmiş. Kasa toplamda 4,3 karatlık 48 elmas içeriyor; çerçevede 26, bilezikte ise 34 elmas bulunuyor.
İnce bir detay: Kurma kolu, tek parça 2,5 karatlık bir elmasla üretilmiş. 4,9 karatlık kadranda ise 12 elmas ve üç adet polikristalin elmas plaka yer alıyor. Bu lüks yarış canavarı, 65 saatlik güç rezervine sahip, COSC sertifikalı Calibre Heuer 02 Tourbillon Nanograph mekanizmasıyla çalışıyor.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ FRANCE WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.