Venedik Bienali’nde dönüşümlü olarak Uluslararası Mimarlık ve Sanat Sergilerindeki Türkiye Pavyonu’nun koordinasyonunu üstlenen İKSV, bu sene ‘Grounded’ (Yerebasan) başlığıyla karşımızda. Yerebasan sergisinin katılımcılarına ve ekiplerine özel düzenlenen kapanış yemeği ve partisi ise şehrin ilham durağı Beca’nın yaratıcı ekibinin katkılarıyla gecenin konseptine uyumlu olarak; toprağın yaşam döngüsünü, doğayla uyumlu üretimi ve ilişkisel tasarımı kutlayan bir atmosferde gerçekleşecek.
Venedik Bienali 19. Uluslararası Mimarlık Sergisi’ndeki Türkiye Pavyonu, “Yerebasan” başlığıyla toprak temelli bir mimari söyleme odaklanıyor. İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından koordine edilen Türkiye Pavyonu’nda yer alan projenin küratörlüğünü Ceren Erdem ve Bilge Kalfa üstleniyor; toprağın bir hafıza taşıyıcısı ve yaşam alanı olduğunu vurgularken onu hareket eden, direnen, bilgi taşıyan ve ilişki kuran aktif bir özne olarak ele alıyor.
Küratörlerin anlatımına göre, toprakla kurulan bağ, kentleşme, iklim krizi, kaynak tükenmesi gibi güncel sorunlarla eşzamanlı ilerliyor. Yerel malzemeler, döngüsel üretim metotları ve doğayla uyumlu yapı stratejileri, sergide “toprağın akıl (intelligence) formu” olarak yeniden tanımlanmasını mümkün kılıyor. Türkiye Pavyonu bu yıl çok-katılımcılı ve disiplinlerarası bir seçki sunuyor.
Venedik Mimarlık Bienali, 23 Kasım tarihine kadar Giardini, Arsenale ve Venedik’teki çeşitli mekanlarda ziyaret edilebilir. Türkiye Pavyonu; yaklaşık 300.000 kişi tarafından ziyaret edilen Venedik Mimarlık Bienali’nin ana mekanlarından Arsenale’de Sale d'Armi binasında yer alıyor. Serginin katılımcı ekiplerinin bir araya geldiği kapanış yemeği ve partisi ise ‘Yerebasan’ temasına uygun olarak ilhamın, sohbetin, iyi müzik ve yemeğin merkezi olan Beca’da gerçekleşecek.
