Netflix'in belgeseli The Tinder Swindler, dünyanın her yerinde dikkat çekti ve Shimon Hayut namı diğer Simon Leviev'in istismarları çok kişinin diline düştü. Flört uygulamalarında tanıştığı kadınlardan 10 milyon dolar aldığı bildirilen meşhur dolandırıcı, gösterinin yayınlanmasından bu yana ilk kez Inside Edition ile bir video röportajında olayları kendi perspektifinden paylaştı.
“Ben herkesin yarattığı bu canavar değilim” dedi. "[Bu kadınlar] dolandırılmadı ve tehdit edilmedi."
Şubat ayı başlarında yayınlanan yapım, Hayut’un sahte iddialarla flört uygulamalarında tanıştığı kadınlara kur yaptığı, ve kendisine borç para vermek için tehlikedeymiş gibi davrandığı, ardından hayatlarından kaybolduğu yönündeki iddialara odaklanıyor. Hem kritik bir başarı elde etti hem de belgeseli izleyen güruh arasında büyük yankı uyandırdı. (Bakış açısına göre Tinder'ın pazarlaması için büyük bir kazanç bile olabilir.)
Hayut, röportajın tanıtım videosunda yorumlarını detaylandırdı. "Ben sadece Tinder'da bazı kızlarla tanışmak isteyen bekar bir adamdım." Röportajdan sadece birkaç alıntı video bölümüne dahil edilmiş olsa da, Inside Edition'ın yazısı Hayut'tan daha uzun yanıtlar içeriyor.
Geçmişte, başta dolandırıcılık olmak üzere Finlandiya ve İsrail'de olmak üzere çeşitli suçlardan hüküm giymiş olmasına rağmen, Hayut, 2019'un sonlarında başlayan 15 aylık bir cezanın sadece beş ayını çektikten sonra şu anda özgür. Flört uygulamalarında ise yasaklı.
Inside Edition röportajında Hayut, “Ben Tinder Dolandırıcısı değilim” diyerek net bir noktaya değindi ve ayrıca, kendini iddia edildiği gibi elmas endüstrisi patronu Lev Leviev'in oğlu olarak tanıtmadığını kesin olarak belirtti. Aksini gösteren önemli kanıtlara rağmen, “Kendimi asla [Leviev'in oğlu] olarak sunmadım” dedi.
Röportaj tanıtım videosunda , şu anki kız arkadaşı model Kate Konlin, Haut’a hiç borç vermediğini söylüyor. İddialarla ilgili düşünceleri sorulduğunda “Aman Tanrım, [biri] nasıl böyle sahte bir hikaye kurabilir?” diyor.
Hayut ayrıca "gerçekten bir sahtekar" olduğu iddiasına da doğrudan "Adımı temize çıkarmak istiyorum., dünyaya 'Bu doğru değil' demek istiyorum" dedi.
Bir başka alıntı: “Ben sahtekar değilim ve sahte değilim. İnsanlar beni tanımıyor, bu yüzden beni yargılayamazlar” dedi. "Ben dünyanın en büyük beyefendisiyim."
Ve bir sürpriz daha, Hayut meğer kripto para işiyle uğraşıyormuş! Röportajda, özel jet masraflarını ve tasarımcı kıyafetlerini kapsayan lüks yaşam tarzını bu şekilde finanse edebildiğini iddia etti.
Netflix'e göre Hayut, The Tinder Swindler'da öne çıkan üç kadın Cecilie Fjellhøy, Pernilla Sjöholm ve Ayleen Charlotte'a yaptıklarından dolayı hiçbir zaman suçlanmadı veya mahkum edilmedi. Bunun nedeni, muhtemelen eylemlerin birkaç farklı ülkede gerçekleşmesi ve böylece başarılı bir şekilde takiplerinin ve sonuçlandırılmalarının zorlaşması.
Uluslararası ceza hukuku uzmanı Ben Keith Netflix'e verdiği demeçte, "Soruşturmaya yardımcı olabilecek bir Avrupa savcısı ve bir Avrupa polis gücü - Europol - olsa da, bunlar gerçekten büyük ölçekli insan ticareti, uyuşturucu kaçakçılığı, terör ağları için çalışıyor” dedi. “[Hayut] cezalandırmaya çalıştıkları türden bir birey değil.” dedi.
Son zamanlarda video kayıt uygulaması Cameo'ya katıldığını ve bir menajerle anlaştığını göz önünde bulundurursak, Shimon Hayut'u biraz daha göreceğiz.
GQ
