Novak Djokovic kortlardaki son kahraman. Sonsuza dek tenis efsaneleri Roger Federer, Rafael Nadal ve Andy Murray'den daha fazla grand slam şampiyonluğuna sahip olmakla kalmayacak, aynı zamanda kortta hepsinden daha uzun ömürlü olacak. Şimdi gözünü başka bir rekora, bu kez Nadal'a dikmiş durumda. Bu onun Fransa Açık'taki grand slam sayısı değil çünkü bu ulaşılamaz bir rekor; daha ziyade horoloji ile ilgili. Djokovic hafif saatler konusunda İspanyol rakete meydan okumak istiyor.
Djokovic bana e-posta yoluyla “Bu sınırlı sayıdaki saatin yapımı uzun zaman aldı” diye yazdı. “Bu özel parçayı bileğime takmak için sabırsızlanıyordum, hele de ona sahip olacak kadar şanslı birkaç kişiyle tanışmak için.”
Djokovic için, kort içinde ve dışında ekipmanının bir parçası olabilecek kadar hafif bir saate sahip olmak her zaman bir hayal olmuştur. Ve 49,5 gram ağırlığındaki bu saat bunu başarıyor. “Yenilikçi malzemeler yaratma konusunda usta olan Hublot, 2023 grand slam şampiyonluğu sezonumdaki HEAD raketlerimi ve Lacoste pololarımı geri dönüştürerek benzersiz bir bileşim yarattı” diye ekliyor ve söz konusu malzemelerin yıkanıp yıkanmadığını ne doğruluyor ne de yalanlıyor.
Çarşamba akşamı Paris'te Hublot'nun yeni CEO'su Julien Tornare tarafından özel bir etkinlikle lanse edilen bu projenin, her iki tarafın da iş birliği yapacağı pek çok projenin ilki olmasını umuyoruz.
“Raketlerini ve kıyafetlerini yenilemek için çok havalı bir yaklaşım. Saat çok hafif ve üzerinde konuşacak çok fazla noktası var,” diyor Tornare lansmandan bir hafta önce. “[Hublot'ya katıldığımdan beri] son birkaç haftadır Novak ile paylaşmak ve geleceği birlikte nasıl inşa edebileceğimizi görmek istediğim yeni fikirler üzerinde düşünüyordum. Kendisi sonuçlar açısından tüm zamanların en iyi oyuncusu, dolayısıyla kariyerindeki başarılarını nasıl kutlayabileceğimizi düşünmemiz gerekiyor.”
Djovokic ise ortaklığın nasıl gelişebileceğini görmek istiyor ancak Tornare'nin tenis kortundaki şöhretine karşı da temkinli. “Julien ve benim tenis yollarımız henüz kesişmedi ama onun beni oldukça zorlayacağını duydum,” diye şaka yapıyor.
Nadal ve RM 27-05'i gibi tenis oynarken gerçekten işlev gören bir saat yaratmak için gerekli tasarım ve işçiliği daha derinlemesine incelediğimizde, sağlam olduğu kadar hafif olması da gerekiyor. Çoğu Richard Mille saatinden daha ucuz olduğu kabul edilen (Djokovic'in saati 52.700 dolar) bu Hublot, Richard Mille'in 11 gram hafiflik rekoruna yaklaşmak için uzun bir yol kat etmek zorunda. 72 saatlik güç rezervine sahip bu Unico mekanizma için Hublot'nun Ar-Ge ekibi pirinç yerine alüminyum kullandı (ağırlığı yüzde 27 azalttı) ve aynı malzemeyi Epoksi reçine kasaya karıştırarak bir tenis topundan daha hafif ve genel olarak daha güçlü olmasını sağladı. Hem ikinci itici hem de çerçeve vidaları tenis toplarına benziyor; hatta ilki sarının o özel tonunu paylaşıyor. Djokovic'in logosu mekanizmanın salınım ağırlığında görülebiliyor ve saat dört kayışla birlikte geliyor, bizim favorimiz mavi elastik olan.
Tornare, “Tenis oynuyorsanız, ana kısıtlamanın ağırlık ve bileğinizde bir şey olmasından rahatsız olmak olduğunu bilirsiniz” diyor. “Marka tarafında ise saatin tüm darbelere karşı ne kadar dayanıklı ve esnek olduğu önemli. Bu adamların topa vurduklarını düşünün, hareket, dünyadaki hiçbir saat bu tür bir şok için yapılmamıştır. Dolayısıyla her iki tarafa da uymak zorundayız. Novak bunu takacak mı, takmayacak mı? Henüz bilmiyorum. Bu daha çok onun başarısını onurlandırmak ve kutlamakla ilgili.”
Tornare bu Novak Djokovic sınırlı üretiminin başlangıcında Hublot gemisinde yer almamış olsa da (sadece 100 adet var), markayı götürmeyi planladığı yere uygun. Tornare bana “Hublot her zaman gözümün üzerinde olduğu bir marka, çünkü saat endüstrisinde her zaman çok ilginç ve farklı bir hayvan olduğunu düşündüm” diyor. “Benim yeni dokunuşum, markayı saf saatçilik, mekanizmalar, komplikasyonlar ve son işlem seviyesi açısından yükseltmeye devam etmek. Çünkü, tıpkı bu Novak parçasında olduğu gibi, bir saat satın aldığınızda bunun satın aldığınız şeyin kalbi olduğuna kesinlikle inanıyorum. Güçlü ve etkili olmalı ve markanın çılgınlığı ve yenilikçiliği etrafında oynamalı. Daha önce yaptığımız hiçbir şeyi tekrarlamak istemiyorum ama bu tür bir şey sayesinde onlara yeniden ilham vermek, markaya yeniden ilham vermek istiyorum.”
Djokovic'in bakış açısına göre, teniste ya da yeni keşfettiği hobisi olan ortak saat tasarımcılığında geleceğin ne getireceğini bilmiyor olabilir, ancak sonunda tenis kariyerine son vermeye karar verdiğinde, tüm fırsatlara açık.
“Nyon'daki Hublot fabrikasındayken, saat mekaniği üzerinde çalışmayı ve bir saatin yapımının neden bu kadar uzun sürdüğünü ilk elden görmeyi çok merak ediyordum,” diyor Djokovic. “Atlet olduğum için el-göz koordinasyonumun iyi olacağından çok emindim... ama bazı parçalar o kadar küçük ki onları göremiyordum bile. Saatin kasasını vidalamaya ve sökmeye çalışırken çok terledim, bu yüzden dünyanın beni bir saatçi olarak becerilerimle hatırlamayacağını rahatlıkla söyleyebilirim.”
BU İÇERİK İLK OLARAK BRITISH GQ WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.
