#GQEvde: Sıkılmadan Kısa Sürede Bitirebileceğiniz Mini Seriler

Evlere kapandığımız bu günlerde ne izleyeceğimize karar vermekte zorlanmamızın bir nedeni de dijital dünyanın neden olduğu içerik enflasyonu. Hemen hemen her portalda karşınıza çıkan, üzerine pek kafa yorulmamış listeler bazen ters etki yaparak seçim yapmanızı iyice zorlaştırabiliyor. Ağır ilerleyen ve birkaç sezon süren yapımlar için vaktiniz yoksa, kısa süre içinde sıkılmadan bitirebileceğiniz bu mini seri önerileri ilginizi çekebilir.

1 / 9

Chernobyl

1986 yılında Sovyetler Birliği'nde yaşanan ve neredeyse tüm dünyayı etkileyen nüklear santral faciasının detaylarını ve perde arkasını belgesel havasında ancak başarılı oyuncularla kurmaca bir hale getirip anlatan yapım, geçtiğimiz sene birçok kişi tarafından beğenildi. Hala izlemediyseniz, Chernobyl sizin için en ideal mini seri olabilir.

2 / 9

Inside Bill’s Brain: Decoding Bill Gates

Sadece 3 bölümden oluşan bu mini belgesel serisi, eski Microsoft CEO’su milyarder Bill Gates’in hayatı ve düşünce yapısı hakkında. Bu seri, politik söylemleri, yardım kuruluşlarına olan cömert desteği ve elbette servetiyle basında sık sık yer bulan Gates’in karmaşık beynine bir yolculuk yapmanızı sağlayacak.

3 / 9

Tiger King

Amerika’daki vahşi hayvan sahiplerine ve dolayısıyla günümüzde tartışılan hayvan hakları meselelerine değinen seri, yayınlandığı ilk 10 gün içinde 24 milyon kişi tarafından izlenmesiyle Netflix’in en başarılı yapımlarından biri olarak gösteriliyor. Tiger King, hayvan sahibi olmakla hayvan istismarı yapmak arasındaki ince çizgiye odaklanıyor.

4 / 9

Şahsiyet

Yönetmenliğini Onur Saylak’ın üstlendiği ve senaryosunu Hakan Günday’ın kaleme aldığı Şahsiyet, öncelikle Haluk Bilginer, Şebnem Bozoklu ve Cansu Dere gibi oyunculardan oluşan sağlam kadrosuyla dikkat çekiyor. Alzheimer hastası eski bir adliye çalışanının işlediği seri cinayetleri konu alan bu dizi sadece 10 bölümden oluşuyor. Son zamanlarda Türkiye’den çıkan en iyi yapımlardan biri olarak gösterilen Şahsiyet’teki Agah karakterini canlandıran Haluk Bilginer’in göz dolduran performansı ise Uluslararası Emmy Ödülleri’nde en iyi erkek oyuncu ödülünü almasını sağladı.

5 / 9

Wild Wild Country

Acharya Rajneesh’i ele alan bu kısa Netflix serisi, Osho olarak bilinen Rajneesh’in kendi adıyla kurduğu tehlikeli tarikatı konu ediniyor. İlk gösterimini Sundance Film Festivali’nde yapan bu yapım, tarihe ve Amerika'da yakın zamanda ortaya çıkan tarikatlara ilgi duyanların hoşuna gidebilir.

6 / 9

Years and Years

Sadece 6 bölümden oluşan BBC ve HBO ortak yapımı olan bu İngiliz dizisi, günümüzde yaşadığımız küresel sorunları daha iyi anlamıma yardımcı oluyor. Birbirine bağlı geniş bir aile üzerinden, zaman içinde gelişen politik ve toplumsal olaylara geniş bir açıdan bakmamızı sağlıyor. Her bölümde bir sene ilerleyen dizi, sabırsız izleyiciler için ideal.

7 / 9

When They See Us

Yapımcıları arasında Robert De Niro ve Oprah Winfrey gibi isimlerin bulunduğu When They See Us, ABD tarihinde yaşanan en utanç verici olaylardan biri olan Central Park Jogger Davası'na ışık tutuyor. Zamanında haksız yere tecavüzle suçlanan 5 gencin hikayesine odaklanan yapım, Amerika’daki ırkçılığı ve hak ihlallerini tekrar tartışmaya açıyor.

8 / 9

Pandemic: How To Prevent An Outbreak?

İronik bir şekilde 2020 yılının başında Netflix’te yayınlanan bu mini belgesel serisi, dünyada olası bir salgın sırasında neler yaşanabileceğini gözler önüne seriyor. Pandemic: How To Prevent An Outbreak şu an yaşadıklarımıza salt bilimsel açıdan bakmak isteyenler için rahatlatıcı bir etki sunabilir. Dünyanın daha önce yaşadığı salgınları ve her şeyin üstesinden nasıl gelinebileceğini görmek için bu belgesel serisini izleyebilirsiniz.

9 / 9

Our Planet

Planet Earth ve Frozen Planet gibi BBC belgesel serilerini hazırlayan ekibin elinden çıkan bu yapım, insanların doğada ve dolayısıyla dünyada neden olduğu etkilere daha fazla odaklanmasıyla diğer belgesel türlerinden ayrılıyor. Özellikle iklim değişikliğinin etkileri üzerinden dünyanın geçmişini ve bugününü anlatan 8 bölümlük seriyi sesine doğa belgesellerinden aşina olduğumuz David Attenborough’dan dinliyoruz.