Tüm bunlar ve daha da fazlası 25 Temmuz Çarşamba akşamı eşsiz bir deneyime ev sahipliği yapacak olan “World Class Presents: One Fine Night” ile hayal olmanın ötesine taşınıyor. Bu gece kokteyl kültürüne yön veren dünyaca ünlü bartender’ları ve kokteyl takipçilerini da ağırlamaya hazırlanıyor. Etkinliğin kapıları ise bu büyüleyici ambiyansın bir parçası olmak isteyen herkese açık. Biletler Mobilet’ten satın alınabiliyor.
Türkiye’yi dünyada temsil edecek en yaratıcı bartender belli oluyor!
25 Temmuz akşamı gerçekleştirilecek bu sıra dışı etkinlikte, dünyanın en saygın bartender yarışmalarından olan “World Class Bartender of the Year” yarışmasının Türkiye Finali de sonuçlanıyor. 94 yetenekli isim arasından yaratıcılıklarını sergileyerek finale kalmayı başaran 7 finalistten biri Türkiye’nin en yaratıcı bartender’ı olarak 3-6 Ekim’de Berlin’de gerçekleştirilecek World Class Dünya Finali’nde Türkiye’yi temsil etmeye hak kazanıyor. Bu zorlu yarışın jürisinde ise World Class 2017 Türkiye Birincisi ve Dünya Üçüncüsü Kevin Patnode, İçki Uzmanı ve Viski Mentoru Ertan Engin, Yemek ve İçki Uzmanı Oğul Türkkan, kokteyl ve içecek sektörünün önde gelen isimlerinden Paulo Figueiredo ve Lauren Mote (World Class Global Cocktailian) yer alıyor.
One Fine Night’ta hem imza kokteylleri tadılacak hem de finalistleri değerlendirecek Kevin Patnode ve Ertan Engin ile bir söyleşi gerçekleştirdik:
Kevin Patnode
Bize kısaca kendinizden bahsedebilir misiniz?
Kevin: Amerika’da doğdum ve uluslararası ilişkiler eğitimimi tamamladıktan sonra İstanbul’a taşındım. Beş yıldır Türkiye’de yeme-içme sektöründe çalışıyorum. 2015 yılında World Class Türkiye birincisi oldum ve şampiyonluğun ardından Külhanbeyi adlı mekanımı açtım. 2017 yılında yeniden World Class Türkiye şampiyonu oldum ve Türkiye’yi temsil ettiğim Dünya Finali’nde de üçüncülük kazandım. Şu an kariyerime dünyanın çeşitli yerlerindeki barlara danışmanlık vererek ve bartender’lık yaparak devam ediyorum.
Ertan: Eski bir bartender, içki uzmanı ve viski mentoru, kokteyl viski barı sahibi, yeme-içme danışmanı ve perküsyonistim. Ailem vesilesiyle tiyatro, müzik ve sinema çevresine büyüdüm. Bir de evimizde çok büyük bir minyatür şişe koleksiyonu vardı, renkleri ve kokuları benim için büyüleyiciydi. Bu iki faktör içki uzmanı olmaya yönlendirmiş olabilir beni. Lisede de o dönemin göz bebeği olan turizm ve otelcilik bölümünde okumaya başladım ve staj yaptığım otellerde ilk profesyonel bar ile tanıştım. Fakat bu işe gerçek anlamıyla 1989-90 sezonunda Bodrum Halikarnas Disco’da bartender’lık yaparken aşık oldum. Pasha Club’da barlar şefi olarak çalıştıktan sonra 12 yıllık Diageo maceram başladı. Meraklı ve tutkulu olmak bana eğitmen ve uzman olma şansı verdi. 1999 yılından bu yana bu konuda çalışmalar yapıyorum. Ayrıca dünyanın en büyük bartender yarışması World Class’ta global jüri, koç ve elçi olarak görev alıyorum. 2008 yılında Türkiye’nin ilk profesyonel okulu Bar Training Center’ı kurdum. Şu anda da International Wine and Spirit Academy’de eğitimlerime devam ediyorum. Bir yandan da Bodrum’daki Gekko Cocktail & Whisky adındaki mekanımı işletiyorum.
World Class’ta yer almak kariyerine nasıl katkı sağladı?
Kevin: World Class, öncelikle dünyanın dört bir yanından sektörün başarılı ve önemli isimleriyle tanışmama vesile oldu. Bu uluslararası topluluğun bir parçası olmak bana pek çok kapı açtı; karşıma Cannes Film Festivali, İbiza, İzlanda buzulları gibi dünyanın dört bir yanından muhteşem fırsatlar çıkardı. Tabii ki bu fırsatları kendimi geliştirmek, farklı lezzetler, malzemeler ve tekniklerle sürekli öğrenmek için de kullandım.
World Class Bartender of the Year’ı kazanmak isteyen bir bartender’ın hangi özelliklerinin öne çıkması gerekiyor?
Ertan: Bir bartender için en ama en önemli gereklilik iyi bir karakterdir. Gerisini zamanla öğrenmesi mümkün. World Class hazırlık dönemlerinde yaptığım eğitimlerde hep 'Neden?' diye kendinize sorun derim. Neden bu malzemeyi kullanıyorum, neden buzu çok koymalıyım, neden çalkalamak önemli? Tabii özellikle vurguladığım başlıklar var: iyi karakter, bilgi, gusto, teknik, temizlik, hız ve tutku ile aşk. Bu iş bir aşk işi, bunu unutmayın.
Ertan Engin
Bartender olmak öğrenilebilecek bir şey mi, yoksa doğal bir yetenek mi?
Kevin: Tabii ki çalışarak bir çok reçete ve iyi kokteylleri öğrenmek mümkün. Ama işin özü insanları anlamaktan, doğru iletişim kurabilmekten geçiyor ki bunların doğuştan gelen özellikler olduğuna inanıyorum. Aynı zamanda yoğun stres altında çalışırken bir yandan da insanları mutlu etmekten gerçekten hoşlanıyor olmalısınız.
İyi bir bartender nelerden ilham alır?
Kevin: Burnumuz ve dilimiz bize anılarımızı hatırlattığı için önemli duyularımızdır. Bu sebeple de dışarda olmak, sokakta yürümek, görmek, koklamak, tatmak ve biriktirdiğimiz anılar ilham kaynağı olabilir. Hayattaki ufak detaylara dikkat etmek, gördüklerimizi kokulara veya dokunduklarımızı elimizdeki malzemelerle elde edeceğimiz sonucu değiştirebilir. Ben mesela kariyerim boyunca Türkiye’de olduğum için etrafımdaki şeylerden ilham alıyorum. Yeni tatlar, farklı baharatlar ve yeme-içme kültürünü detaylıca öğrenip bunları kokteyllerime uygulamaya çalışıyorum. Küçük detaylara her zaman önem veriyorum. Açık ayrandaki köpüğü görüp benzer dokuyu nasıl yakalayacağımı saatlerce düşünebiliyorum. Dolayısıyla da farklı teknikler araştırıp sürekli kendimi geliştiriyorum.
Damak tadını geliştirmek isteyenlere neler önerirsiniz?
Ertan: Damak tadını geliştirmek isteyen bir insan için muazzam bir cennette yaşıyoruz. World Class Türkiye başlamadan önce gittiğim global finallerde bana diğer ülke elçileri 'ülkenizdeki lezzet zenginliğini çok kıskanıyoruz, şanslısınız' demişlerdi. İlk tavsiyem koklamak. İyi bir lezzet için koku kabiliyetimizi arttırmak, yemeden, içmeden önce koklamak çok önemli. İyi bir mutfağı ve şefi, iyi bartender’ları olan mekanlarda farklı tatları keşfedin. Tecrübe gustonuzun yükselmesini sağlar.
Bizimle kokteyl yapımında dikkat edilmesi gereken, “olmazsa olmaz” dediğin bazı kurallardan bahsedebilir misin?
Kevin: Hazırlık yaparken göz önünde bulundurmanız gereken pek çok kural var diyebilirim. Ama temel olarak buz çok önemli. Çünkü buz ısı, doku, tat ve görüntünün kontrolünü elinde tutuyor. Bunun dışında örnek vermek gerekirse; narenciye kullanılan kokteyller çalkalanmamalı, sadece alkol kullanılanlar kaşık ile karıştırılarak hazırlanmalı. İyi bir sonuç için taze meyve, kaliteli içecekler ve ev yapımı şuruplar kullanılmalı. Olmazsa olmaz dediğim şey ise tatlar arasında kurulacak ideal dengedir.
Sizce yiyeceklerle kokteyller eşleştirilebilir mi?
Kevin: Tabii ki! Kokteyl ve yemek, şarap ve yemeğe benzer. İçecekler yemeklerdeki tatları almak için yardımcı görevindedir. Kokteylin şarap karşısında avantajı tat, koku ve sunum olarak yemekle uyumlu ürünlerden hazırlanabilmesidir. Hatta iyi bir içecek yemek deneyiminin yanı sıra müzikten ya da mekandan aldığınız keyfi bile etkiler.
Ertan: Uzun yıllar boyunca bar ve mutfak birbirinden ayrıymış gibi düşünüldü. Kulaktan dolma tariflerle hazırlanan kokteyller barın bir sanat atölyesine dönüşmesini de geciktirdi bence. Ancak miksoloji değimiz karışım bilinci, yaratıcılık, araştırma ve tat bilgisi son 4 senedir ülkemizde, bartender’lar arasında bilinçli bir şekilde uygulanmaya başlayınca ortaya iyi bir mutfakta olduğu gibi lezzetlerin uyumu ve tat eşleşmeleri çıktı. Aynı şekilde üst düzey gastronomiye ait bilinen sous vide, tütsüleme gibi mutfak tekniklerinin bir çoğu artık bar arkasında da kullanılmaya başlandı. Bu sayede yemek yanında kokteylleri de deneyimlemek bugün bir başlangıç olarak gözükse de yakında yemeğin bir parçası olacaktır.
Kokteyl dünyasını ve içme kültürünü şekillendiren son trendlerden bahsedebilir misiniz?
Kevin: Bence en önemli iki trend şeker kullanılmayan ya da az şekerli kokteyller ve World Class sayesinde dünyanın dört bir yanını ziyaret ederek farklı tat ve lezzetler sunan misafir bartender’lar. World Class gibi etkinlikler bartender’ları birer sanatçıya dönüştürüyor ve kokteyl kültürünün gelişmesini sağlıyor.
Ertan: Kokteyl dünyası bir çok köşede kesişse de maalesef moda gibi değil. Her sene yeni trendlerden bahsetmek ya da trend yaratmaya çalışmak çok güç olsa da dönem dönem farklı rüzgarlara maruz kalabiliyor. Kimi eskilerdeki 'kar yıkama kot' gibi herkes tarafından tercih ediliyor ama ömrü kısa oluyor, kimi zaman ise Retro ve Vintage akımı tüm menülerde yerini alıyor. Ama 'Biz trend isteriz' diye ısrar ederseniz, doğal çaylar ile hazırlanan kokteylleri bu sene hem yaz hem kış için öneriyorum.
25 Temmuz’da heyecan verici bir etkinliğe hazırlanıyorsun sen de. Bize gecede bizi nelerin beklediğini anlatır mısın?
Kevin: World Class Presents: One Fine Night gerçekten benim için de oldukça heyecan verici. Bizi İstanbul’un en seçkin mekanlarından lezzetli yiyecekler, başarılı müzisyenlerden gece boyu devam edecek canlı müzik ve tabi ki ambiyansı şekillendirecek olan olağanüstü lezzetler bekliyor diye özetleyebilirim sanırım. Bu gece dünyanın en iyi bartender’ları tarafından hazırlanan kadehlerle tam anlamıyla bir kutlamaya dönüşecek bence. World Class Bartender of the Year ise dünyanın en prestijli ve en büyük bartender yarışması. Tüm dünyadan en yetenekli ve en yaratıcı bartender’lar bu yarışmaya katılıyor. Yarışmadaki finalistlerden yalnızca biri geçtiğimiz yıllarda benim de yaptığım gibi Türkiye’yi Dünya Finali’nde temsil etmeye hak kazanacak. Ben de jürideyim ve gece boyunca hazırlanacak lezzetleri şimdiden çok merak ediyorum.
