Hugh Grant 1987'de Maurice'teki rolüyle Volpi Kupası'nı (Venedik Film Festivali'nde ana ödül) aldığında, oyunculuk kariyeri gerçekten yükselişe geçmeye başlamıştı. 1990'ların ortalarında, Impromptu, Sense And Sensibility ve tabii ki Four Weddings And A Funeral gibi bir dizi romantik filmde başrol oynayarak global çapta en başarılı aktörlerden biri haline geldi. Kusursuz kişisel tarzı sayesinde ekranda olduğu kadar ekran dışında da bir “gönül hırsızıydı.”
1990'ların modası dendiğinde, muhtemelen drapeli takımlar, daha küçük gözlükler ve tamamen kayıtsız bir tavır düşünürsünüz. Hugh Grant bunları kesinlikle uyguluyordu, ancak daha rafine bir şekilde kişiselleştirdi, genellikle akımlara fazla kapılmadı ve sonuç olarak her zaman son derece sofistike görünen basit, rahat kılıkları tercih etti.
Kısacası, bu dönemdeki tarzı saf zarafetti ve onu tüm zamanların en iyi giyinen aktörlerinden biri olarak tanımlamaya devam edecekti. Doğal olarak, bu da bizim için çıkarılacak birkaç stil dersini garanti ediyor.
Beyaz Kot Pantolon
Yıl:1999
Beyaz kot pantolonlar biraz göz korkutucu görünebilir. Püf noktası, toprak tonlu temel parçalarla tamamlamak. Konuyla ilgili örnek: 1999'da, kahverengi süet chukka çizmeler, gri bir tişört, bisiklet yaka kazak ve Clubmaster gözlükleriyle eşleştiren Hugh Grant. Sonuç? Stil oyununda ustalaşmak için tam olarak ihtiyacınız olan şey, çabasızlık ve özgüvenin mükemmel bir karışımı
Çizgili Takım Elbisenin Gücü
Yıl: 1995
Terzilik bilginizi daha iyi mi göstermek istiyorsunuz? Çok kolay: sadece ince çizgililere geçin. 1995 yılında fotoğraflanan Grant, göz alıcı kruvaze blazer’Inı ve bol pantolonunu en basit parçalardan biriyle tamamlayarak tamamlıyor. Beyaz Oxford gömlek! (Birkaç düğme açık bırakarak, hoş bir dokunuş ekleyebilir miyiz), resmi kıyafet kurallarına tam bir zarafet dokunuşu ve her dönem zamansızlığını koruyo
Çok Stil Spor Giyim
Yıl: 1994
Tabii ki Hugh Grant’ın gardırobu deyince iyi kalitede temel parçaları düşünüyoruz fakat aktör favori gömlek-takım eşleşmelerine alternatifler eklemekten de hoşlanıyor. En sevdiğimiz örneklerden biri, bir yardım organizasyonu için yapılan futbol maçına katıldığı kılığı. Tabii ki buradaki kıyafetlerin amacı sahaya uygunluğu fakat bu “oversize” üst ve kısa şortları İlkbahar/Yaz koleksiyonlarında görmüyor muyuz? Trendsetter’lık bu değilse nedir?
Serbest Gün Stili
Yıl:1995
1990’lar stiline biraz takıntılı olmamızın en büyük sebeplerinden biri aşırı çabasızlığı. Hugh Grant kesinlikle dönemin ruhunu yaşıyordu. Rahat kesim gömlekler ve pantolonlar tercih ediyordu. Simsiyah camlı gözlükler ise serbest bir günün aksesuarıydı. Tabii bir de altın renkli bir saat ve duffle çanta ile tamamlarsanız hata yapmanız çok zor.
Rahat Takımlar
Yıl:1995
Bahsettiğimi rahat stil kırmızı halıya da taşınıyordu. Tek düğmeli temel bir siyah takım elbise (yaka kesimi için ekstra puan kazandırıyor) koyu mor/kahverengi bir gömlekle ve hacimli deri loafer ayakkabılarla tamamlanıyor. Bize sorarsanız baya Celine 2020 ve çok iyi! Çıkarılacak ders: rahat terzilik eşittir nihai cool’luk.
Zamansız Şıklık
Yıl:1996
Grant, resmi giyim konusunu da 1996’da görüldüğü üzere ustalık derecesinde uyguluyor. Smokinin detaylarına bakalım. Saten şeritli pantolon, rahat bir kruvaze kesim ceket, dev yakalar ve en önemlisi romantik bir papyon.
Günlük giyimden spor kıyafetlerine, resmi giyime Grant 90’larda en iyi giyinenlerdendi. “Çabasızlık” mottosunu takip edin, yanılmayacaksınız.