Ofiste Kolsuz Giymek Uygun Olur mu? Fotoğraf: Getty Images, Kolaj: Gabe Conte - GQ US
Stil

Ofiste Kolsuz Giymek Uygun Olur mu?

Erkekler iş yerinde artık daha çok baldır (ve parmak) gösteriyor. Peki ya koltukaltı? Orada çizgiyi aşıyor muyuz?

Bu yaz, erkek giyiminin “biraz cilveli” olduğu sezon olarak hatırlanabilir.
Maceralı giyinenler baldırlarını, parmaklarını, biceps’lerini ve aradaki her şeyi sergiliyor. Kısa şortlar, Speedo’lar ve moda parmak arası terlikler popülerliğini artırırken, Pedro Pascal ve Jonathan Bailey gibi ünlüler, kırmızı halıda kaslı kolları ve özgürce açılmış ayak parmaklarıyla dünyayı büyülüyor. Hatta yeni Superman reboot’unun yıldızları David Corenswet ve Nicholas Hoult bile, New York sokaklarında darcık, nervürlü atletlerle dolaşarak adeta spor salonuna gider gibiydiler.

“Cilveli erkek giyimi” yavaş yavaş hayatın farklı alanlarına sızarken akıllara şu soru geliyor: Biceps’leri ortaya çıkaran atletler ofiste uygun hale gelir mi?

Popüler erkek giyim podcast’i Blamo!’nun sunucusu Jeremy Kirkland bu soruya şöyle yaklaşıyor: “Ofiste atlet giymek cesurların yoludur.” Kirkland bu konuda konuşmaya fazlasıyla yetkin çünkü bizzat yaşamış. Yedi yıl önce, New York’un bunaltıcı bir yaz gününde cesurca kolsuz bir üstle ajans ofisine girmiş. Tepki anında gelmiş: Patronu “Kirkland, benimle dalga mı geçiyorsun?!” diye çıkışmış. Ve evet, o gün işten eve gönderilmiş.

Dünya her geçen yıl daha da “casual” hale gelse de, bazı kurallar hâlâ dokunulmazlığını koruyor. Mesela, “Ofiste şort olur mu?” tartışmasını uzun süredir yapıyoruz. Cevap genelde: Neredeyse oybirliğiyle hayır. (Ama gece dışarı çıkarken? Karar belirsiz.) Geçtiğimiz ay, GQ köşe yazarı Chris Black, ofiste şort ve terliklerin normalleşmesi gerektiğini savundu. (Ama not düşelim: Atletler aynı hoşgörüyü görmedi.) Çünkü atlet, bacak ya da ayak göstermenin ötesinde, çok daha kural yıkıcı bir parça.

Washington D.C.’de bir gayrimenkul firmasında marka yöneticisi olan Philippe Lerebours, TikTok’ta hem ofiste hem de evden çalışırken giydiklerini paylaşıyor. Ama videolarında bir şey fark ediliyor: Atlet yok. “Farklı şirketlerde çalıştım, kimisi daha resmi, kimisi daha rahat,” diyor. “Ama hiçbirinde atleti günlük ofis gardırobunun parçası olarak görmedim, özellikle de erkekler için.”

Lerebours, ofiste ne şortla ne de atletle görünmeyeceğini söylüyor. (Evden çalıştığı günlerde şort başka tabii.) Ama daha küçük sartoryal “asi” dokunuşlara açık. Yaz bitmeden ofise bir balıkçı sandaletle gitmeyi denemeyi düşünüyor. Ona göre bazı eski ofis kıyafeti kuralları gevşese de hâlâ çizgiler var — ve o çizgilerin hemen yanına kadar gitmeye hazır, ama geçmeye değil.

Thom Browne’un baldır hizasında biten şortları ya da The Row’un ayak parmağı açıkta bırakan sandaletleri moda dünyasında arzu nesnesine dönüşmüş olabilir, ama atlet ofis için hâlâ fazla radikal. Kolları kapatan kısacık bir kumaş parçası bile aslında iş yerinde görünmez bir sosyal kontratın parçası. Kirkland’ın dediği gibi: “Dünya ne kadar rahat olursa olsun, atleti kabul etmeyeceğim. Parmak arası terlikli bir dünyayı, atletli bir dünyaya her zaman tercih ederim.”

Paris Erkek Moda Haftası’nda temmuz ayında bolca atlet görüldü. Ama terli Paris sokakları (ve tabii moda endüstrisinin kendisi) Amerikan ofis kültüründen çok farklı kurallarla işliyor. Eğer en “yaratıcı” sektörlerde, en esnek dress code’a sahip bir yerde çalışmıyorsanız, atleti şimdilik evde bırakmak akıllıca olur. “Cilveli erkek giyimi” birkaç yıl daha trend kalır ve kültürel dengeleri değiştirirse, belki o zaman tekrar konuşabiliriz.

Şimdilik Kirkland’ın son sözünü dinleyelim:
“Salak olmayın. Atlet spor yapmak ya da deniz kenarında uzanmak içindir.”

BU İÇERİK İLK OLARAK GQ US WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.

İZLE
Denge 2025 Kapak Yıldızı Hakan Kurtaş
İLGİLİ İÇERİKLER
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası