Wellness, yani ‘iyi olma hali’ modern insanın ulaşmak istediği nirvana. Özetle bütünsel sağlığı, fiziken ve ruhen iyi yaşamayı anlatan bu kavram pazarlama dünyası tarafından, pek çok konuda olduğu gibi, aslından bağımsız kontekslerde sıkça kullanılır oldu. Seyahat dünyası da bu trendden fazlasıyla yararlanıyor. Kimi şehir içinde, kimi dışındaki otel ve resort’larda düzenlenen inziva programları; checkup’lar, jakuziler, buz küvetleri, meditasyon grupları, yoga seansları ve masaj terapileriyle yaşamdan yorgun düşenleri kendine çekiyor. Şu kaotik hayatlarımızda böylesi keyifli aktivitelerle dolu bir wellness tatiline kim hayır diyebilir ki… Aranan ‘iyi olma haline’ doğru yola çıkma fikri bile iyileşmeye yetebilir. Ama unutmamalı ki durup dinlenmek de yolun bir parçası. Durmak... Kendi sessizliğinde kalmak... Hiçbir şey yapmamak... İşte ruha iyi gelecek wellness tatili önerileri!
Dağ tatili dediğimizde muhtemelen kayak veya tırmanış gibi aktif sporlarla dolu günler hayal ederiz. Oysaki temiz hava alıp manzaranın keyfine varabileceğimiz, kısa yürüyüşlere çıkabileceğimiz, eşeklerin sırtında etrafı dolaşabileceğimiz sakin bir dağ kaçamağı, hayata kısa bir mola vermenin ve ruhu dinlendirmenin en iyi yollarından. Kuzey Afrika’nın Atlas Dağları, böylesi bir tatil için biçilmiş kaftan. Sahra Çölü ile Akdeniz arasında bir duvar gibi yükselen bu haşmetli dağlar Marakeş’e sadece bir saat uzaklıkta, muhteşem manzaralara, geleneksel Berberi köylerine ve yürüyüş için tenha patikalara ev sahipliği yapıyor. Etrafta pek kimselere rastlamadan doğanın tadını çıkarabilir, 4000 metre yükseklikte tüm gün ‘göğe bakabilirsiniz.’ İnsan temasına ihtiyaç duyduğunuzda, Fas’ın renkli dağ köylerinde göçebe Berberi ailelerin evlerine misafir olabilir, sofralarında yemeklerini tadabilirsiniz. Dilerseniz tatilinizi uzatarak müthiş bir kara yolculuğu yapabilir ve Sahra Çölü’nün kelimenin tam anlamıyla ‘kuş uçmaz kervan geçmez’ doğasında, devasa yükseklikteki kızıl kumullara uzanarak ruhunuzu dinlendirebilirsiniz.
Nerede Kalmalı: Atlas Dağları’nın en güzel otellerinden Kasbah Tamadot muhteşem bahçeleri ve özellikle otantik çadır odalarıyla büyüleyici. Sahra’ya uzanmak isterseniz, Merzouga Luxury Desert Camp’te kızıl kumlarda yaşamın güzelliğini keşfedebilirsiniz.
Adını duymuş ama nerede olduğunu tam olarak kestirememiş olabilirsiniz. Afrika’nın güneydoğusunda, Hint Okyanusu’nun berrak sularıyla çevrili Mozambik ve muhteşem adaları, şu dünyada ruhunuza iyi gelecek, en güzel yerlerden biri. Turist kalabalığından uzakta, kelimenin tam anlamıyla ‘el değmemiş’ turkuvaz sularda yüzmek, tüm gün ipeksi kumsallarda uzanıp dinlenmek, aranan wellness tatiline dönüşebilir. Tüm bunları yaşayabileceğiniz en güzel noktalardan biri, Vilankulo açıklarındaki Bazaruto takımadaları. Bazaruto beş tropikal adadan oluşuyor. Anakaradan 14 kilometre uzaklıktaki Benguerra, adaların ikinci en büyüğü ve bize göre en güzeli. Helikopter ya da tekneyle ulaşabileceğiniz Benguerra’da birkaç otel dışında hiçbir şey bulunmuyor. Yüzmek için adım attığınız suyun berraklığı, mercan resiflerinin zenginliği ve günbatımının eşsizliği nefes kesici. Tüm dünyadan kopacağınız birkaç gün hatta hafta, hiçbir terapiye ihtiyaç duyulmadan ruhen ve bedenen müthiş bir yenilenme sağlayacaktır. Kendinizle baş başa kalacağınız adada illa bir şey yapmak isterseniz, ‘dhow’ adı verilen geleneksel ahşap yelkenlilerle günbatımında tekne turuna çıkmanızı öneririz.
Nerede Kalmalı: Okyanusun kıyısında, ‘casa’ adı verilen, bungalow tarzı 13 lüks villayla hizmet veren andbeyond Benguerra Island, balıkçıllardan flamingolara yaklaşık 140 kuş türüyle çevrili bahçelerinde huzur vaat ediyor.
Evden fazla uzaklaşmadan ve yollarda bitkin düşmeden, kısa bir wellness tatili yapmak isteyenler İtalya’nın Dolomit Alplerine şans tanıyabilir. Kışın kayakla, yazın dağ sporlarıyla uğraşanların bu uğrak noktasında tüm gün uzanıp temiz havayı içinize çekmek, durmak ve doğanın sesini dinlemek yorgun ruhlar için birebir. “Soluk dağlar” anlamına gelen Dolomitler, İtalya’nın kuzeydoğusunda, 16.000 kilometrekarelik geniş bir alanı ve 2000’den fazla dağı kapsıyor; kuzeyde Avusturya’yı (Güney Tirol 1919’a kadar Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun bir parçasıydı) ve güneyde Verona’yı sarmalıyor. UNESCO korumasındaki Dolomitlerin tüm bu topraklardan edindiği zenginlikler, güneşli zirvelerindeki yaşam tarzına yansıyor elbette. Gerek doğası gerek gastronomisi ve köy yaşantısı, İtalyan ve Alman kültürlerinin etkisinde müthiş bir zenginlik içeriyor. Zümrüt rengi ormanlarla kaplı bölgede yürüyüşlere çıkmak, akşamları dağ yamaçlarında barbekü yapmak ve köylülerle vakit geçirmek sizi ruhen ve bedenen yenileyecektir.
Nerede Kalmalı: İki yıl süren kapsamlı renovasyon sonrasında kapılarını açmaya hazırlanan Aman Rosa Alpina, bölgenin en güzel otellerinden. Otelin, sıradışı deneyimler için iki özel dağ kabini mevcut. Bu kabinlerin birinde size özel bir öğle yemeği deneyimi yaşayabilir, diğerinde akşam dağların zirvesinde romantik saatler geçirebilirsiniz.
Asya dünyanın en kalabalık kıtası olsa da, gizli cennetleriyle sakin bir wellness tatilinin sözünü verebilir. Bir dağ krallığı olan Butan kıtadaki bu sakin ve saklı adreslerden. Himalayaların doğusunda yer alan küçük krallık, yemyeşil doğası, antik tarihi ve dingin atmosferiyle eşine az rastlanır deneyimler sunar. Manastırları, dzong’ları yani kaleleri, subtropikal ovalardan yüksek dağlara ve derin vadilere uzanan etkileyici manzaralarıyla ünlü ülkenin bir diğer özelliği de halkının mutluluğuna verdiği önem. Butan’ın “Gayri Safi Milli Mutluluk (GSMM) Endeksi”, ülkenin refahını, ekonomik büyümeye oranla vatandaşların mutluluk seviyelerini ölçen öncü bir model. Yüzleri gülen mutlu insanlar hedefleyen ülkede mutlu bir tatil de kaçınılmaz bize göre. Hindistan ve Tibet arasında karla kaplı Himalayaların kucağında bulunan ve kısa süre öncesine kadar neredeyse ‘erişilemeyen’ Butan Krallığı, bir anlamda dünyanın geri kalanından sıkı bir şekilde korunmuştur. Konu modern dünyanın sıkıntılarından uzaklaşmak olunca, gerçekten daha iyi bir yer yok. Biraz olsun hareket isteyen, başkent Thimphu’nun sokaklarını renklendiren festivallere katılabilir. Her şeyden ve herkesten uzaklaşmak isteyenlerse kendini dağ köylerinin kollarına bırakabilir.
Nerede Kalmalı: Wellness alanındaki uzmanlığıyla bilinen COMO otellerinin işlettiği Uma Punakha, geleneksel tasarımı ve eşsiz manzaralarına uyum sağlayan yalın, şık ve modern iç mekanlarıyla gerçek bir huzur mabedi.
