JoaoFonseca herkesin dilinde. 18 yaşındaki tenisçi, Avustralya Açık’taki göz kamaştırıcı çıkışının hemen ardından büyük ses getirdi. Turnuvanın ilk turunda 9 numaralı seribaşıAndrey Rublev’i mağlup eden Fonseca, ikinci turda 55 numaralı Lorenzo Sonego’yaelendi,ve hayranlar onu konuşmaya başladı. Koç ve yorumcu Brad Gilbert, X platformunda “Fonseca’nın seviyesi, 18 yaşında olması bir yana, herhangi bir yaş için bile inanılmaz… Geçen ay yıl sonunda ilk 25’e gireceğini söylemiştim. Şimdi yıl sonu şampiyonasını bile görebiliyorum,” diye yazdı. Fonseca’nınInstagram takipçi sayısı son iki hafta içinde 450 binden fazla arttı. Şu anda erkekler tenisinin canlı sıralamasında 99. sırada. Her şey çok hızlı gelişiyor.
Ancak o, bu durumu kontrol edebildiğini söylüyor Avustralya’dan döndükten sonra memleketi Rio de Janeiro, Brezilya’da “Ben doğuştan sakin olma yeteneğine sahibim,” diyor.
Küresel spot ışıklarıyla ilk kez tanışmış olsa da,Fonseca’nınyükselişi tamamen beklenmedik değil. 2024’ün sonunda, Suudi Arabistan’ın Cidde kentinde düzenlenen Next Gen ATP Finalleri’ni kazandı. 20 yaş altı profesyonel oyuncular için düzenlenen bu turnuvada daha önce Sinner ve Alcaraz gibi isimler de zafere ulaşmıştı. 2023’te ise ABD Açık gençler şampiyonluğunu kazandı. Ayrıca 2024’te Kentucky’nin Lexington şehrinde ve Avustralya Açık’tan hemen bir hafta önce Canberra’da olmak üzere iki Challenger Tour zaferi bulunuyor. Jet hızındaki forehand’i, ölümcül servisi ve çevik yapısıyla (boyu 1.85 cm) Melbourne öncesinde tenis takipçilerinin radarındaydı.
“Her zaman idolüm Roger Federer’di,” dedi FonsecaAvustralya’da. “Küçükken onun tek el backhand’inidenemiştim. Bir hafta boyunca.” (Federer, tenis dünyasında nadir görülen tek el backhand kullanan efsanelerden biri.)
Fonseca’nın yeteneğinin çok küçük yaşlardan itibaren fark edildiği söyleniyor. Henüz iki veya üç yaşlarındayken babasının yoga eğitmeni, küçük çocuğun olağanüstü refleks ve koordinasyon becerilerini fark etmiş. Annesi, 2024 yılında The New York Times’a verdiği röportajda oğlunun çocukluk yıllarında futbol, yüzme ve jiu-jitsu gibi her spor dalında üstün başarı gösterdiğini anlatmıştı. Sessiz, sakin bir karaktere sahip olsa da,Fonseca’nın damarlarında sanki doğuştan gelen saf bir atletik yetenek dolaşıyor. Ve görünüşe göre aynı zamanda doğuştan gelen bir sükûnet de.
“Bence tenis, var olan en zor sporlardan biri,” diyor bana. “Kompleks olması hoşuma gidiyor. Çok fazla teknik gerektiriyor ama aynı zamanda olağanüstü bir zihinsel dayanıklılık da istiyor.”
Rublev karşısında sergilediği bu “zihinsel dayanıklılık” adeta çelik gibiydi. Kritik anlarda, Fonseca topa tüm gücüyle yüklenirken bazen de hafif dokunuşlarla nokta atışı dropshot’lar yaptı. Hiç tereddüt etmedi, hiç şüphe duymadı ve son derece etkili bir oyun ortaya koydu. Ancak ikinci turda, Sonego karşısında (ve artan beklentilerin baskısıyla) biraz gerginlik yaşaması kaçınılmazdı. “Açıkçası, o maçta gerginleştiğimi hissettim,” dedi Avustralya’da.
“Her maçtan önce meditasyon yapıyorum ki sakin kalabileyim,” diyor bana. “Ama bunun tamamen benim karakterimle ilgili olduğunu da düşünüyorum. Ben sakin bir insanım.” Günlük rutininin bir parçası olarak da “yaklaşık 25-30 dakika” nefes egzersizleri ve meditasyon yaptığını ekliyor.
Fonseca’nın Brezilya’nın spor efsaneleri arasına girip giremeyeceğini zaman gösterecek—ülke, RebecaAndrade’ninmuhteşem jimnastik kariyerinden futbol efsaneleri Pelé ve Neymar’a kadar geniş bir spor mirasına sahip. Ancak o, Brezilya tenisinin giderek büyüdüğünü düşünüyor. “Brezilya tenisi kesinlikle büyük bir gelişim gösteriyor,” diyor. “Gerçekten başarılı olan birçok genç yeteneğimiz var. GutoMiguel, Victoria Barros ve NauhanySilva’yı örnek verebilirim. Çok iyi işler çıkarıyorlar. Tarihsel olarak Güney Amerikalı oyuncular toprak kortta daha iyi performans gösteriyor, ancak bunun değiştiğini düşünüyorum.”
“Brezilyalı oyuncular giderek daha fazla sert kortta oynuyor ve daha agresif bir oyun tarzı benimsiyor,” diye devam ediyor. Ve ardından belki de ufak bir uyarı niteliğinde ekliyor: “Ben de agresif oynamayı seviyorum.”
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ US WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.
