yerine böcek sürülerini çektiği hikâyelerle yayılmaya başladıktan sonra viral bir konu haline geldi. Parfüm, elbette ki bir çekim aracıdır. Ama ya bakışları değil de… eşek arılarını, sinekleri ya da bal arılarını çekmeye başlarsa?
Bu yazın en popüler kokuları, tatlı, şekerli ve kremsi notalara (gourmand denen tür) yöneliyor. Ama kimin için “lezzetli” bunlar? Bazı internet kullanıcılarının paylaştığına göre, tam da bu “iştah açıcı” kokular, bizi böcekler için yürüyen hedeflere dönüştürüyor. İster uygun fiyatlı markalar, ister lüks modaevleri olsun, hiçbir gourmand parfüm bu riskten muaf değil gibi görünüyor. Ama dikkat: sosyal medya trendleri ile bilim arasında gerçek, göründüğünden çok daha karmaşık.
Cevap, her zamanki gibi, net değil. Bilim, herkes için geçerli olan evrensel bir sivrisinek kovucu parfümün varlığını doğrulamıyor. New York Times’a konuşan bir entomoloji (böcek bilimi) uzmanına göre, tatlı kokuların örümcekleri çektiği iddiası “çok düşük ihtimalli.” Sivrisinekler içinse, günlük parfümlerin onları sistematik şekilde çektiğine dair güçlü bir kanıt yok.
“Gerçekten sivrisinekleri çeken çok az sayıda kimyasal madde vardır – bunların başında da nefesimizle saldığımız karbondioksit gelir,” diyor UC Riverside’dan Profesör Anandasankar Ray, Dazed Beauty’ye verdiği röportajda. “Parfümle ilgili teorilerin çoğu, internet efsanelerine ya da zayıf çalışmalara dayanıyor.” Bilimin bize söylediği şey şu: Her böcek türünün kendi koku alma sistemi var. Yani arılar, eşek arıları, sivrisinekler ve keneler farklı molekülleri algılar ve bunlara farklı tepkiler verir. Bir bileşik arıları çekiyorsa, bu sivrisineklerde de aynı etkiyi yapacak anlamına gelmez.
Sivrisinekleri parfümlerin çektiğine dair doğrudan kanıtlar yokken, bazı moleküllerin arı ve eşek arılarını cezbettiğini biliyoruz. Bu tozlaştırıcı böcekler, linalol, fenilasetaldehit ve benzil asetat gibi uçucu çiçek bileşiklerine yönelir – bu moleküller genellikle beyaz çiçeklerde ve meyvemsi-çiçeksi parfümlerde bulunur. Yasemin, sümbülteber (tuberosa), ylang-ylang ve portakal çiçeği gibi notalar, arı ve eşek arıları için en “iştah açıcı” olanlar arasında. Özellikle hindistan cevizi ve şekerli notalarla karıştırılmış egzotik kokular, adeta birer böcek mıknatısı gibi davranabilir.
Sivrisinekler bu konuda farklı. Onlar çiçek kokularına değil, karbondioksit, laktik asit gibi cilt asitleri ve bazı kısa zincirli alkollere çekiliyorlar. Ama iyi haber şu: Bazı parfümler, sivrisinekleri gerçekten uzaklaştırabilen bileşikler içeriyor. Journal of Insect Science dergisinde yayımlanan bir araştırma, yaseminik asit ve eugenol (karanfil yağı bileşeni) gibi maddeler içeren parfümlerin sivrisineklerin koku radarını “şaşırtabildiğini” gösteriyor – yani bavula hangisini koyacağını artık biliyorsun.
Yaygın inanışın aksine, sitronele (citronella) en etkili sivrisinek kovucu değil.
New Mexico State University’den Dr. Immo Hansen’in araştırmaları – Dazed Beauty aracılığıyla – karanfil yağı ve tarçın yağının, eğer %5-10 oranında losyon içine seyreltilirse, iki saate kadar koruma sağladığını gösteriyor. Üstelik her ikisi de eugenol açısından zengin.
Gelecekte, hem şık kokan hem de böcek ısırıklarından koruyan parfümler hayatımıza girebilir. Dr. Anandasankar Ray’in de yer aldığı bazı start-up’lar, güzel kokan ama böcekleri uzaklaştıran parfümler üzerine çalışıyor. “Çiçeksi ve üzüm tonlarına sahip, sivrisinekleri ciddi şekilde uzaklaştıran moleküller tespit ettik,” diyor Ray Dazed Beauty’e. “Bunlar sabun, şampuan ve günlük kremlerde de kullanılabilir.”
Artık yaz parfümünü seçmek sadece estetik ya da kişisel tarz meselesi değil – aynı zamanda farkındalık meselesi. Üzerine sıktığın her nota sadece insanlara değil, böceklere de bir mesaj gönderiyor. Egzotik bir çiçek gibi kokmak istiyorsan ve bir arı kolonisini peşine takmayı göze alıyorsan, yolun açık olsun. Ama ısırık ve sokmalardan uzak kalmak istiyorsan, birkaç damla eugenol yeni en iyi arkadaşın olabilir. Dikkat çekmek mi istiyorsun, yoksa eşek arısı mı çekmek? Önceden bilmekte fayda var.
BI İÇERİK İLK OLARAK GQ ITALIA WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.