Oldukça düşündürücü ve bir o kadar da şaşırtıcı bu durumu irdelerken önce, sanatçı hangi kategorilerde adaydı ve bu kategorilerin kazananları kim oldu yakından bakalım.
Yılın Albümü: Eilish'in “Hit Me Hard and Soft” albümü, Beyoncé'nin “Cowboy Carter” albümüyle birlikte yarıştı, ancak ödül Beyoncé'nin oldu. Bu, Beyoncé'nin “Yılın Albümü” kategorisindeki büyük zaferlerinden biriydi. Bir siyahi olarak country tarzındaki bu albümle ödül alması, haliyle müzik dünyasında büyük bir anlam taşıdı. Bu zafer, Eilish’in karşılaştığı zorlu rekabetin bir göstergesiydi. Rakipleri yapılmayını yapamaya ve duvarları yıkmaya devam ediyordu.
Yılın Kaydı: “Birds of a Feather” şarkısı, bu ödül için yarıştı ama Kendrick Lamar’ın “Not Like Us” şarkısı kazandı. Eser, bir diğer rap yıldızı Drake’e yazılan bir diss’di ve çok uzunca süre etkisini kaybetmedi. Yani ödülün sahibi aslında tüm fan’ların yakından takip ettiği bir konuya dönüşen şarkıydı.
Yılın Şarkısı: “Birds of a Feather”, bu yarışta Kendrick Lamar'ın “Not Like Us” şarkısına malup oldu. “Not Like Us” hem diss olarak ilgi çekici, hem prodüksiyonu güçlü hem de çok iyi bir vokal tarafından seslendirilmişti. Dolayısıyla şarkı hem rap’in diss kültürünün çok başarılı örneklerinden biriyken hem de müzikal anlamda işin ehli müzisyenler tarafından yaratılmıştı.
En İyi Pop Vokal Albümü: Eilish’in “Hit Me Hard and Soft” albümü, bu ödül için de aday gösterilmişti, fakat Sabrina Carpenter’ın “Short n’ Sweet” albümü ödülün sahibi oldu. Carpenter, son yıllarda popüler kültürde önemli bir yer edinmiş ve yeni nesilin ilgisini çeken taze bir ses olarak öne çıkıyor. Sabrina da bu yaz herkesin dilindeydi. Aranan bir “taze kan” olarak sektöre bomba gibi düştü.
En İyi Pop Solo Performansı: “Birds of a Feather” bu kategoride de adaydı, ancak Sabrina Carpenter’ın “Espresso” şarkısı ödülü kazandı. Carpenter'ın hem vokal yeteneği dinleyiciyi tavladı hem de şarkıları, dinleyiciyi hemen avucunun içine alan formülüyle dikkat çekiyordu. Kısacası yepyeni biz yüz ve ses öne çıktı. Ayrıca Sabrina kostümleri, sürekli gülümseyen yüzü ve sesiyle Disney prensesleri gibi bir personaydı (ya da proje).
En İyi Pop İkili/Grup Performansı: Eilish’in Charli XCX ile söylediği “Guess” isimli şarkısı bu dalda adaylık aldı, ancak Lady Gaga ve Bruno Mars’ın “Die With a Smile” şarkısı ödülü kazandı. Lady Gaga her daim kendini yenileyen bir isim, Bruno Mars da birçok iş birliği ve Spotify dinlenme rakamlarıyla yıl içinde hakimiyetini hissettirdi. Charli XCX “Brat” albümü ile çok iddialıydı ama Billie Eilish için bunu söylemek zor oldu. Dolayısıyla terazide; iki süper güç, biri daha geride kalan tek süper gücün karşısında ağır basan taraf oldu.
Törenin ardından, Eilish’in kardeşi ve müzik prodüktörü Finneas O'Connell, sosyal medyada hayranlarının tepkilerine yönelik açıklamalarda bulundu. Tam olarak şöyle yazarak, hayranları soğukkanlılığa davet etti;
"Birçok harika şarkı ve albüm arasında aday gösterildiğimiz için onur duyuyorum. Hiç kimsenin, benim ya da Billie'nin fotoğrafını profil resmi yaparak diğer sanatçıların fan’larıla tartışmaya girmesini istemiyorum!!! Son olarak, Tüm kazananları tebrik ederim!!” (Evet, ünlemleri de birebir onun yazdığı şekilde sizlerle paylaştık)
Tüm bu kategori analizlerinden sonra, sorunun cevabını bazı sinyallerle bulmaya çalışalım.
2025 Grammy Ödülleri, müzik dünyasında son yıllarda dikkat çeken yenilikçi isimlerin, kültürel ve toplumsal anlamda güçlü eserler ortaya koydukları bir yıl oldu. Eilish’in “Hit Me Hard and Soft” albümü ve “Birds of a Feather” şarkısı her ne kadar güçlü eserler olsa da, Grammy jürisi ve müzik endüstrisinin önemli figürleri, daha derin ve toplumsal mesajlar veren işlere yöneldi. Bu, bir nevi müziğin gelişen yönlerine ve dinleyici kitlesinin değişen taleplerine cevap verme eğilimiydi belki de. Beyoncé'nin “Cowboy Carter” albümü de, güçlü bir tarihsel bağlamı ve çok katmanlı bir yapıyı içeren bir albüm olarak, bu yılın en önemli albümlerinden biriydi.
Müzik endüstrisi de, tüm sektörler gibi her geçen gün değişiyor; yeni sesler, tarzlar ve farklı anlatım biçimleri öne çıkıyor. Ve yine herkes için geçerli olan kural, burada da işliyor: değişime en hızlı ayak uyduran hayatta kalıyor.
Chappell Roan gibi yeni nesil sanatçılar, en iyi yeni sanatçı ödülünü kazanarak bu değişimi ve yenilikçi bakış açılarını temsil etti. Sabrina Carpenter, popüler kültürdeki genç dinleyici kitlesini etkileyen şarkılarıyla, Grammy jürisinin ilgisini çekmeyi başardı. Ya da Doechii - ödülünü kabul ederken siyahi kadınlara “her şeyi başarabilirsiniz” mesajı verdi. Bu tür yenilikçi seslerin ödül alması, müzik dünyasındaki değişime, cesur duruşlara ve taze bakış açılarına duyulan ilgiyi ortaya koyuyor.
Grammy'ler her zaman müzik endüstrisindeki geniş değişimlerin ve toplumsal dinamiklerin bir yansıması olarak karşımıza çıkıyor. Bazı hayranlar, Eilish’in bu kadar fazla adaylık almışken ödül kazanamamasını, onun göz ardı edilmesi olarak değerlendirdi. Ancak müzik dünyasında rekabetin ve oylamanın ne kadar dinamik ve çok yönlü olduğunu göz önünde bulundurursak, Eilish’in bu ödülleri kazanamaması, onun müzikal kariyerinin sonu değil, sadece bu yılın dinamiklerinden kaynaklanan bir sonuç olarak görünüyor. Ama çıkarılması gereken derslerin olduğu çok net.
Zorlu rekabet, yenilikçi seslerin yükselmesi ve toplumsal etkiler, Grammy ödüllerinin her yıl daha farklı yönlere evrilmesini sebebiyet veriyor. Bu konuda netiz. Eilish, sektördeki en yetenekli isimlerden biri. Kendi yolu, kendi tarzı olan bir isim. Fakat finalde, neticelere ve varsayımlarımıza bakarak bir yorumda bulunacak olursak; Billie, daha cesur ve yenilikçi adımlar atmalı. Evet, albümü ve şarkıları sevildi ama belki de şarkıları ortalıkta çok görünmediğinde, radyo kapandığında ya da çalma listesine alınmadığında zihinlerde kalmayı başaramadı. Ekibinin, çok özenli ve güçlü kampanyalarla albümü pazara sunduğunu biliyoruz. Yapım şirketinin Amerika ofisi, tüm Avrupa’yı ve diğer pazarları alarma geçirerek, orijinal kampanyalar yaratmak için çok çabaladı. Albüm belli bir karşılık buldu ama belki de bu kadardı. İnsanlar dinledi, sevdi ve bitti. Etki yaratmadı, iz bırakmadı.
Bakalım Billie’nin bundan sonraki müzikal adımları ne olacak. Belki de bu ödül karnesi onu en çok kamçılayan detay olacak ve onu daha cesur söylemlere ve yapılmayanı yapmaya itecek. Bir sonraki albümde göreceğiz.