AstroMeditasyon: Bugünlerin Yarınları da Var! Peki "Yarınlar" İçin Gezegenler Ne Diyor?
DAHASI+

AstroMeditasyon: Bugünlerin Yarınları da Var! Peki "Yarınlar" İçin Gezegenler Ne Diyor?

Astrolog ve meditasyon rehberi Melis Şenol Aşkaroğlu, tek tek burçların peşine düşmeden ve herkesin anlayabileceği dilden kaleme aldığı astroloji yazılarıyla GQ Türkiye’de. Nisanın ikinci yarısı için gezegenler ne söylüyor? Buyurun Melis’in ilk yazısına!

Baştan söylemek isterim!

Astrolojiyle ilgili bu sayfada okuyacağınız bilgiler analitik öngörü sistemiyle çalışılıp, hazırlanmıştır. Fal tarzı beklentisi olanlar üzülebilir. Fal ile hiçbir ilgisi yoktur.

Niyet/Amaç; kişinin yaşadığı günlere yüzyıllardan beri gezegenlerin ve yıldızların sunduğu enerjik potansiyellerini bilerek devam etmesi ve hayatla ilgili seçimlerini, farklı bir bakış açısı daha ekleyerek yapabilmelerine aracı olmaktır.

Buraya kadar herkes tamamsa nisanın ikinci yarısı için tüm burçları etkileyen bir bakış açısıyla gezegenler genel olarak neler diyor, bakalım.

2019’dan beri beklediğimiz “sistem değişikliği/yeni dünya düzeni”nin kurulmaya başlamasını çok somut haliyle marttan beri yaşıyoruz. Nisan nasıl başladı? Nasıl geldik yarısına belki çoğunuz hatırlamıyordur.

“Bütün dünya evde.”

“Dünyanın sonu mu geliyor?”

“Ekonomi ne olacak?”

“Nereye kadar bu belirsizlikler?”

Bunlar bana çok sık soruluyor. Sırasıyla cevap vermek gerekirse…

“Bütün dünya evde!”: Çünkü 2018 sonu itibariyle Oğlak burcunda çok sayıda gezegenin toplanmaya başlaması “Artık kim haklıysa ona hakkını ver.” “Kim sorumluluklarından kaçtıysa onu kendine getir.” “Var olan sistemleri sorgula” dedi. Şu anda global anlamda bu sınavlar veriliyor. Toplumu oluşturan bir birey olduğumuzdan pek tabii biz de etkileniyoruz.

Dolaylı yoldan şu anda Brad Pitt’ten farkın yok mesela. O da evinde oturuyor sen de. “Neden evdeyim ben?” diye isyana bağlarsan, kendine bunu hatırlatabilirsin.

“Dünyanın sonu mu geliyor?”: Onu kimse bilemez bence ancak 22 Mart’ta Satürn’ün Kova burcuna geçmesiyle, ufaktan “Kova çağı başladı” diyebilirim. “Ufaktan” diyorum. Önümüzdeki 2 Temmuz’a kadar yaşanacaklar küçük bir fragman. Asıl başlangıç 21 Aralık 2020. Kolektifin gücün çok daha net hissedilip, empatinin ön planda olacağı, kalkışılan ufacık bir işin bile toplumdaki yansımasının çok güçlü görülebileceği bir dönem diyebiliriz. “Ben” değil, “Biz” diyen kazanacaktır. Eski sistemler artık desteklenmiyor. Teknolojinin gücünü kullanarak yeni yollar/fikirler/sistemler kuranlar gezegenler tarafından destekleniyor. Bunu bilerek hareket etmekte fayda olacaktır.

“Ekonomi ne olacak?”: Bizim “baba” dediğimiz bütün gezegenler (Plüto, Jüpiter, Satürn) Oğlak’ta toplandı. Satürn şu anda oradan çıkmış görünse de, 26 Aralık’ta Oğlak’ta meydana gelen güneş tutulmasıyla tam anlamıyla fitil ateşlenmişti. Oğlak burcu demek; sistem demek/finansal konular demek/toprakla ilgili her türlü konu demek. Çok genel pencereden baktığımızda finansal konular başta olmak üzere 2019’dan beri hep uyarıldık zaten. Doğru yatırımlar/bilinçli borçlanmalar olması adına öz sorgulamalara girdik. Şimdi ise değişen dünya düzeninde o sorgulamaları doğru yapanlar çok daha fazla destekleniyor. Ben ekonomist değilim ancak şunu söyleyebilirim salgın konusu kapandığında dünya genelinde finans sistemlerinin öncesi/sonrası denilebilecek kadar değişimler olacaktır. 21 Aralık 2020 tarihinden sonra “kapitalizm” denen sistemin tek patron/tek güç/tek kaynaktan ziyade toplumun her kesiminin rahatça faydalanabileceği, çok çeşitli kaynakların oluşacağı yeni bir kavrama nasıl evrilmeye başlayacağına şahit olacağız.

Bence mottonuz “Ayağını yorganına göre uzat” olabilir. Gerçekten çok çok mecbur kalmadıkça bilmem kaç ay ödenecek kredilere/borçlanmalara girilmemesini öneririm.

“Nereye kadar bu belirsizlikler?”: Şunu bir kabul etmek lazım: 2020 ile güçlenen enerjilerle “yeni dünya düzeni” kuruluyor. Bu yüzden “belirsizlik” kavramıyla bir yerde el sıkışıp, anlaşmamız gerekecek. Ancak ocak ayından beri art arda gerçekleşen birçok olay, 20 Nisan 2020 itibariyle biraz gaz kesmeye başlayacaktır. Maalesef salgınla beraber gelen, toplumu etkileyen -toplu ölüm olarak adlandırılabilecek- olaylarda Plüto’nun da parmağı var. 25 Nisan’da kendisi geri hareketine başlayacağından bu konularda da hızı kesilecektir.

Mayıs itibariyle başka gezegenlerin de geri hareketlerine başlayacak olması mayıs, haziran, temmuz aylarını bir nebze hafifletiyor. Bunu, “Her şey biter. Eski kaldığımız yerden devam ederiz” olarak anlamayın lütfen. “Eski” kavramının adı üzerinde. Bazı şeylerin artık eskide kaldığının iyice anlaşılması, yeni sistemde özgürleşmenin yeni yollarını bularak yola devam edilmesi gerekecek. Ancak şu anda yaşanan bu ekstrem sıkışıklık halinden sıyrılmaya başlanacaktır, keşfedilecek yepyeni potansiyellerinizle tanışmaya hazır olun!

Nisan ayı biterken adeta terleyerek, yorularak yapılan spordan sonra karnında beliren kasları çıplak gözle görmenin verdiği umut gibi bir yeni ay gerçekleşecek.

23 Nisan sabaha karşı Boğa burcunda gerçekleşecek yeni ay diyor ki; “Kuracağın yeni düzenler için atacağın adımlarda devrimler yaratabilecek güçtesin. Umutsuzluğu bir kenara bıraksaydın, nereden, nasıl başlardın? O atacağınız adımlar beklemeyeceğiniz kadar büyüyebilir. Karantina döneminde düşünüp, aklına gelen, niyetlendiğin bir fikrin varsa 24, 25, 26 Nisan’ı ufak bile olsa her anlamda adım atmak için kullanabilirsin.” Özellikle teknolojiye uygun ve online sever fikirler bulanlar, “kaçırmayın” derim bu zamanları!

Yeni ayın etkilerini diğer kişilerden biraz daha fazla hissedebilecek olanlar; Boğa, Koç, Oğlak, Kova, Yengeç insanları.

Son olarak; mayıs ayı enerjileri başlayana kadar gelecek kaygısı, bireysel öfke anlarınız çoğalırsa, merkezinizi hatırlayacağınız hareketler yapmayı deneyiniz. Denetiniz. Bunun için ayak tabanlarını sert sert yere vurarak ya da beş dakika zıpladıktan sonra tabanlarınla bastığın zeminle hizalı aldığın nefesi hissetmeye odaklanabilirsin dilersen.

Mayısta görüşürüz!

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası