Daniel Craig: “Knives Out”tan “Cold Blood”a en iyi filmleri.
Gizli servis ajanı James Bond rolü Daniel Craig'i tüm dünyada büyük sinemayla özdeşleşen bir isim haline getirdi. Soğuk ama çekici, kıvrak zekalı (birden fazla açıdan) ama kırılgan olan buz mavisi gözlü İngiliz, “No Time to Die” ile kült figüre veda etmeden önce toplam beş Bond filminde rol aldı.
56 yaşındaki oyuncu 2 Ocak'tan itibaren sinema izleyicilerine bambaşka bir yüzünü gösterecek: Luca Guadagnino'nun romantik draması “Queer”de, kendisiyle ve cinselliğiyle yüzleşmek için uyuşturucu dolu bir yolculuğa çıkıyor. Film William S. Burroughs'un bir romanından uyarlandı ve şimdiden Venedik Film Festivali'nde heyecan yarattı.
Ancak Daniel Craig, öldürme ehliyetinden çok daha fazlasını sunabileceğini uzun zamandır kanıtlamış durumda. Aktörün James Bond olmadan önce, James Bond olduğu dönemde ya da James Bond olduktan sonra parladığı 9 filmi sunuyoruz.
Editör ekibimizin görüşlerine ek olarak, tüm film ve dizi eleştirilerini genel bir derecelendirmede bir araya getiren kritik platformu Rotten Tomatoes seçim için bir rehber görevi gördü. Verilen yüzde her zaman filmle ilgili tüm eleştiriler içindeki olumluların oranıdır.
Rotten Tomatoes Puanı: Yüzde 75
Biyografik esintiler taşıyan bu film, Truman Capote'yi (Toby Jones) gerçek suç romanı In Cold Blood'ı araştırırken izliyor. Roman, 1950'lerde ABD'nin Kansas eyaletinde işlenen gerçek bir cinayeti anlatmakta: saygın bir ailenin öldürülmesi. Yazar, faillerden biri olan Perry Smith'i (Daniel Craig) hapishanede ziyaret ettiğinde, iki adam arasında yoğun ve karmaşık bir ilişki gelişir.
Muhteşem performanslarla dolu bir film. Filmin en güçlü performansı Perry Smith rolündeki Daniel Craig'den geliyor. Boyalı saçları ve dövmeleriyle, nezaket ve şiddet arasında gidip gelen bir adamın inanılmaz karmaşıklığını ifade ediyor. Capote ve Perry arasındaki ilişki özellikle dokunaklı.
Rotten Tomatoes Puanı: Yüzde 78
Steven Spielberg, siyasi ve ahlaki açıdan son derece karmaşık olan bu dramda, 1972 Olimpiyat Oyunları sırasındaki suikast girişiminin intikamını almakla görevlendirilen Mossad özel biriminin hikayesini anlatıyor. Craig, Mossad için çalışmaya yeni başlayan ancak kararlı bir Yahudi vatansever olarak göreve ikna olan şoför Steve'i canlandırıyor. Ancak beşli ölüm listesi üzerinde çalıştıkça, listedeki kişilerin gerçekten suikasta karışıp karışmadıkları konusunda giderek daha ciddi şüpheler duymaya başlarlar.
Rotten Tomatoes Puanı: Yüzde 79
Kocasının ölümünden sonra büyükanne May (Anne Reid) derin bir depresyona girer. Tutunacak yeni ve canlı bir şeyler ararken, sadece evli ve onun yarı yaşında olmakla kalmayıp aynı zamanda kızı Paula (Cathryn Bradshaw) ile yatan bir tamirci olan Darren'ın (Daniel Craig) kollarına sığınır.
Yönetmen Roger Mitchell, 60 yaş üstü kadın cinselliğine dair, mükemmel performanslarla dolu, aynı derecede dürüst ve duygusal açıdan yorucu bir inceleme sunuyor. Bencillikleri tiksindirici olsa da, karakterler şaşırtıcı derecede gerçekçi görünüyor.
Rotten Tomatoes Puanı: Yüzde 80
İlk başrolünde Daniel Craig, bu İngiliz gangster geriliminde kokain kaçakçılığında uzmanlaşmış bir uyuşturucu satıcısını canlandırıyor. Eleştirmenlere göre Craig'in “ölçülü, çelik gibi performansı”, “zekice şaşırtmacalar, keskin diyaloglar ve bol miktarda ironik şiddetle dolu” başarılı bir filmin taçlandırıcı zaferi.
Rotten Tomatoes Puanı: Yüzde 81
Sam Mendes gizli ajan 007 rolü için Daniel Craig'in seçildiğini öğrendiğinde çok şaşırdı. “Bond bir tür değişmezdir: kaş kaldıran, kibar, soğukkanlı, kıvrak zekalı bir karakter. Bununla mücadele edeceğini düşünmüştüm” diye anımsıyor yönetmen. Çünkü “Road to Perdition” adlı gangster filminde buz mavisi gözlü İngiliz için, “duygularına tamamen bağlıydı” diyor.
Craig, İçki Yasağı döneminde İrlandalı-Amerikalı bir gangsterin duygusal açıdan dengesiz oğlunu canlandırıyor. Paul Newman ve Tom Hanks'le birlikte oynadığı sahneler nedeniyle sürekli gergindi. Ancak, bu sadece onun tasvirine fayda sağladı: aktörün en iyi performanslarından biriydi.
Rotten Tomatoes Puanı: Yüzde 83
İlk bakışta, Vatikan tarafından İngiltere Kraliçesi'ni öldürmesi için gönderilen psikopat bir rahibin 007 ile pek ortak noktası yok gibi görünüyor. Ancak yapımcı Barbara Broccoli Craig'i bu rolde gördüğünde, özellikle de uzun bir cüppeyle kilisede yürüdüğü sahnede, sadece yaralı, tehlikeli bir genç adam görmedi: yeni James Bond'unu gördü. 2020'de GQ.com'a verdiği demeçte, “Tüm vücudumun ürperdiğini hatırlıyorum” diyor ve ekliyor: “Aman Tanrım diye düşündüm.”
Rotten Tomatoes Puanı: Yüzde 86
İsveçli yazar Stieg Larsson, Millennium üçlemesiyle tüm zamanların en acımasız suç serilerinden birine imza attı; bu nedenle ilk bölümün İngilizce film uyarlamasını hazmetmek de zor. Daniel Craig, genç bir hacker (Rooney Mara) ile birlikte onlarca yıl önce işlenen bir cinayeti çözmekle görevlendirilen araştırmacı gazeteci Mikael Blomkvist'i canlandırıyor. Ancak kurbanın ailesinin elinde sadece mahzende gömülü bir ceset yoktur...
Rotten Tomatoes Puanı: Yüzde 92
Hidrojen sarısı saçlar, bazı izleyicilerin tüylerini diken diken edecek bir güneyli aksanı ve her şeyi anlatan bir isim: Daniel Craig, patlayıcı uzmanı Joe Bang rolünde, bu çılgın banka soygunu filminde şimdiye kadarki en tuhaf rolüyle karşımıza çıkıyor. Hayatı sorunlu Jimmy (Channing Tatum) ve Clyde Logan (Adam Driver) kardeşlere bir araba yarışı pistinin kasasını soymalarında yardımcı oluyor - hem de sezonun en büyük Nascar yarışı sırasında.
Steven Soderbergh'in köylü soygunu “Ocean's Eleven”ın görgü ve zarafetinden yoksun olabilir, ancak eksantrik karakterler ve öngörülemeyen dönemeçler açısından “Logan Lucky ” kesinlikle manevi kuzenine ayak uydurabilir.
Rotten Tomatoes Puanı: Yüzde 97
Agatha Christie'nin suç romanlarında ya da masa oyunu “Cluedo”da olduğu gibi gizemli cinayetler, Rian Johnson'a bu suç komedisini yaratırken örnek oldu. Ancak, “Knives Out”un 2019’un en başarılı filmlerinden biri haline gelmesi, olay örgüsünden ziyade, aile reisi Harlan Thrombey'i öldürdüğünden şüphelenilen ilginç ve tehlikeli karakterlerden kaynaklanıyor.
Soruşturmayı yürüten dedektif Benoit Blanc (Daniel Craig) bile başlangıçta kendini tanıttığı gibi bilgisiz, ayakları yere basan bir Güneyli beyefendi değildir. Craig'in bu filmdeki performansı esprili ve neşeli, ayrıca 007'sinin sivri dilli, kışkırtıcı alaycılığından farklı.
BU İÇERİK İLK OLARAK GQ DEUTSCHLAND WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.
