Peki bir şarkıyı bambaşka hissettiren o kusursuz film sahnesiyle gelen “doğru zamanda çalma” etkisi nedir? Elbette, “Born Slippy” Trainspotting’den önce de vardı, ama gerçekten var mıydı? En iyi film müzikleri, bir filmi daha yüksek bir varoluş düzeyine taşıyabilir, hatta bazı durumlarda filmin kendisinin önüne geçebilir. İster orijinal parçalarla altın değerinde olsun, ister unutulmuş klasiklerin pikap rafından rastgele çekilmiş havasında gelsin, iyi bir film müziği albümü, her bir parçanın bağlandığı sahneleri yeniden yaşamak gibidir. The Royal Tenenbaums’daki “Needle in the Hay” eşliğindeki o rahatsız edici intihar sahnesini ya da “Tiny Dancer”ı duyar duymaz Almost Famous’ı hatırlamadan edemememizi düşünün.
Burada filmlerin kendilerine dair bir değer yargısı yok, sadece içlerindeki müziklerin onları nasıl bambaşka bir seviyeye taşıdığına odaklanıyoruz.
İşte tüm zamanların en iyi 10 film müziği albümü: