Yaşam Alanımızla Nasıl Bütünleşebiliriz?
GQ EVDE

Yaşam Alanımızla Nasıl Bütünleşebiliriz?

Evimizin her şeyimiz olduğu şu günlerde bu durumu bir fırsata çevirerek uzun süredir planladığımız ancak ertelediğimiz tüm değişiklikleri gerçekleştirebiliriz. Eve çözüm odaklı bakma şansımız var; belirli alanlarda ‘farkında’ uygulamalar esnasında kendinizi aslında daha da yakından tanıyacaksınız.

Çok da uzak olmayan bir zaman vardı ki çoğumuz evimize uyuyup uyandığımız, günlük akış̧ öncesi ve sonrası bulunduğumuz yer olarak bakıyorduk. Evden çalışanlarımızın bile dışarıda düşünmeden gelişen aktif bir hayatı, sosyal mesafe kaygısız ve evin ötesi odaklı basit keyifleri vardı. Şimdi ise bir baktık ki ev her şeyimiz oldu. Ofis, spor salonu, mikroptan koruduğumuz kale ve tabii barınak… Şartlar evin bütünüyle hayatımız olmasını gerektiriyorsa onu bu yeni tanımına adapte etmekten de bahsetmemiz gerekiyor. Panik yok, eve çözüm odaklı bir gözle bakma şansımız doğdu şu an. Bunu spora gittiğinizde odaklandığınız kas grupları gibi düşünün. Adım adım ve amaçlı dönüştürün. Belirli alanlarda, ‘farkında’ uygulamalar esnasında kendinizi daha da yakından tanıyacaksınız.

Senelerdir işi gereği evden çalışanlar bile zamanla düzenlerini oluştururken, çoğu kişi için hızlandırılmış “ev ofisi” fikrine adapte olmak en emek isteyen değişikliklerden. İyi habere gelelim, “Ben ortamımda şunlar olunca daha iyi çalışıyorum” dediğiniz her şeyi uygulamakta özgürsünüz. Ne olduğunu bilmediğiniz şeyleri keşfetmekte de... İlk olarak gerekli ekipmana uygun bir yüzey seçmekle başlayın.

Mümkünse, iş için uygun gördüğünüz yüzeyin başka bir fonksiyonu olmasın. “İş günü” ve dışındaki hayatın ayrımını oluşturabilmek için ofisi ya calışma saatleri dışında görmeyeceğiniz bir yere kurun ya da uygun bir “saklama” düzeni gelistirip gün sonu pratik bir rutinde kaldırın. Koltuğunuzda rahatlamaya calışırken yemek masasından dosyalar size baksın istemezsiniz. Bitki eklemek ve uygun ışığı yaratmak da ambiyansı oluşturacak elementler. Benim önerim içeriye uygun minyatür incir, zeytin veya narenciye ağaçları. Evde olan bir çiçeği bile bu köşeye taşıyabilirsiniz. Ofistekilerle yan yana çalışmadığınız şu dönemde yaşayan bir şey olsun etrafınızda.

Yeni bir lamba alıyorsanız çalışırken sevdiğiniz ışığın sıcaklık/soğukluk ve yoğunluk seviyesini düşünün. Çalışma masasına alternatif olarak boş kalmış, amaçsız bir duvar aralığına veya köşeye uygun bir raf monte edebilir, ev dışındaki ofis düzeninize döndüğünüzde bile bu çözümü dekoratif bir yüzey olarak kullanabilirsiniz. Ve duvar alaninizi guzel kullanin; sizi motive eden bir fotoğrafı asmak veya, not panosu yerleştirmek seçenekleriniz arasında. Ev sizin, ofis sizin ve sizden beklenen tek şey kendi ortamınızda gerekli verimliliği sağlamanız.

Egzersiz için de şöyle düşünebilirsiniz; nasıl ki her aktivitenin belirlediğiniz bir zamanı var, egzersiz rutininizin de bilinçli seçtğiniz bir alanı da olsun. Sadece esnemek veya uyanınca sessizce odaklanmak için de bu alan kullanılabilir. Koridor bölgeleri veya yine amaçsız gibi duran duvar çıkıntısından doğan boş köşeler de bu ihtiyacı karşılayabilir. Özellikle online spor sebebiyle normalde evimize çağırmayabileceğimiz kişilerle görüntü paylaşıyorken arka fonu kitaplık veya sevdiğiniz bir duvar olarak belirleyebilirsiniz. Koridor harici alanlarda, kullanılanları uyumlu bir sepete koyabilir ve yeri gelince tekrar kullanıma hazırlayabilirsiniz. Alet ve eşyalar hep burada kalsın diye değil; farklı bir yerde bu aktiviteyi yapma hissine sahip olmanız için. Ne işteyken spora bakın, ne de spordayken işe.

Çoğumuz konumundan dolayı seçtiğimiz yaşam alanımızla bu denli bütünleşmeyi planlanmamış olabiliriz. Sonuçta sokak arka bahçe gibi, ofis zaten çalışma alanı sağlıyor, ev de barınak ve depo ihtiyacını karşılıyordu. Bence psikolojik olarak da eksikliğini hissettiklerimizi en çok karşılayan alanlar keyif köşeleri. Evinde açık alanı bulunanlar için bu ortamı oluşturmak daha kolay. İç mekandan oluşan evlerde ise bir köşeye hoşunuza gidebilecek bir oturma seti yerleştirebilir, bu alanı mumlarla destekleyebilirsiniz.

Alışık olduğunuz eşya düzeniyle oynayın. En kötü ihtimal beğenmezseniz tüm eşyaları eski yerine koyarsınız. Günün saatine göre ışıktan yararlanın. Benim tercihim gün içinde evin çok uğramadığım bir köşesinde olması ki hava değişikliği olsun. Amaç, evin değişik alanlarını günlük rutin ve ritüellerle esnetmek, çeşitli yerlerde sosyal kaçış noktaları oluşturmak. Mesela saat dört gibi kahve ictiğiniz, sabah uyanınca bir şeyler okuyup yazabileceğiniz, iş çıkışı bir kokteyl içebileceğiniz köşeler eksikliğini hissettiklerimize çözüm olabilir. Evler de bizim gibi aslında; yeni bir amaç verdiğiniz zaman en kuytu köşenin bile beklemediğiniz bir potansiyeli ortaya çıkabiliyor.

Bu dönemde hepimizin idrak ettiği bir şey var: Galiba burada kalıcıyız. Neyle rahat ediyorsaniz, ne düzeninize hizmet ediyorsa olması gereken o. Yani, varsa eğer, o misafir odası playstation odası mı olsun, yoga üssü mü olsun yoksa akşamüstü kitap okuma alanı mı olsun seçmek size kalmış. Eve bağlanmak, sınırlarını fark edip değişik amaçlara adapte etmek onu “ben”leştirmemizi sağlayacak.

Evinizde misafir olarak kalmayın; onu benimseyin ve dönüştüğünüz kadar dönüştürün.

 

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası