Sibel Tüzün, adada Mustafa Topaloğlu'nun deyimiyle açlıktan ağaçları yemeye başlamıştı ki, günün ziyafeti bebek ahtapot acı çeken klanın imdadına yetişti. Zavallı hayvan son bir çabayla Tüzün'ün parmaklarına sarıldı; gerisini biliyorsunuz. Hüzün, dram, neredeyse çaresiz bir fok yavrusunun vahşice öldürülmesine şahit olmuşuz gibi gözyaşları...
Sibel Hüzün, ahtapotun arksından ağlarken aslında farkında olmadan bu komplike canlıya hakkını veriyor. O bilge ahtapot geçen sene kahin Paul olarak vuvuzela eşliğinde "İspanya şampiyon" buyurmuştu, bu yıl da dünya meselelerini çözecek bir kitaba ilham veriyor. Arizona Üniversitesi profesörü Rafe Sagarin, "Learning From the Octopus"ta, İsrail-Filistin çatışmasının, çevre felaketlerinin, salgın hastalıkların, hatta dünya barışının bile ahtapot ders alınarak çözülebileceğine inanıyor.
Dünya barışı için ahtapot teknikleri
Dünyada 3.5 milyar yılllık deneyime sahip olan bu mucizevi hayvanın, üzerinde süzüldüğü mercan kayalığının rengini alarak gizlenmesi "adapte olma" yeteneğini temsil ediyor. Sagarin, dünyadaki riskleri elimine etmeye çalışmaktansa onlara adapte olmaya çalışmanın çözümün anahtarı olduğu görüşünde. Bunun yanında, ahtapot, tehlike anında arkasında siyah bir mürekkep bırakıp son hız kaçabiliyor, tehlike anında sekiz koluyla mesela bir hindistan cevizi kabuğunu kendine kalkan yapabiliyor, saklanmak için bir kutu içeceğin deliği kadar küçük yerlerden sığabiliyor. Tüm bu özellikler salgın hastalıklar, terör saldırıları gibi tehditleri tespit etmek ve hızlı çözüm üretmek konusunda da ipuçları veriyor. Sagarin'e göre bugün teröre karşı verilen savaş, doğanın bize öğrettiği "adaptasyon" kuralının tam tersi "eliminasyon" üzerine kurulu. Dolayısıyla ahtapotun gösterdiği yoldan sapmış durumdayız. Ünlüler adasında kriz yaratan zavallı ahtapot, son kendini kurtarma hamlesinde Sibel Tüzün'e sarılırken bu kadar olay olacağını bilmiyordu elbette. Sibel Tüzün'e ise teselli olsun. Ahtapot değerli. O gözyaşları boşa değil.
