Oasis hâlâ çok havalı görünüyor çünkü hatırladığım Oasis gibiler Gareth Cattermole/Getty Images
Güncel

Oasis hâlâ çok havalı görünüyor çünkü hatırladığım Oasis gibiler

Orta sahnede kıyafet değiştirmek ya da göz alıcı marka iş birlikleri unutun, bu devasa yeniden birleşme turnesi her şeye sadık kaldı.

Oasis’i nasıl hatırlıyorsun? Benim için 1995’ti: futbol formaları, kova şapkalar, Liam Gallagher’ın havaya aldırmadan çeneye kadar iliklediği parkası, Noel Gallagher’ın sade oduncu gömlekleri ve tişörtleriyle her yerde olması, MTV ödül töreninde bile yıpranmış kot pantolon giymesi. Tam anlamıyla saf ve seyreltilmemiş “lad power”dı.

Şimdi, yaklaşık on dört yıl sonra, Oasis geri döndü. Yeniden tura çıktılar, alışılmadık şekilde medeni davranıyorlar ve aynen hatırladığım gibi görünüyorlar. Aralıksız beş gece boyunca, tıklım tıklım dolu, bira kokan Wembley Stadyumu’nda – tam saat 20:15’te, hakkını verelim – Oasis sahneye zaman kapsülünden çıkmış gibi yürüyerek geldi.

Noel, şaşırtıcı şekilde, bize en “fit” varyasyonu sundu, buna öyle denebilirse. “The Chief” dar paça kot pantolonlarına, spor ayakkabılarına ve klasik mod saç kesimine sadık kalmış ama birkaç gömlek değiştirmiş. Klasik denim gömleği, bir bomber ceket ve Perşembe akşamı – Noel, lütfen – kısa kollu bir düğmeli gömlekle çıktı karşımıza.

Liam ise nostaljiye öyle bir sarılmış ki, neredeyse sahnede bir Gibson ES-355 gitarın parçalandığını duyabiliyordum. Her performansında aynı kombini giydi: haki renkte Awake NY x Ten C parkası, bir kova şapka, dar paça kot pantolonları ve spor ayakkabıları. Elbette, bazen o kova şapkayı çıkarıyor (neticede insan, konserler sıcak geçiyor) ama genel olarak tutarlılığı göze çarpıyordu. Bundan da öte, gerçekten çok havalıydı – çünkü hatırladığımız Oasis’e benziyordu.

placeholder
placeholder

‍Gareth Cattermole/Getty Images

Grup, TikTok içeriği üretmek için tura çıkmadıklarını biliyor. İnsanların birbirine bileklik dağıtması için de burada değiller. Oasis, 2009’dan bu yana peşinden koşulan o anı, o hissi, o zirveyi yeniden yaşatmak için turnede. Çarşamba gecesi kalabalığa baktığımda beni etkileyen şey stilin saflığı değil, duygusallığıydı. Kırklı, ellili yaşlardaki adamlar, kollarını birbirinin omzuna atmış, kova şapkalar ve formalar giymişti – oysa muhtemelen kazak ve kot pantolon insanlarıydılar. Hayranlar, doksanlardaki kombinlerini birebir giyiyordu. Adidas Gazelle ve Spezial’lar özellikle bu gece için satın alınmıştı çünkü orijinalleri 2012’de çöpe gitmişti. Otuz yılı aşkın süredir Oasis gücünü halktan alıyor. Çünkü bize kendilerini hatırlatıyorlar – sosyal konutlarda büyümüş, tasarım ürünü pahalı kıyafetlere parası olmayan işçi sınıfı çocukları olduklarını. Çünkü Liverpool’da, Manchester’da, Newcastle’da bir bara girip Liam Gallagher gibi görünmek hiç de zor değildi, servet harcamadan da mümkündü.

İyi ya da kötü, Oasis bizden ne beklediğimizi biliyordu – ve bize tam da istediğimiz şeyi verdiler. Adına hayran memnuniyeti deyin, isterseniz gençlere oynamak deyin. Ama “Fuckin’ In the Bushes”ın kafayı yedirten gürültüsüyle başlayan set list, “Champagne Supernova”nın son akorları eşliğinde patlayan havai fişeklerle sona ererken tam bir klasikler şöleniydi. Derinlemesine parçalar yoktu. Sadece gerçek hayranların bileceği sürpriz şarkılar da. Sahne minimalistti. Arka grup orijinaldi (selam Bonehead). Kalabalık baştan ayağa yine Adidas giymişti.

Liam, yeni bir numara bulmak için bolca zamana sahipti. Ama istemedi. İhtiyacı da yoktu. Bunun yerine mikrofona yaslanıyor, elleri arkasında birleşmiş, o tanıdık şekilde "maybeee" diyor. Parkasını ve kova şapkasını giymek, sahnede volta atmak ve Manchester United taraftarlarına el hareketi çekmek istiyor.

Ve işin sırrı da burada: hayranlar da aynen bunu istiyor. Kimse altı kez kostüm değiştirilen, sahnesi hareketli, piroteknik gösterili, dansçı dolu bir performans için gelmemiş. Herkes Oasis’i, hatırladığı haliyle görmek istiyor. 1996 Knebworth’un o kutsal kaosu, amberin içinde dondurulmuş gibi, kusursuz şekilde korunmuş halde. Şimdi, Wembley’de geçen beş gece bu reçine tabakasını yavaşça aşındırırken, onları rüyalarımızdaki gibi yeniden görüyoruz: parkaları üstlerinde, gömlekleri dimdik ilikli, kova şapkaları iyice aşağıya çekilmiş.

Çünkü sen ve ben? Sonsuza dek yaşayacağız, demişlerdi. Belki de gerçekten inanmışlardı.

BU İÇERİK İLK OLARAK BRITISH GQ WEB SİTESİNDE YAYINLANMIŞTIR.

İZLE
Denge 2025 Kapak Yıldızı Hakan Kurtaş
İLGİLİ İÇERİKLER
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası