Kusuruma bakmayınız, “Sartorial” da “Tailoring” de Türkçe karşılığında aynı kelime “terzilik” ile ifade edildiğinden Ermenegildo Zegna’nın yaratıcı direktörü Alessandro Sartori’nin cümlesini birebir kullanmak istedim.
Açılış cümlemiz; özellikle erkek klasik giyimini - ceket, takım elbise gibi terzi elinden çıkan geleneksel parçaları- temsil eden “Sartorial” dönemin sonrasına geçtiğimizi ifade ediyor.
Ceket olsun takım olsun rahatlık peşine, teknolji desteğini kullanarak, 2021 sonrası form, kalıp, kumaş, stil olarak dönüştüler. 2022 yaz dönemi defileleri de tam bu ürünleri sergileyen bir karma.
ZEGNA
Ceketlerin ve zeytin yeşilinin tonlarının başrollere taşındığı, rahatlık odaklı, geniş kesimli, her an her yerde giyilebilecek parçalardan oluşuyor.
Yarım kimono ceketler ve iş kıyafetlerinden aşina olduğumuz geniş ceplerin eklendiği melez ceketler, yaz parkaları, geniş paçalı uçkurlu pantolanlar koleksiyonun anahtar parçaları olabilir.
Uzun ve geniş pantolon paçaların yıpranmasını önlemek için kullanılan kauçuk kaplamalar koleksiyonun rahatlık kadar işlevselliği de önemsediğinin temel detayı.
Renk paleti; siyah, zeytin, vanilya ve lacivertten pastel yeşil ve pembeye kadar değişiyor.
Malzemelerin kullanımının çok daha derinleştiği; dokuma kumaşlarda; keten, kenevir ve pamuktan elde edilmiş farklı net yüzeylerin yanısıra maskülen ipekler ve yüzeyi yeniden kurgulanmış dana derileri beklenmedik renklerde fark yaratıyor.
Rahatlığı en ön plana çeken koleksiyonun, her sezon neye sahip olmadığınızı değil, neye sahip olduğunuzu ve ardından hiçbir şeyi atmadan gardırobunuzu nasıl genişletebileceğinizi düşünmeye davet ediyor.
PRADA
Kısa, kısa ve daha kısa.
Prada yeni koleksiyon geniş ve kısalmış şortlar, kısaltılmış alternatif üstler ile sizi biraz şaşırtabilir.
Prada takımları, kıvrık kısa paçalı tulum takımları, kömür siyahı olarak sunuldu. Ahtapot, deniz kızı, çapalar ve çapa balıkları gibi denizcilerin dövme motifleriyle tasarlanan desenler her sezon olduğu gibi koleksiyona müthiş bir ritim katıyor.
90’lı yıllarda Prada kültü olan formlar revize edilerek koleksiyona eklenmiş.
Koleksiyonun yaratıcı direktörü Raf Simons’un da dediği gibi “Öncelikli duygu neşedir. Bir çocuğun anısı, bir çocuğun kumsala gittiğindeki sevinci gibi. Zevklerin en basiti ve en dürüstü. Tüm basitliğiyle, aynı zamanda çok anlamlı ve zamansız bir duygu.”
Defilenin Sardunya'nın güneydoğusunda deniz ekosistemlerinin yeniden canlandırılması için çalışılan Capo Carbonara sahilinde noktalanması da Miuccia Prada’nın “ Kendinizi doğaya maruz bırakmak, sahile gitmek - bu özgürlüktür. “ sözünün imgelemesi adeta.
