Fotoğraf: Brett Lloyd
Jack Kerouac’ın ‘On the Road’ romanı, verimli bir hayal gücünün çatısı altında, el işinin, zanaatkarlığın 2021 yorumu ile sergilendi.
Yeniyi geçmişe karışmayan eskilerden besleyebilen bir deha Kim Jones. En sevdiğiniz sanatçıları, kitapları, hikayeleri onlarca yıl sonra giyilebilir kılabiliyor. Her sezon hayal ettiği temayı çok yönlü bir ekiple tasarlayıp, bizlere zamansız bir masalmış gibi yaşatıyor.
Dior erkek sonbahar 2022 koleksiyonu, Jack Kerouac’ın 1957 de yazdığı On the Road/ Yolda romanını bu hafta Londra’da adeta yaşattı.
Defilenin bir gün öncesinden başlayan Swing ve Jazz müzik ziyafeti, etrafta karşılaştığınız harika eski kitaplar ve kolajlar bir önsözü zevkle yaşattı, şaşırttı.
Fotoğraf: Adrien Dirand
Defilenin yapıldığı dev mekanda da şaşırtıcı içerik ve deneyim devam etti. İlk olarak; Beat kuşağının ikonik kitaplarının yer aldığı ilk yazmalar, çizimler, kapak tasarımları ya da imzalı ilk baskıların olduğu Kim Jones koleksiyonun sergisi, devamında serginin etkisi ile girdiğiniz siyah uçsuz bucaksız siyah salonunun ortasında ikonik yazar Jack Kerouac, başyapıtı Yolda, dev bir el yazması ışıklı bir pleksinin içerisinde rulo şeklinde yerleştirilmiş. Kalbinizi hızlandıran güçlü ritimlerle bu dev rulo salonun sonuna doğru açılmaya başlıyor. Yazma bir podyuma dönüşür dönüşmez, modeller, zaman birleştiren tasarımları, renkleri, desenleri, atölyedeki kusursuz çalışmaları özgür ve son derece rahat bir tavırla sergilemeye devam ediyorlar. Parizyen ve el işçiliğini benzersiz yorumlayan, sürdüren bir modaevinin rafineliği, kusursuzluğu ve Amerikan rahatlığıyla denge bulduğunda şaşırtma da devam ediyor. İçerisinde rahat olma duygusunu kusursuz kalıbından alan ekose ceketlerin arka planını merak ediyorsunuz.
Kült bir Amerikan akımının, Dior Maison’un yorumu ile Londra’da sergilenmesi, yaşatılması birleştirici, şaşırtıcı ve etkileyici bir anlatım olduğu kadar, verimli yaratıcılıkla karşı kültürlere övgüler sunabilmenin nasıl mümkün olabileceğinin de kanıtı.