Alışveriş alışkanlıklarımız
Hayal meyal hatırlıyorum. Gazeteden çıkan kuponlar biriktirilerek bir şeyler alınırdı. Televizyon, ansiklopedi, kitap. Sanıyorum artık bu sistem yok. Bir şeyleri alma biçimimiz hep değişimdeydi, ve şimdi de değişmeye devam ediyor. İnsan değiştikçe de değişecek. Sosyal ve ekonomik olaylar nasıl davrandığımızı etkilerken, bir şeyleri alma biçimlerimiz de bunun etkisi altında şekilleniyor. Her ne kadar açıklanması için bir sürü noktaya değinilmesi gerekse de Koronavirüs sürecinde değişen alışkanlıklar bu konuya iyi bir örnek olabilir. Ve bu örnek, eskiden fiziksel olarak aldığımız bazı ürünleri internet üzerinden almaya başlamamız, bazı ürünler için bunun mümkün olmaması, içinde bulunduğumuz psikolojik durum sebepli bazı ürün kategorilerindeki alışveriş düzenlerimizin değişmesi şeklinde alt başlıklara ayrılabilir. ‘Artık her şey değişecek, yeni bir dünyadayız’ cümlesi çok iddialı. İnsan gibi, alışkanlıkları ile var olan bir canlıdan bahsediyoruz. 'Revenge-buying’ bu konu özelinde daha bizden gitmeden geri gelen alışkanlıklara başka bir örnek olabilir.
Zaman geçer, Dior erkeğinin özü değişmez
E-posta kutuma ‘Dior, Sonbahar 2020 koleksiyonu için Jordan Brand ile yapılan iş birliği sonucunda tasarlanan Air Jordan 1 OG Dior sneaker’lar ve Air Dior kapsül koleksiyonunu sunar. Sınırlı sayıda üretilen bu kapsül koleksiyonun, çok özel bir online deneyim ile gerçekleşecek lansmanıyla ilgili bülteni ekte bulabilir; tüm görsellere ise aşağıdaki link’ten ulaşabilirsiniz’ paragrafıyla başlayan mesaj düştüğünde ve aynı anda koleksiyonu görünce kalbim atıyor. E işte bakın değişmeyen ilk şey hemen burada. Benim stilimi yansıtan, kendimi ifade ederken beni destekleyecek, estetik olarak bana vizyon katan, kesimlerine ve renklerine vurulduğum bir koleksiyon. Bu işbirliği Dior erkeğinin stilini destekleyen bir inisiyatif. Dior erkeği her zaman aksiyonda olan bir centilmen oldu, köklerine bağlı, geleneği hep özünde tutan ama geleceği gelenekselle birlikte eriten bir karakterdi. Paris’te Erkek Moda Haftaları kapsamında gerçekleşen Dior Homme defilelerinde(orada olmayı özledik) ortaya çıkan hissiyat her koleksiyonda farklılaşsa da hiçbir zaman değişmeyen birkaç tamlama vardır: dikişte ustalık, sportif centilmen, fütüristik geleneksel. Dolayısıyla Jordan Brand bu kişiliğe eklemlenmek için çok uygun bir partner.
Markanın temelindeki duygu
Markaların müşteriler ile kurduğu bağ koşullar ve zamanlar değişse de belirli şekillerde var olmaya devam ediyor. Yani benim marka ile olan ilşkim hala belli bir boyutta. Ama belki bu iletişimin biçimi daha değişik olacak. Beni heyecanlandıran bir marka veya ürün, işin içinde güvendiğim bir marka da olunca yeni şeyler deneyimlemeye açık olurum genelde öyle değil mi? Yani bir şeyler değişse de duyguya dair atılan temelin yerinde kaldığını söyleyebilir miyiz?
Mikrosite ile güvenli alışveriş
Bu atılan temel üzerine yeni yöntemler koymak ise hem markaların durumlara karşı hassasiyetini gösterebilir hem de müşteriye kendini özel hissettirebilir. Aynı Dior’un yeni işbirliğinde yaptığı gibi. Yeni işbirliği kapsamında tanıtılan mikro siteye kayıt yaptıran kişiler, lansmanı yapılan sneaker’lardan bir çift alma garantisine sahip olurken, tercih ettikleri model pop-in ya da pop-up mağazalardan alım tercihleri ve ayakkabı numaralarını belirtiyorlar. Her katılımcı sadece bir butik tercih edebiliyor ve istediği model ile numara için sadece bir kere kayıt yaptırabiliyor. Air Jordan 1 OG Dior sneaker’lar sadece seçilmiş Dior pop-up ve pop-in mağazalarından, dijital mikro siteye kaydın devamında alınabiliyor. İlgili mağazalara limitli sayıda sneakers temin edileceği için, kayıtlar yoğunlaşmadan ilk kayıt yaptıran kişiler, ilk sneaker’ların sahibi olabiliyor. Dior, daha sonra sınırlı sayıdaki bu katılımcıları Dior butiklerine ürünlerini almaları için özel olarak davet ediyor. Mağazadan ürünlerin alım tarihleri, tercihe göre e-mail ya da SMS yoluyla duyuruluyor. Satın alan kişilere özel bir QR kodu tanımlanıyor. Alışveriş, kimlik gösterilerek tamamlanabiliyor. Burada ‘sınırlı sayıda’ üretim kavramı önemli bir rol oynuyor. Az olan şeyin genelde daha değerli olmasıyla birlikte, bu durum koleksiyonerler için de bir yarış.
O gerçek bir beyefendi
Birisi ‘yeni normal’ deyince hemen oradan uzaklaşasım geliyor. Belki de normalin her an değişimde olan bir kavram olmasından. Dior bu işbirliği ile yeni bir alışkanlık mı sunuyor? Bunu ancak siz bilebilirsiniz. Sizin marka ile olan ilişkinizde bu iletişim biçimi nereye denk geliyor? Bu bir koleksiyon, evet. Daha önceden sınırlı sayıda üretilen ürünleri gördük, tamam. Ama aynı zamanda da burada dikkat çekilmesi gereken bir davranış biçimi; bazı markalar bu süreçte ‘bakın biz Koronavirüs dahilinde bunu yaptık’ iletişimi yaparken, Dior salgının bir kere bile bahsini geçirmeden müşterileri için güvenli bir platform kurguluyor. Christian Dior’un mütevazi bir beyefendi oluşundan taviz vermeyeceğine adım gibi emindim.