Yedi yıllık maraton
Moda

Yedi yıllık maraton

İstanbul’dan dünyaya açılan Les Benjamins, dinamiklerin hızla değiştiği sokak giyimi kulvarında güçlü bir konuma sahip. Markanın yeni koleksiyonunu, kurucusu ve kreatif direktörü Bünyamin Aydın’la Floransa’daki Pitti Uomo buluşmamızda keşfettik.

Avustralya’da bir safari gezisinde ya da Asya’daki irili ufaklı adalardan Pasifik okyanusuna serbest dalış halinde... Les Benjamins’in Oceania adlı koleksiyonu, seyahat tutkusuna adanmış tarihi ve kültürlerarası nüanslarla dolu. Modern kesimli pançolar, eşofmanlardan esinlenen kısa paça pantolonlar, kapüşonlu oversize sweatshirt’ler ve aksesuarını üzerinde taşıyan metal kemerli gömlekler sezonun vurgulanan parçalarından. Dekoratif öğelerden nakışlar, grafik desenler ve baskılı kolajlar, Aborijinlere özgü sembollerle bütünleştirilmiş. Kimi motifli, kimi deri, her biri ayrı karaktere sahip eşofman takımlarsa yaratıcılığıyla övgüye layık. Tişörtlerde öne çıkan elde boyama teknikleri, koleksiyonun işinin ehli bir tasarımcıdan çıktığını ilk bakışta belli eden ayrıntılardan.

18-06/08/screen-shot-2018-06-08-at-122002.png

Şehir yaşamında aradığımız konforu özgün bir anlayışla sunan bu tasarım vizyonu ve deneyselliğin ardındaki isim, Bünyamin Aydın. Markanın kurucusu ve kreatif direktörü “Hızla dijitalleşen çağda geçmişimize sahip çıkmak her zamankinden daha önemli” diyor. Tasarım üslubu tek kelimeyle kültürlerarası; ona göre en büyük zenginliğin farklı kültürlerden insanlar tanıyabilmek olması, bu tavrını açıklıyor. Aydın, kelimenin tam anlamıyla bir dünya vatandaşı; çocukluğu ve yetişkinliği Almanya, İsviçre ve Türkiye arasında geçmiş. Bizi her seferinde dünyanın bir başka köşesine davet eden tasarımlarının bahar rotasını ise şöyle anlatıyor: “Bu kez Avustralya’nın zengin kültürel mirasını sokak giyimiyle güncelleyerek yaşatmak istedim. Sadece bu koleksiyonda değil, tüm tasarımlarımda denenmemişi denemeye, uzak kültürleri yakınlaştırmaya çabalıyorum.”

Aydın, farklı estetik algısıyla öne çıkan koleksiyonları kadar, özgün karakteriyle de moda sektöründe dikkat çeken tasarımcılardan. Yoğun çalışma temposuna rağmen çevresindeki herkesi rahatlatan sakin bir yapıya sahip, alçakgönüllü. Özgüvenini, markasına ayna tutan stili ve vücut diliyle öyle iyi yansıtıyor ki... İçten tavırları, röportajımızı samimi bir sohbete dönüştürüyor. Les Benjamins’in doğuşundan bahsederken “İlk etapta, profesyonel bir iş planım yoktu” diyerek giriyor söze. “Başta çevremdeki insanların beni ciddiye almadığını dürüstçe söyleyebilirim. Ufak hedefler ve başarılarla kendimi kanıtladığım noktada, onların saygısını da kazandım.” Kimliğinde hem Doğu hem Batı olan özgün bir markayı uluslararası arenada tanıtmak ve yüksek modaya kazandırmak pek de kolay olmamış elbette. Les Benjamins’in kuruluşundan bugüne geçen süreci zorlu bir maratona benzetiyor. “Temposu oldukça yüksek, engellerle dolu bir koşuydu. Bu yedi yıllık maratonda hayal kırıklığına ve hatta yenilgiye uğradığım zamanlar da oldu. Ama asla pes etmedim. Bunda moda tutkumun ve başaracağıma inanan destekçi dostlarımın katkısı büyük.”

18-06/08/screen-shot-2018-06-08-at-122140.png

Les Benjamins, bugün Saks Fifth Avenue ve Farfetch de dahil, dünya çapında iki yüzden fazla mağazada satışta. Koleksiyonlarını hem Milano ve Paris moda haftalarında, hem de Floransa’daki Pitti Uomo’da gösteriyor. Jared Leto, Rita Oro, Roman Neustädter gibi ünlü isimler, markanın müdavimlerinden yalnızca birkaçı. Yaptığı dev işbirlikleri sayesinde etki alanını da genişletiyor. Bakınız, Les Benjamins X Nike Air Force 1 ve Les Benjamins X Puma. Kariyer basamaklarını birer ikişer tırmanırken azla yetinmeyen ve birçok projeyi aynı anda yürütebildiğini kanıtlayan tasarımcı, kendinden sonraki kuşağa rehberlik yapmaya da gönüllü. “Asya, Ortadoğu ve özellikle Türkiye’de henüz keşfedilmemiş muazzam yetenekler var. Bu tasarımcılarla global marketler arasındaki duvarları yıkmamız gerek.” İstanbul’dan çıkıp dünyaya açılan bir markanın yaratıcı gücü olarak, bu sektörde kariyer yapmak isteyenlere tavsiyesi, “Bitiş çizgisi olmayan bir maratonda olduğunuzu unutmayın. Ulaşılabilir hedefler koyarak sağlam adımlarla ilerleyin. Deneyin, yanılın; olmadı, bir bilene sorun. Ama her şeyden önce kendinizi keşfedin ve farklı olmaktan korkmayın.”

18-06/08/screen-shot-2018-06-08-at-121554.png

Les Benjamins tasarımlarının temelinde bireyselliği öne çıkaran karakterli bir tavır ve yüksek sesle ifade edilmeyen bir hassasiyet var. Zira, sosyal ve siyasal anlamda yaşanan olumsuzlukların yüksek modaya yansıtıldığı bir dönemde, Aydın’ın tasarımlarında pozitif mesajlara odaklanması kayıtsızlık ya da iyimser bir bakış açısından çok daha fazlasını ifade ediyor. “Koleksiyonlarımda provokatif temalara yer yok çünkü bunlar insanları etiketleyerek ayrıştıran kavramlar.” Bünyamin Aydın, ayrıksı vizyonuyla markasını geleceğe adapte olarak büyütmeye kararlı.

 18-06/08/screen-shot-2018-06-08-at-121506.png

GELECEKTEN HABERLER

Les Benjamins’in 2018-19 Sonbahar/Kış koleksiyonunu keşfetmek üzere Ocak ayında Floransa’daydım. Dünyanın en büyük erkek giyim fuarı Pitti Uomo kapsamında tanıtılan Antik bir Şehir Siluetinin Uyandırdıkları adlı koleksiyonun defilesi, Teatro Niccolini’deydi. Parlament mavisi ışık oyunlarının eşlik ettiği fantastik bir dans gösterisiyle başlayan şovda, sahneye çıkan kadın ve erkek modeller üçgenler oluşturdular. Defile sonrasında konuştuğum Bünyamin Aydın, Aztekler’in Mezoamerikan piramitleri ve Mısır’daki Gize ve Keops piramitlerinden ilham aldığını anlattı. Gelecek yıl için bir yeni haber daha vermek isterim: Koleksiyon sunumunda görünümleri tamamlayan Puma’nın TSUGI adlı ikonik modeli, yeni bir Les Benjamins işbirliğinin sinyalini verdi. Puma X Les Benjamins koleksiyonu gelecek yıl piyasada.

İZLE
Hakkında En Çok Konuşulan Bek: Valentin Rosier
İLGİLİ İÇERİKLER les benjamins
İlgili Başlıklar
Daha Fazlası