Asın bayrakları - İlk defa Türkiye'den bir tasarımcı Nike AirMax'in geleceğini tasarlıyor
Popüler

Asın bayrakları - İlk defa Türkiye'den bir tasarımcı Nike AirMax'in geleceğini tasarlıyor

Herkesin kalbinde ve zihninde Nike AirMax’in ayrı bir yeri vardır. İlk çıkış yaptığı 1987 yılından bu yana, sokak stilinin en ikonik parçalarından birine dönüşmüş bir modelden bahsediyoruz neticede... Yenilikçi olduğu kadar konforundan da ödün vermeyen stiliyle sporcu köklerinden yükselerek müzik, sanat ve moda dünyasını etkisi altına alan bu efsanevi modeli kimse yerinden edemez artık. Şu günlerde Nike AirMax, yepyeni bir projeyle gündemimizde: Bu sene ilk defa, AirMax’in geleceğini geliştirmek için dünyanın farklı yerlerinden 12 tasarımcı, Nike’ın Portland’daki Dünya Genel Merkezi’ne davet edildi. İşte bu noktada, tüm ilginizi bu satırlara vermenizi rica edeceğiz; zira bu proje kapsamında Nike’ın tasarımcılarıyla işbirliği yapmaya çağrılan isimler arasında Türkiye’den de bir tasarımcı var: Les Benjamins markasının kurucusu ve kreatif direktörü Bünyamin Aydın.

17-03/21/lesbenjaminsnike.jpg
AirMax’i kendi tasarımıyla yorumlayan Bünyamin’in çalışması, diğer tasarımcılarınkiyle birlikte ‘Vote Forward’ üzerinden oylamaya sunuldu bile. 12 yeni Airmax tasarımının oylaması ise 25 Mart'ta sona erecek ve kazanan tasarım 26 Mart’ta, yani Air Max’in doğum gününde ilan edilecek. Şimdiden medarı iftiharımız mertebesine yükselen Bünyamin’le Nike AirMax ve Portland deneyimi üzerine konuştuk. Kendisi GQ Türkiye okuyucularının da oylarını bekliyor!

Aldığın ilk AirMax modelini hatırlıyor musun?

Doğrusunu söylemek gerekirse, hatırlamıyorum. Ama en az 200 sneaker’a sahibim ve hepsinin bende özel yeri var.

Kişisel stilin de yarattığın Les Benjamins markasının ruhu da sokak kültürü ve sneaker’la çok örtüşüyor. Peki bu teklif sana geldiğinde neler hissettin? Tam da senlik bir teklif sanki...

Öncelikle çok sevindim ve heyecanlandım. Hemen ailem ve en yakın dostlarımla paylaştım. Hepsine tüm destekleri ve hep yanımda oldukları için teşekkür ederim.
Bu başarı sadece benim değil; ailemin, dostlarımın ve Türkiye’nin. Bu sevinci herkesle paylaşmak daha da güzel bir duygu.

Portland’daki Nike deneyiminden aklında kalan ilk üç şeyi söyler misin?

Sabah 08.30’da otelden çıktıktan sonra yaptığımız yolculuk ve Nike Dünya Merkezi’ni gördüğüm ilk an sürekli aklıma geliyor.
Kendi sokak giyim markam Les Benjamins için moda tarihini ve geçmişi analiz etmek beni çok heyecanlandırıyor. Ziyaretim sırasında Nike’in arşiv departmanı olan özel bir binaya gittik ve Nike ilk kez, kendi çalışanlarının dışında birilerinin içeriye girmesine izin verdi. Burada Nike’ın tüm tarihini, ilk deneme çalışmalarını ve prototiplerini görme fırsatım oldu. Son olarak da Blue Ribbon Stüdyo’da Nike tasarımcılarıyla yan yana gelip, kendi AirMax tasarımım üzerinde çalışmak gerçekten çok özel bir histi benim için.

 17-03/21/bunyaminaydin.jpg

Bu tecrübe bir marka kurucusu ve yaratıcısı olarak seni nasıl etkiledi?

Nike’ın global dijital iletişim ekibinden bir konuşmacı sunumunu bitirdikten sonra yanıma geldi ve Les Benjamins’i çok sevdiğini, işlerimizi yakından takip ettiğini söyledi; bu tabii ki beni çok etkiledi. Aynı zamanda bir Türk markasının yaratıcısı olarak bunu Portland’da, dünyanın en büyük markalarındanbirinden duymak bence çok güzel bir duygu. Ayrıca bu tecrübelerimi Türkiye’deki yeni nesle aktarmayı da kendime görev sayıyorum. Bu sebeple 20 Mart’ta Koç Üniversitesi’nde bir Türk markasının dünya markası olması hakkında konuşma yapacağım ve Portland’da, Nike’ın Dünya Merkezi’nde yaşadığım deneyimlerimi paylaşacağım.

Yarattığın ayakkabı hakkında biraz ipucu verir misin? Neler düşündün ve nasıl bir tasarım yarattın?

Bir tasarımcı olarak hep Doğu kültüründen esinleniyorum. Türkiye’deki sokak giyim kültürünü dünyaya tanıtmak istiyorum ve bunu daha da ileriye taşıyacağıma inanıyorum. Bir ipucu istiyorsanız Instagram’dan kişisel hesabımı (@BunyaminAydin) takip etmenizi rica edeceğim. Bu hesap üzerinden her gün ipuçları vereceğim. 18 - 25 Mart arası, dünya çapında seçilmiş 12 tasarımcının nike.com/sportswear adresinde oylaması olacak. Açıkçası tüm Türkiye’nin desteğini bekliyorum.

Sneaker’la eşleştirdiğin üç şarkı adı verir misin?

Sneaker’la her türden şarkıyı ve müziği dinleyebilirsiniz. Müzik, türe veya tarza bağlı değildir. Özellikle tüm müzik kültürlerine saygı duyup yeniliğe açık olanlar, sneaker kültürünün keyfine daha çok varabiliyor. O yüzden Türk halk müziği, hip hop, elektronik ve birçok müzik türü sneaker’la eşleşebilir; bu zevk ve tat meselesidir. Bu ara en çok sevdiğim şarkılar ise: Migos ‘T-Shirt’, Rus ‘Losin Control’; Dj Khaled – Beyonce – Jay Z ‘Shining’.

Sneaker’la gidilecek iki Paris ve iki İstanbul mekanı söyler misin?

Soho House Istanbul ve Mitte Karaköy, İstanbul’daki favorilerim. Paris’te en sevdiğim yerler ise La Belle Epoche ve Le Pompon.

İlgili Başlıklar
Daha Fazlası