İstanbul Film Festivali’nin Şubat Seçkisinden Öne Çıkan 5 Film

5 Şubat Cuma – 11 Şubat Perşembe

Yaramaz Çocuk / Enfant Terrible

Sinema tarihinin tartışmalı ve en üretken yönetmenlerinden Rainer Werner Fassbinder, Oskar Roehler’in bu son filminin başkarakteri. Cannes 2020 etiketini taşıyan Yaramaz Çocuk , Fassbinder’ı yirmili yaşlarında anti-tiyatro denemelerinden ödülden ödüle koşan filmleriyle Alman sinemasının en eşsiz sinemacılarından biri oluşuna dek izliyor. İzleyicilerin hem övgüsüne hem nefretine maruz kalan, nefes almaksızın film çeken, öfkesi ve sevgi arayışı hiç dinmeyen Fassbinder’i Dark dizisinden hatırlayacağımız Oliver Masucci canlandırıyor.

7 Şubat Pazar – 12 Şubat Cuma

Elmalar / Mila / Apples  

Yunanistan’ın Oscar adayı Elmalar , “hafızanız ne kadar seçici?” sorusundan yola çıkan, hem iç burkan, hem düşündürücü hem gerçeküstü bir zihin alıştırması. Günümüzde hafıza ve kimliğin ne kadar uçucu olduğunu ele alan Elmalar, ani hafıza kaybına yol açan bir salgın sırasında geçiyor. Filmin kahramanı Aris, hiçbir yakını olmayan hastalara yeni birer kimlik kazandıran bir kliniğe kaldırılıyor. Elmalar, Yorgos Lanthimos’un Köpek Dişi , Richard Linklater’ın Geceyarısından Önce filmlerinde yardımcı yönetmen olarak çalışan Christos Nikou’nun ilk uzun metrajlı filmi.

13 Şubat Cumartesi – 18 Şubat Perşembe

Yuva / The Nest

Sean Durkin’in merakla beklenen ikinci filmi, dünya prömiyerini ilk filminde olduğu gibi yine Sundance Film Festivali’nde yaptı. Başrollerini The Sinner, Fargo, The Leftovers dizilerinden tanıdığımız Carrie Coon ile Jude Law’un paylaştığı film, 1980’lerde İngiltere’de finans düzeninin ve toplumsal yapının alt-üst olduğu, ABD’de ise yuppie kültürünün yükseldiği günlerde geçiyor. Manhattan’daki kurulu düzeninden bunalan yatırım simsarı Rory, ailesini İngiltere’de, ücra bir taşra malikanesine taşınmaya ikna eder, ancak ne işler ne de aile düzeni beklediği gibi gider.

21 Şubat Pazar – 26 Şubat Cuma

Sovyet Bahçesi / The Soviet Garden

Dragoş Turea’nın arşiv görüntüleri ve röportajlarla ilerleyen belgeseli, Moldovalılar için büyük önem taşıyan korkunç bir iddianın peşine düşüyor. Turea, Sovyet yönetiminin 60’larda Moldova topraklarında nükleer enerjiyle tarım yöntemleri deneyerek ülkeyi bir “Sovyet Bahçesi”ne dönüştürme planını ele alıyor ve radyoaktif işlemlerin yerel halkta bıraktığı izlere odaklanıp ayrıntılı bir araştırma sürdürüyor.

20 Şubat Cumartesi – 25 Şubat Perşembe 

Şarküteri / Delicatessen

Kült tabirini her açıdan hak eden Şarküteri’nin gösterime girmesinin 30. yılı şerefine bu olağanüstü yapımı İstanbul Film Festivali’nde yeniden izleyebilme şansına sahip oluyoruz. Film, kıyametten çıkmışa benzeyen hayali bir dünyada, müşterilerine insan eti satan bir kasabın sahibi olduğu, açıklanamayacak tuhaflıklarla dolu bir apartmanda geçiyor. Kolay yakalanamayacak bir görsellik ve inanılmaz bir renk paleti sunan filmde nineleri ve cüceleri kıyma makinesinden geçiren, Buster Keaton’la Temel Reis’in kırması bir kasap, balon şişiren bir kapıcı, yeraltında yaşayan bir vejetaryen ordusu gibi bir dolu garip karakterle tanışacaksınız.