Refik Anadol ve Bvlgari, sanki meydan okuma gerektiren, kompleks bir deneyimin tadını çıkarma hayali kurmuş ve bunu Le Gemme Tygar ile gerçekleştirmiş. Parfüm için tasarım yaparken, baskı için son teknikleri araştırırken yaşadığı süreci ‘Bvlgari işbirliklerimizi sanat eserinden çıkarmıyor’ diyerek özetliyor. Detayları konuşurken Bvlgari’nin yenilikçi ruhuna dair yaşadığı heyecan, kullanıcıların potansiyel deneyimlerini düşününce, devam edecek gibi görünüyor. Çünkü finalde duyular arası deneyimlerin kesiştiği, çok katmanlı bir anlatı sunuluyor.
Veriyle çalışan bir sanatçı olarak, kokunun görünmez doğasını bu kez veriye dönüştürürken nasıl bir yaratıcı meydan okuma söz konusuydu?
Kokuyu görselleştirmek ‘görülemeyeni görmek’ demek. 2008’den beri sanat olan ‘veri’yi sanat olarak görselleştirmeye çalışıyorum. Veri benim için rakamlardan ibaret değil; bir hatıra formu. Sadece bilimsel değil sanatsal bakıldığında, fizik kanunlarından çok da etkilenmeyen yepyeni bir materyal hayal edebiliyoruz.
"Le Gemme Tygar", Tygar taşından ilham alıyor. Böyle referanslar senin dijital merceğinden nasıl yorumlandı?
Aslında hepsinin özünde doğa var. Nasıl bundan yüzyıllar önce bir sanatçı doğadan etkileniyorsa, şu anda da ben doğadan etkilenen bir sanatçıyım. Doğadan ilham alırken yarım milyardan fazla veriyi kullanabiliyorum. 21. yy’da yeniden doğayı düşünen bir sanatçıdan farkım yok. Sadece, bunu yaparken teknolojiyi en uç noktada kullanmaya çalışıyorum ki, ürettiğimiz eserler alanında öncü olabilsin. Bu parfüm de alanında öncü.
Bu tasarımla modern erkeklere nasıl bir anlatı sunuyorsun?
Bvlgari’nin hitap ettiği kitle, hayattan gerçekten farklı şekilde zevk almayı bir yaşam biçimi olarak görenler. Bu sadece lüks bir yaşam değil; bu çok iyi bir kitap okumak, çok iyi bir yemek yemek, film izlemek;, dünyanın en iyi operasını izlemek, eserini görmek olabilir. Özellikle İtalyan kültüründen gelen, insanlığın özündeki sanatı da barındırmak isteyen bir kültür. Bvlgari’de bunu sadece parfümde değil, mücevherlerde de görebiliyoruz. Lüks, bir hayal de olabilir. Hayalin kendisi manevi olarak da çok değerli. Benim için bu anlatıda hem çok eskiye dayanan bir kültür var, hem de teknoloji kullanılıyor; bunları bir araya getirirken orijinal hayallerden uzaklaşılmıyor. Erkeğin yaşam tarzının kalitesiyle bir bağlantı kuruluyor. İyi deneyimlerin aynı zaman ve mekan diliminde yaşanması gibi.
Senin için Le Gemme Tygar’ın kokusu bir veri seti olsaydı, hangi duyguların veya anıların görsel temsilini içerirdi?
Güçlü bir birey ve zihnin arası. Benim aklımda olan ‘keskin hayal gücü ve net bir his’. Doğadan gelen elementler de olduğu için, berraklık var. Bu, keskinlikle büyük kararlar verme yetkinliği.
Sanatçı olarak yorumladığımdaysa; molekülleri hayal ettiğim zaman nasıl veri keskin net ve mutlaksa, sanki doğanın da mutlak gerçekliğini kavramaya çalışan elementler var gibi hissediyorum.
Yapay zekanın bir kokuyu ‘hatırlaması’ veya ‘hissetmesi’ konusunda ne düşünüyorsun?
Hayatta ölçümleyebildiğimiz her şey bir şekilde yapay zekanın bir parçası olabilir. Tabii ki duygular ve spiritüel şeylerden bahsetmiyorum ama molekülleri anlamak, onların bir araya gelmesi ve üretilecek hikayeler, insanın özünde. Ölçümlenebilir şeyler serisi yapay zeka için, üretilemez fakat öğrenilebilir.
Benim için gelecek; % 50 insan, % 50 makina demek. Eğer bu dengeyi şimdiden tanımlamazsak, o zaman belki yapay zeka öne geçebilir. Eğer tanımlamayı etik bir şekilde yaparsak, yapay zeka kendi gideceği yeri bilir.
"Bir parfümde ‘görsel hafıza’ yaratmak nasıl bir deneyim?
Veriyi ilk kez görselleştirdiğimden beri aynı his. Görülemeyeni görülebilir kılmak, ölçümlenebileni tekrar düşünebilmek.. Moleküller bu parfümü ortaya çıkarsa da görülemeyen bir his var; genelde kişiye özel bir deneyimdir parfüm. Ama benim için şöyle; o molekülleri tekrar düşündüğümde, içindeki imkansız materyaller ortaya çıktığı zaman ‘aklın gözyle görmeye başlıyorum. Sadece, burada çok daha farklı bir molekül dünyası görselleşti.
"Bir sanatçı olarak, Le Gemme Tygar’la yaptığın bu işbirliği sende nasıl bir kalıcı iz bıraktı?
Aslında tasarımcı değilim ama sanat eseri üretirken tasarım öğelerini kullanıyorum. Teknoloji ve bilimi kullandığınız zaman algoritmaları, büyük veriyi ya da bilişsel yetenekleri geliştirebilirsiniz. Çok soyut kaldığınızda mutlak değerleri olan sistemlerle çalışamazsınız. Tasarım göz önüne alındığında çok farklı yerlere gidiliyor. Kutunun tasarımı, materyal seçimi… Denenen çok şey olsa da, lüks liginde hâlâ baskı teknikleri sonuna kadar denenmemişti. Bu noktada Bvlgari baskı tekniklerinde bugüne kadar kullanılan en uç tekniği benimsedi. Molekülleri görselleştirebildiğimiz için ve görsel deneyimin etkisinin yüksek olmasından ötürü, ambalaj tasarımında da bu deneyimi üst noktaya çıkarabildik.
La Gemme Tygar bu zenginleşen anlatıyla, ‘taze patlayan greyfurt ve derin sofistike ambergris akorlarından oluşturulan, şaşırtıcı derecede kontrastlı odunsu ve narenciye’ bir kokudan daha fazlası. Hissettirdiği şey olan ‘berraklığa’ da dijital ve sezgisel arşivlerde yeni bir anlam daha katıyor.
Le Gemme Tygar Refik Anadol Limited Edition Parfüm Beymen.com ve Beymen Zorlu’da.